Türkiye’de Kutuplaşma Nereye Gidiyor?

Türkiye’de Kutuplaşma Nereye Gidiyor?

ABONE OL
22:07 - 12/06/2022 22:07
Türkiye’de Kutuplaşma Nereye Gidiyor?
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Diyarbakır Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü (DİSA) ile Bir Arada Yaşarız Eğitim ve Toplumsal Araştırmalar Vakfı (BAYETAV) tarafından “Türkiye’de Bir Arada Yaşarız Araştırması’nın sonuçları “Kutuplaşan Toplumda Bir Arada Yaşama Kapasitesi” başlıklı bir raporda toplandı.

Raporun giriş bölümünde araştırmanın amacı şöyle özetlendi: “Bir Arada Yaşarız Araştırması, toplumda önyargı ve gerilim üreten, bir arada yaşamayı zorlaştıran atmosferin sebeplerini anlamak ama aynı zamanda söz konusu atmosferi aşmak ve “bir arada yaşamak” için toplumun sahip olduğu potansiyeli ortaya çıkarmak üzere hazırlandı ve gerçekleştirildi.”
67 ilde 2 bin 132 kişiyle telefonla, 62 kişiyle derinlemesine görüşmelerle yapılan araştırmanın sonuçları Diyarbakır’da tartışmaya açıldı.

Kutuplaşma ne kadar yüksek?

Araştırmada sorulan sorulardan biri, “Siyasetteki farklılıklar normaldir, bu farklılıklar toplumsal gelişme için verimli ve zengin tartışmalara katkı sağlar, iyi yönde gelişmenize hizmet eder.” Buna katılımcıların yüzde 78’i ‘doğru’ yanıtını verdi.

Son yıllarda Türkiye’nin değişmez gündemlerinden olan mülteciler de araştırmacıların merak ettiği konular arasındaydı. “Hepimiz göçmeniz, hiçbirimiz başkalarından daha yerli ya da yabancı değiliz“ önermesine katılımcıların yüzde 74’ü destek verdi.

Her şeye rağmen insanlığın giderek daha iyiye gittiğini düşünenlerin oranı yüzde 18, insanların büyük kısmının iyi ve güvenilir olduğunu düşünenlerin oranı ise yüzde 23 olarak sonuçlara yansıdı.

Araştırmacıların merak ettiği bazı konular ve sonuçları ise rapora şöyle yansıdı:

– “Hayatınızın herhangi bir döneminde ulusal, etnik, dini veya cinsiyet kimliğiniz sebebiyle ayrımcılığa veya baskıya uğradığınızı hissettiniz mi?” Yüzde 60’ı hayır dedi.

– “Toplumda ekonomik olarak güçlü ama küçük bir grup daha çok kazanacak diye çoğunluk zarar görüyor. “Yüzde 89’u evet dedi

– “Biz bize yeteriz, diğer ülkeler ve toplumlarla ilişiğimizi kesmeliyiz.” Yüzde 75’i yanlış dedi.

– “Toplumumuzda var olan sorunlara sebep olan gruplara karşı tahammülüm yok.” Yüzde 66’sı evet dedi.

– “Başkaları da bizi suçluyor ve onların da bize tahammülü yok.” Yüzde 72’si evet dedi.

– “Kutuplaşmanın sebeplerinden biri de başkalarına karşı duyduğumuz güvensizliklerin tahrik edilmesidir.” Yüzde 88’i evet dedi.

– “Geçmişte herkes acılar yaşadı; bunları tekrar açmanın kimseye faydası yoktur.” Yüzde 76’sı hayır dedi.

– “Geçmişten kalan acılar bugünkü huzursuzluğumuzun en önemli sebebidir.” Yüzde 71’i evet dedi.

“Çözüm Siyasi”

Raporun sonuç bölümünde ise araştırmanın, Türkiye’deki kutuplaşma sorununda çözümün siyasi olduğuna işaret ettiği vurgulandı. Türkiye’de insanların birbirleriyle konuşabilmeleri, birbirlerinin acılarını, sahip oldukları ortaklıkları anlama yönünde çok güçlü bir potansiyeli olduğu vurgulanan araştırmanın sonuç bölümünde şu görüşlere yer verildi: “Bir arada yaşama” dilini görünmez kılan kutuplaşma dinamiklerini aşabilmek için öncelikle siyaseten konuşma imkânlarının, kamusal bir ortalamanın oluşması gerekiyor. Kuşkusuz toplumda yaşayan bireylerin böyle bir ortamın devlet ve siyaset aktörleri tarafından hazırlanmasını beklemeleri en doğal hakları”

“Siyaset ön açıcı olabilir”

Araştırmayı VOA Türkçe’ye değerlendiren Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vahap Coşkun, araştırmanın toplumu birbirine yakınlaştıran faktörlerine dikkat çekti. Coşkun birlikte yaşam için topluma önemli görevler düştüğüne vurgu yaparak, “Toplum ciddi bir çeşitlilik barındırıyor ve bu çeşitliliği kabul edecek bir siyaset ancak birlikteliğin yaşatabilir. Bir arada yaşamayı güçlendirmek için hem devlete hem siyasetten sivil topluma düşen çok önemli görevler var. Dolayısıyla bu aktörlerin alacağı tavırlar hem kutuplaşmayı körükleyebilir ama diğer taraftan alacakları doğru tavırlar bir arada yaşamanın daha güçlü olduğunu bir seçenek haline gelmesini sağlayabilir” dedi.

Coşkun, insanların gündelik hayatta karşı karşıya gelmelerinin birçok noktada ortaklaşmalarına neden olduğuna ifade ederek, “İnsanların birtakım kimlikleri var ama aynı mağduriyetle karşılaşan insanlar bu kimliklerinin ötesinde yaşayan bireyler olarak, bir araya gelip ortaklaşabiliyorlar. Siyasetin burada ön açıcı bir rol oynama imkanı var. Bu toplumsal birlikteliği daha uygun yola sokma imkanı var. Ancak siyasettin bazen gündelik hesapları bazen kısa vadeli planlamalar bu tür bir geniş çaplı planlamayı geliştirmesini engelliyor” diye konuştu.

“Dil meselesi iyi bir giriş kapısı olabilir”

VOA Türkçe’ye konuşan Araştırmacı Reha Ruhavioğlu da, kutuplaşmanın önüne geçilmesinde siyasetin rolüne dikkat çekti. Siyasetin kutuplaşmanın esas faktörlerinden birine dönüştüğüne dikkat çeken Ruhavioğlu, şöyle konuştu: “Kutuplaşmayı başlatan, derinleştiren siyaset kurumudur. Oysa siyaset kurumunun topluma borcu birleşmeyi, bütünleşmeyi, uzlaşmayı sağlamaktır. Siyaset bugün toplumun kendisinden beklediği vazifenin tersi istikamette bir şey yapıyor diyebiliriz. Siyaset kurumunun bu tutumunu gözden geçirmesi gerekiyor. Dolayısıyla kutuplaşma meselesinde siyaset kendi üzerine düşen bir sorumluluk ve rolü olduğunu görmeli ve topluma daha uzlaşmacı siyaset diliyle konuşmalı.”

Uzlaşma için çaba harcayanların dil meselesiyle başlayabileceklerini savunan Ruhavioğlu, “Derdi uzlaşı olanlar için de dil meselesinin bunun için iyi bir giriş kapısı olduğunu, Türkiye’de Kürtler ve Kürt olmayanlar ya da farklı gruplar arasındaki ortak yaşam uzlaşma ile ilgili bu verinin bize bir yol gösterebileceğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.

VOA tarafından geçilen Türkiye’de Kutuplaşma Nereye Gidiyor? haberinde ha-ber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi yoktur. Türkiye’de Kutuplaşma Nereye Gidiyor? haberi web sayfamıza otomatik olarak VOA sitesinden geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan Türkiye’de Kutuplaşma Nereye Gidiyor? haberinin hukuki muhatabı haberi geçen web siteleri ve ajanslardır.

Inal

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.