SİYASİ DURUŞ!

ABONE OL
11:46 - 23/10/2020 11:46
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

SİYASİ DURUŞ!

Seçim meydanlarında “namussuz, şerefsiz, hain, çöplük, bataklık… Söylemlerini çocuklarımızla birlikte televizyonlarda mitinglerde seyrederek, radyolarda dinleyerek, gazetelerde okuduk.

“İbadet ediyor, camiye gidiyor- gitmiyor, namaz kılıyor kılmıyor… Alevi, Kürt, Laz, Boşnak… Tartışmalarına üzülerek şahit olduk.

Vatan hainliği- vatansever didişmelerinin ön plana çıktığı oy devşirme sahneleri görüntüye geldi.

NE YAPMALI?

Irkçı, şoven, din ve mezhep önyargıları körükleyen ayrışmaya karşı farklılıklarımıza hoşgörü ile yaklaşarak birlikte yaşama için mücadele edilmeli. Yerli üretim temel alınarak; sanayi, tarım, hayvancılık geliştirilmeli.

İşçiler, emekçiler; Aş, iş taleplerini öne çıkaran sosyal, kültürel-politik haklar temelinde faaliyet gösteren parti etrafında birleşerek temsilcilerini TBMM’ne (Türkiye Büyük Millet Meclisi) göndererek seslerini kürsüye taşımalıdır.

TBMM kürsüsünden din-mezhep, ulus söylemlerinin ve kamplaşmanın etkisini kırarak yerine toplumu bütünleştiren ortak; ekonomik- politik talepleri öne çıkarmalıdır.

Partilerin dincilik, mezhepçilik, milliyetçilik, gibi geniş halk yığınlarının “kutsal” gördüğü değerler üzerinden söylemler geliştirmeleri, ayrıştırılmaları, halkın bu değerlerinin istismar edilmesinin önüne geçilmelidir.

 Açlık yoksulluk, işsizlik, eğitim, sağlık… Sorunlardan soyutlanan halkı kendi cephelerine çeken partilere karşı temel toplumsal sorunların çözümü ile karşılarına çıkılmalı.

“Kazanmak için her yol mubahtır” tutumu toplum ile partiler arası çelişkileri ortaya çıkarıyor.

Partiler söylemlerini milli ve dini duygular aynı zamanda güç üzerinden kurarak kendi varlıklarını sürdürmek istemekteler. Seçmen kendi taleplerinden uzak partiler ile dini, milli değerlerinin üzerinden temas kurarak oy veriyor.

Seçim meydanlarında vatansever ve vatan haini söylemleri ile kutuplaşma içerisine çekilerek sorunları aynı olan toplum ayrıştırılıyor.

Toplumun ekonomik-sosyal ve politik taleplerin öne çıkarmayan partiler seçim meydanlarında birine “hakaret, küfür aşağılama, düşman olarak gösterme… Yarışına giriyorlar.

İşçiler, Memurlar, emekliler, gençler, kadınlar kendi taleplerini öne çıkararak ayrımcılığa karşı birleştikleri zaman oy kaybetmemek uğruna partiler bu kesimleri “hainler” cephesi ilan ediyor. Dincilik, mezhepçilik, milliyetçilik üzerinden parti bağı kuran seçmen ile karşı karşıya getiriliyor.

Milliyetçi- dini duygular istismar edilerek geliştirilen politikalar ile sahte “milli-yerli “tanımı yapılarak adaylar seçim meydanlarında ajitasyon çekerek ayrışmayı körükleyerek toplum tabanına yayıyorlar.

Halklara düşen görev; Ekonomik ve politik gelişmeleri gözeterek, farklılıklarına hoşgörü ile yaklaşarak talepleri doğrultusunda geçim derdini çözen, eşit sosyal-siyasal haklar temelinde birleşip, bütünleşen, milli-yerli üretimi temel alarak kalkınan laik demokratik Türkiye’de birlikte yaşamı her koşulda savunmaktır.

Hadi Hayırlısı…

Ali Gültekin

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.