Türkiye yarın AKP-MHP-HÜDA-PAR öncülüğünde:
Sadece Milliyetçiliği bir koltuğa satmakta sakınca görmeyen Sinan Oğan
Liderinin öldürülmesinde şaibeli olan partiye bel bağlayan Destici
Sol-sosyalist ideolojisini AKP’ye teslim eden Perinçek
Ak Günlerin lideri, ‘’ne ezilen ne ezen-insanca hakça bir düzen’’ inancıyla kurulun DSP’nin kurucusu Ecevit’i bir milletvekilliği için satan Önder Aksakal
İşlediği cinayetlere rağmen AKP sayesinde cezaevinden salınacağı umudundaki A. Öcalan
Bağımsız, demokrat bir iktidarın kendilerini etkisiz bırakacağını bilincinde olan Kandil canileri
Beyaz Saraydan aldıkları yetki ve destekle Laik Türkiye Cumhuriyetini, 1926 yılında İngiliz desteğiyle uydurulmuş bir İslam Devletine dönüştürmek için kurulan Müslüman Biraderler ’in iktidarına ortaklığına karşı:
Bugün; Laik, demokrat, laik bir Türkiye’nin bağımsızlığı için her kökenden gönüllü yurtseverlerin önce vatan dediği için tutsak edilen Selahattin Demirtaş ve yurtsever Kürt kardeşlerimizin
Mustafa Kemal’in Askerleri olarak Kurtuluş Savaşına
Kağnılarıyla, cephane taşıyan kadınların canından sevdiği bebeğinin örtüsünü cephane ıslanmasın diye cephanenin üstüne örten kadınların
Okullarını terk ederek Kurtuluş Savaşına katılan başta TIP ve diğer branştaki gencecik öğrencilerin
Samsun’da Erzurum’da, Sivas’ta, Amasya’da, Hacıbektaş’ta Mustafa Kemal’e inanan
Kuvay-ı Milliyeciler tüm baskılara, engellere rağmen vatan için yola çıkarak:
Bağımsızlık ve Kurtuluş Savaşına Sovyetler Birliği, Afganistan, Kıbrıs, Azerbaycan para ve silah yardımlarının katkıları önemlidir
Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Devleti işgalcilerden yana olmuş, 1.Dünya Savaşında kalleşçe pusu kurarak öldürdükleri Türk-Osmanlı askerlerinin başını keserek İngilizlere satmıştır.
Bugünkü Diyanet İşleri Başkanı gibi olan işgalci yanlısı sözde imamlar, Şeyhülislamlar:
İngiliz ve Yunan uçaklarıyla Mustafa Kemal ve askerlerinin katli doğrultusunda fetvalar
Bu günkü Tarikat şeyhlerinin ataları işgalcileri destekleyerek inançlarını çıkarları için satmışlardı.
Bugün aynı ihanet içinde çağdaş, demokrat Laik Cumhuriyetinin düşmanları olarak ihanet cephede yer almakla kalmıyorlar, körpecik çocuklara tecavüzden kaçınmadıkları ile kalınmıyor:
O çocukların namusunu, can güvenliğini korumakla görevli AKP’li bakan:
‘’Bir defacıktan bir şey olmaz!’’ Diyerek bu ahlaksızlığı korumuştu.
Yarın oy vermek için sandığa gidecekler gerçek bir sınav vereceklerdir.
Bağımsız, Laik, Demokrat Çağdaş bir Türkiye’den olanlara iktidarın yandaş
Bakanları, yargıçları, valileri, kaymakamları, YSK, Atatürk’ün Askerleri yerine çıkarları gereği
HÜDA-PAR’ın Askerleri, özgür ve eşit haklar yerine ‘’doğurdukları çocuk sayısı kadar’’ kariyer sahibi olma hayalindeki kadınlar için bile sandığa giderek sadece kendimiz için değil, ülkemiz
‘’Yurtta Barış-Dünya’da Barış’’ için tüm baskılara, kısıtlamalara rağmen oyumuzu kullanmalıyız.
Hem fiziksel, hem düşünsel yetilerini kaybetmiş Erdoğan’a bile kurulan kumpasa oylarımızla karşı duracağız.
Erdoğan’ın yerine HÜDA-PAR Başkanı
Bahçeli yerine Sinan Oğan’ı hazırlayan emperyalizme geçit vermeyelim.
Türkiye: OLMAKLA –OLMAMAK KISKACINDAN
Kurtarılmalıdır
Oyumuzla, bu kumpası boşa çıkarmak bir Vatanseverlik Sınavını
Vermek zorundayız!
Haydi Türkiye!
Yıldız AKALIN
