KABİLE DEVLETİNDEN-MAFYA DEVLETİNE

ABONE OL
22:26 - 28/11/2020 22:26
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Gündeme, Organize suç örgütü yöneticisi mafya babası Alaattin Çakıcı’nın, Ana Muhalefet Partisi CHP Genel Başkanına, Erdoğan ve Bahçeli’nin affıyla serbest bırakılması diyeti niyetine yaptığı hakaretler bomba gibi düştü.

Suç işlemesi durumunda, tekrar uzun süre tekrar tutuklanması kesin olan bu katil daha önce hem Erdoğan’a hem de Bahçeliye de ağır hakaretler sıralamıştı:

2014 Yılında Erdoğan’a: ‘’Rizeli, yezit kişilikli, onursuz, dinimizi kullanan, hırsı için dinimizi kullanan, ülkemizin fidanlarını telef ettiren, ruhunu şeytana teslim etmiş kişi’’ Diye hakaretler etmişti.

Bahçeli’ye de: ““Miladı dolmuş, yürüyen Buda kılıklı efendi”, “Yüreğin yiyorsa beni öldürt”, “aciz, egoist, bencil. Teke yumurtası bile olamazsın!” Diye döşenmişti.

Gerçi Erdoğan ve Bahçeli, birbirlerine de aynı seviyede epey hakaretler sıraladıkları halde koltuk hatırına ‘’Kanka’’ oldular.

Böylesi güzellemeler, demokrasi ile yönetilen, hukuk devletinde asla olmaz.

Ama, devri Erdoğan-Bahçeli döneminde olağan sayılıyor.

Türkiye’de, Barış için 1128 Akademisyen Barış Bildirisi yayınlamıştı.

Sedat Peker adındaki bir Mafya Lideri(!) bu akademisyenlere çok kızmış olacak ki:

‘’Sözde aydınlar, çanlar ilk önce sizin için çalacak. Oluk oluk kanlarınızı akıtacağız ve akan kanlarınızla duş alacağız!’’ Diye -hem de yazılı olarak- tehditler savurmuştu.

Yandaş basın, muhalifler başına geleceklerden korksunlar diye manşet bile yapmışlardı.

Suç duyurusu yapılınca Anadolu 20. Asliye Ceza Mahkemesinde tehdit suçuyla 11 yıla kadar hapsi beklenirken; savunma avukatı ‘’Sedat Peker’in milliyetçi olduğu için, teröristleri uyarmak için yazmıştır.’’ Diye savunmuştu.

1128 üniversitelerde bilim insanı savaşa karşı çıktıkları için terörist sayılmış, Hukuk eğitimi almış Hâkim de beraat kararı vermişti.

Bir şehit cenazesinde, Ana muhalefet Genel Başkanı Kılıçdaroğlu linç edilmek istenmiş, inek hırsızı sabıkalı Osman Sarıgün adlı, AKP yandaşı tarafından yumruklanmıştı.

Saldırgan uzun zaman ifadeye bile çağrılmadı, AKP’liler sıraya girip elini öptüler.

 

Kılıçdaroğlu’nu kurtaran emniyet müdürü sürgün edildi.

Süleyman Soylu, Kılıçdaroğlu’nu suçladı…

 

PKK, Kılıçdaroğlu’nun konvoyuna saldırdı, bir koruması vuruldu.

Erdoğan ve Soylu ise halen Kılıçdaroğlu’nu PKK Yandaşı diye hedef göstermeye devam ediyorlar.

 

Didim’e gelen Atatürk’e Didim Hakiminin toplantıya gelmediğini şikâyet edenlere Atatürk:

‘’Bir hâkim kimsenin ayağına gitmez. Biz gidip Hakim’i ziyaret edelim!’’ Der.

 

Devri AKP iktidarında, bırakın ilçe hakimini, Yargıtay, Danıştay, AYM Başkanları Erdoğan’ı yalnız bırakmayarak Rize’de birlikte çay toplarken gururla birlikte fotoğraf çektirdiler.

 

Yargı açılışında hakimler, savcılar ve yüksek yargı hakimleri, savcıları Erdoğan salona girince, ayağa fırlamakla kalmadılar, saygıdan cüppelerinde olmayan düğmeleri iliklemeye çalıştılar.

Corona salgınında, alınacak basit ve kararlı önlemlerle en az hasarla atlatacak ülke olarak görülen

Türkiye, kabile yönetim anlayışı ile dünyanın en riskli ülkeleri arasına girdi.

Kabile Devleti yönetimine dönüşen, her eleştiriyi hakaret sayan, dışarıdan Perinçek destekli Erdoğan-Bahçeli Yönetimi, artık yatırımlarla, polis, jandarma baskısıyla muhalefeti susturamayınca mafyadan umar arama dönemine girdiler.

Sedat Peker yetmeyince, son umut olarak karısını öldürten, kaçakçılık, gasp, cinayet suçlarından başka, yeğenini tasarlayarak adam öldürmeye azmettirme suçundan, tekrar 17 Yıl Ağır Hapis cezasına çarptırılan birinden medet umacak duruma gelindi.

Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde Erdoğan’dan yetkileri alınca, önce kendisine ve Erdoğan’a en ağır hakaretleri yapan Çakıcı’yı afla dışarı çıkarttırdı.

Damadını azlettirdi, Arınç, izin alarak konuşunca hem hakaret etti hem görevinden aldırdı.

Bahçeli, bir telefon ya da bir sarı zarf alıncaya kadar, Erdoğan’a her emrini yaptıracaktır.

Türkiye adına utanılacak bu dönemi, işgal kıskacındaki Vahdettin dönemi bile yaşamadı.

Burada yazmaya utandığım, bir mafya bozuntusunun Atatürk’ün partisi CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na hakaretleri Erdoğan ve Bahçeli’ye normal gelebilir.

Her şeye rağmen ‘’bu ülkede Cumhuriyet Başsavcıları var’’ diye düşünmüştüm.

Yokmuş!

O adi, bayağı, aşağılayıcı hakaretleri yapan kim olursa olsun normalde halen yürürlükte olan yasalara, anayasaya göre yargı önüne çıkartılırdı.

Ama devri Bahçeli-Erdoğan döneminde yargı bile paramparça.

MHP Yargısı, Avrasya Yargısı, İstanbul Yargısı (Pelikancılar) diye hukuku, yani vicdanı olmayanların hükmettiği bir bağımlı yargı sistemini bile yetersiz sayan iktidar sahipleri hep korku içinde yaşarlar.

O nedenle, kabile devleti olmak bile yetmiyor.

Devreye Sedat Pekerler, Alaattin Çakıcılar girince

Artık kurtuluşu savaş meydanlarında kazanmış bir ülke

Mafya Devletine dönüştürülmek istenirken

Sessiz kalanlar, susanlar

Hukukun olmadığı ülkelerde tüm değerler ayaklar altında kalır

O nedenle susmayın…

 

Yıldız AKALIN

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.