“Eksik ve geç adalet, adalet değildir”

“Eksik ve geç adalet, adalet değildir”

ABONE OL
00:46 - 30/12/2023 00:46
“Eksik ve geç adalet, adalet değildir”
1

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Doç. Dr. Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, Sinan Ateş’in öldürülmesiyle ilgili soruşturmada aralarında üçü polis memuru olmak üzere 22 kişinin tutuklu olmasına rağmen yargılama aşamasına hala geçilmemesine tepki gösterdi.

Hacettepe Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş, 30 Aralık 2022’de Ankara’da Çukurambar semtindeki ofisinden çıktığı sırada tetikçi Eray Özyağcı tarafından beş kurşunla vurularak öldürülmüştü.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü Ateş cinayetiyle ilgili soruşturma dosyası kapsamında ise, tutuklu şüpheli sayısı 22 oldu. Ancak dosya henüz davaya dönüşmedi.

Tetikçi Eray Özyağcı, silahlı eylemi organize eden Doğukan Çep, eski Ülkü Ocakları yöneticileri Tolgahan Demirbaş, Emre Yüksel ve avukat Serdar Öktem ile görevlerinden uzaklaştırılmış üç polis memuru tutuklular arasında.

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, bugün aile bireyleriyle birlikte Çukurambar’da cinayetin işlendiği yerde yaptığı açıklamada, “Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere Adalet Bakanımıza, İçişleri Bakanımıza, Ankara Başsavcısına, soruşturmayı yürüten savcılara, yargı camiamızın şerefli, namuslu hakim ve savcılarına sesleniyorum. İki tane küçük evladımın yetim kaldığını kimse unutmasın. Başka yavruların yetim kalmasına izin vermeyin. Herkes güven içinde yaşasın. İnanıyoruz ki adalet, devletin temelidir. İdarecilerin görevi ise en başta adaleti tesis etmektir. Lütfen dışarıda, elini kolunu sallayarak gezen tüm failleri bir an önce yakalayın ve adaleti tesis edin. Unutmayın ki eksik ve geç gelen adalet, adalet değildir” dedi.

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş, Ankara’da öldürüldüğü yerde anıldı.

“Bu alçak cinayetin failleri, adli işlem gören kişilerle sınırlı değildir”

Sinan Ateş’in 30 Aralık 2022 tarihinde öldürülmesiyle, “Türk siyasi tarihine kara bir leke” sürüldüğünü vurgulayan Ayşe Ateş, “Sinan Ateş cinayeti, hepimizin hayatından bir parça alıp götürdü. Bir eşi, bir babayı, bir evladı, bir kardeşi, bir dostu, iyilikte yarışan bir insanı hayattan koparanlar, insanların inandığı değerleri de yerle yeksan ettiler. Biz ömrümüzü verdiğimizi davamıza, canımızı da verdik. Buna rağmen, bazı çevrelerin tavırları ve iftira dolu söylemleri bize aşağılık cinayet kadar ağır geldi. Biz istiyoruz ki devletimiz, bir yıldır taşıdığımız bu ağır yükü omuzlarımızdan alsın. Biz yalnızca bir yıldır yaşayamadığımız acımızı yaşamak istiyoruz. Devlet babamız hesap sorsun istiyoruz. En başından beri adalet yerini bulsun istersen kıyamet kopsun diyoruz. Adalet yerini bulmayınca ne mi olur? Bu sorunun cevabını Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan en güzel şekilde veriyor: Unutulmamalıdır ki cezasız kalan her suç failini daha da azgınlaştırır. Hesap sorulmayan her cürüm, yeni zulümlere davetiye çıkarır” diye konuştu.

Ayşe Ateş, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma dosyası kapsamında yargılama aşamasına geçilmemesi ve tutuklu olmayan ancak haberlerde adı geçenlerle ilgili işlem yapılmamasını gündeme taşıdı.

Ateş, “Kamuoyuna yansıdığı üzere bu alçak cinayetin failleri, adli işlem gören kişilerle sınırlı değildir. Peki, tespit edilen diğer faillerle ilgili olarak bugüne kadar neden hiçbir işlem yapılmamıştır? Olayın üzerinden bir yıl geçmiş olmasına rağmen soruşturma tamamlanıp neden dava açılmamıştır?” diye sordu.

Ayşe Ateş gazetecilerden de adalet için destek istedi

Çocukları Bengisu ve Banuçiçek’in de ölen babalarıyla halen uğraşılması nedeniyle travma yaşadığını kaydeden Ayşe Ateş, Sinan Ateş cinayetiyle ilgili siyaset arenasında bahaneler bulunduğunu da hatırlatarak tepki gösterdi.

Ayşe Ateş, “Sinan, bedenen artık aramızda yok. Hala dinmeyen öfkenizle ona yattığı toprağı da mı fazla görüyorsunuz? Kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla yaptığımız her açıklamada önce Allah’a, sonra devletimize olan güvenimizi dile getirdik, getirmeye de devam ediyoruz. ‘Dış güçlerin oyunu’ diyenler oldu, ‘Seçim öncesi Türkiye karıştırılmak isteniyor’ diyenler oldu. Biz bunun böyle olmadığını bilmemize rağmen, çirkin tezgahların bir malzemesi olmamak adına acımızı sinemize çekerek sakin kalan, sakinleştiren taraf olmayı tercih ediyoruz” ifadesini kullandı.

Açıklaması sonunda gazetecilere de “Bu davada bizden yahut bir başkasından yana değil; haktan, doğrudan ve adaletten yana haberler hazırlamasını rica ediyorum. Yok saymak, sessiz kalmak Türk basınına asla yakışmaz” diye seslenen Ayşe Ateş, sadece adalet istediğini söyledi.

Ayşe Ateş, Sinan Ateş’in yarınki birinci ölüm yıldönümünde memleketi Bursa’da ikindi namazını müteakiben Bursa Emir Sultan Camii’nde mevlid okutacaklarını sözlerine ekledi. Açıklamasının ardından Ateş, olay yerindeki Sinan Ateş’in fotoğrafı önüne kırmızı karanfiller bıraktı. Daha sonra Sinan Ateş için dua okundu.

Sinan Ateş cinayeti soruşturmasında durum nedir?

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndaki cinayet dosyasının yanı sıra o dönemki MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz hakkında Ateş cinayetiyle bağlantısına ilişkin ayrı bir soruşturma dosyası söz konusu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, 14 Mayıs’taki Genel Seçim’de yeniden aday göstermediği Kılavuz’un cinayetteki rolüne ilişkin ise somut adım atılmadı. Soruşturma dosyası itibariyle “Papi” lakaplı tetikçi Özyağcı, geçmişte kapkaç, hırsızlık ve yağma suçundan 21 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası almasına rağmen serbestti.

Dosyada cinayeti organize ettiği vurgulanan “Dodo” lakaplı Doğukan Çep’in ise, Hasan Ferit Gedik’in öldürülmesinin yanı sıra uyuşturucu bağlantılı suçlardan toplam 62 yıl hapis cezası almasına karşın “firari” olduğu kayda geçti. Çep’in organizasyonuyla tetikçi Özyağcı’nın özel harekat polisleri Muratcan Çolak ve Aşkın Mert Gelenbey’in eşliğinde Ankara’ya getirildiği ortaya çıktı. Cinayet işlendiği dönemde MHP İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyesi olan Ufuk Köktürk’ün, Özyağcı’ya para gönderdiği kayda geçti. Köktürk’ün de, 2013 yılında Kahraman Kaya adlı lise öğrencisini öldürdüğü için 20 yıl hapis cezası aldığı dosyanın ise Yargıtay’da temyiz aşamasında olduğu ve serbest şekilde siyaset ile uğraştığı yazıldı. Dosyadaki şüpheliler Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım ile Ülkü Ocakları Ankara İl Başkanı Ömer Şanlı hakkında ise yurtdışına çıkış yasağı kararı var.

Bugün T24 muhabiri Asuman Aranca ise, Ateş’in öldürülmesine ilişkin olarak bir yıldır devam eden soruşturma dosyasındaki son bilirkişi raporunu haberleştirdi.

T24 sitesindeki haberde, Sinan Ateş cinayeti arkasındaki organizasyon şemasına ilişkin raporda, cinayetten sonra tetikçi Eray Özyağcı’yı kaçırdığı iddia edilen Tolgahan Demirbaş’ın temizlediği cep telefonundan özel bir program sayesinde kurtarılan veriler yer aldı. Raporda, yer verilen yazışmalarda Demirbaş’ın, soruşturma kapsamında tutuklu cinayet büroda görevli Komiser M.E.A. ve “azmettirici” olarak dosyada işaret edilen Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yıldırım arasındaki ilişkiler irdelendi.

VOA tarafından geçilen “Eksik ve geç adalet, adalet değildir” haberinde ha-ber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi yoktur. “Eksik ve geç adalet, adalet değildir” haberi web sayfamıza otomatik olarak VOA sitesinden geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan “Eksik ve geç adalet, adalet değildir” haberinin hukuki muhatabı haberi geçen web siteleri ve ajanslardır.

Inal

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.