SANSÜR YASASINDA ZURNA NEREDE ZIRT DİYOR?

ABONE OL
22:53 - 14/10/2022 22:53
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best
  1. Maddesinde zırtlıyor.

Hukuk insanları; “Herkes içeri girebilir bu kanunla. İnfaz Kanunu’nda yapılacak değişiklikle birlikte yaptığınız, söylediğiniz her şey bir suç oluşturabilir. Değişiklikle yeni bir suç oluşturmakla kalmıyor aynı zamanda bu suçun oluşup oluşmadığının belirlenmesinde kullanılagelen mevcut içtihat (yürürlükte olan yargı kuralları. HA) da çöpe atılarak yeni kriterler (ölçütler. HA) getiriliyor.” diyorlar.

AKP ve MHP’nin, Cumhur İttifakı’nın yani, ortak önerisi olan ve kamuoyunda “Sansür Yasası” olarak adlandırılan 7418 sayılı “Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” dün gece TBMM Genel Kurulu’nda, oy çokluğuyla onaylandı.

40 maddeden oluşan 7418 sayılı yasanın, 29. maddesi ise kamuoyunda en çok tartışılan madde oldu.

  1. Madde; “Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen (Açıkça. HA) Yayma” başlığı altında yeni bir suç türü oluşturuyor. 29. Madde; bu suçu işleyenler hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörüyor. Aynı maddenin ikinci fıkrasındaysa failin, yani suçu işleyenin suçu gerçek kimliğini gizleyerek ya da bir örgütün etkinliği kapsamında işlemesi durumunda verilen cezayı yarı oranında artırıyor.

Bu durumda çekilecek ceza 4,5 yıla kadar çıkabilecek.  Ceza 2 yılın üstünde olduğu için yargılanan kişi cezaevine girecek.

Yasanın belirsizliklerle dolu olduğuna vurgu yapan hukuk insanları bu madde için;

„Yönetim erkinin gerçek dışı söylemlerini korumak için, onlara karşı çıkılmasını önlemek için yazılmış bir maddedir. Çünkü; Türkiye bugün, gerçek ötesi söylemlerle yönetiliyor. Bunlara karşı çıkma hakkını ortadan kaldırılmak için yapılmış gibi. Türkiye’nin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi açısından baktığımızda o kadar çok söylenilecek şey var ki… Burada düşünceyi açıklama özgürlüğüne getirilecek sınırlamaların birinci koşulu, yasadan kaynaklanmasıdır. Ama; aynı zamanda bu yasanın açık, belirli ve öngörülebilir olmasıdır. Bu yasaya baktığımız zaman, o kadar büyük belirsizlikler var ki. Yani; örneğin, aleni ne demek? Bir iletiyi paylaştığınızda ya da bir e-posta attığınızda o aleni midir? Buna kim karar verecek? “Diyorlar.

Olmayan bir suç oluşturuluyor bu maddeyle. Suçun oluşup oluşmadığına kimin karar vereceği belirsiz.

TÜİK’in enflasyon rakamlarının yanlış olduğunu söylemek, pekâlâ bu yasaya aykırı davranmak oluyor, bir suç oluşturuyor. Örneğin; bir gösteri yürüyüşü yapmak, bu bir tehlike oluşturmasa da, kamu düzeni bakımından „Tepki oluşturma saikiyle yapıldı. “ gerekçesiyle suç sayılabilecek.

Doğaldır ki; bu, İnfaz Kanunu’nda değişiklikler yapılmasını da birlikte getirecek.

İnfaz Kanunu’nda yapılacak değişiklikle iki yıldan aşağı olan cezaların ertelenmesi kaldırılacak.  Adalet Bakanı; „Bir günlük hapis cezası bile çektirilecek. Orada kalacaksınız. “ diyor.

İşte tam da burada Sansür Yasası, 29. maddesinde „Zart!“ diyor.

Neden mi?

Çünkü Türkiye seçime gidiyor ve yönetimdeki erk dikensiz gül bahçesi istiyor.

„Üç maymunu oynayacaksınız. Görmeyeceksiniz, duymayacaksınız, konuşmayacaksınız. “ diyor.

Sanki çoktan yaratmamış gibi; korku toplumu yaratmak istiyor.

Kişiler değil, kurumlar da, özellikle de basın kurumu, susturulmak isteniyor.

Gerçek haberin yapılmasını, halkın gerçeği öğrenmesini engellemektir amaçları.

Salt düşünceyi açıklama özgürlüğünü ortadan kaldıran bir yasa değildir bu yasa.

Bu yasa; gerçeği karartma yasasıdır.

Halkın seçimlere karanlıkta girmesidir istenen. Bilmesin, değerlendirmesin. Bildiği kadarıyla değerlenirsindir istenen.

Bu yasa; otokrat bir yönetimin, otokrasinin göze giren kanıtıdır.

Otokrasi; düşünceyi açıklamaya karşıdır. Otokrasi demokrasinin karşıtıdır. Düşüncenin açıklamasını yasaklayan yönetimlere de demokrasinin -d’si bile yoktur.

İnsanız biz. Bu yasayı koyanlar bizim insan olma hakkımızı alıyorlar ellerimizden.

Bilgisunar (internet); yapılışı gereği kamusal erişime açıktır. Öyle olduğu için bir içeriği bilgisunar ortamına koyduğunuzda kendiliğinden açıklık kazanır, alenîleşir. Burada paylaşacağımız bir bilgi bize karşı kullanılabilir ve suçlu duruma düşebiliriz. Adaletin bakanına kalırsa, işlediğimiz(!) suçun karşılığı olan ceza 1 gün bile olsa soluğu kodeste alabiliriz.

Salt bilgiyi sunanla sınırlı da değil ha bu kodes olasılığı.

O bilgiyi paylaşanlara da, suç ortaklığından, kodes yolu açık…

Sözün özü; Demokles Kılıcı gibi tepemize konacak olan Sansür Yasası’nın 29. Maddesi;

„Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratma saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.

Failin, suçu gerçek kimliğini gizlemek suretiyle veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkraya göre verilen ceza yarı oranında artırılır.” diyor.

Diyor demesine de; üç maymunu oynayacak mıyız?

Görmeyecek miyiz? Duymayacak mıyız? Susacak mıyız?

Korkacak mıyız?

Efendim! Ne buyurdunuz? Duyamadım da…

 

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.