VEDA KONSERİ

ABONE OL
18:59 - 01/10/2020 18:59
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Berlin Konserevi’nde Fazıl Say’ın konseri ile 2010 yılına veda edenler çok şanslıydı. Kaçıranlar, bir daha zamanında bilet almalıdır.

Solo piyano resitalinde büyük bir orkestraya gerek kalmadı. Sihirli parmaklar büyük bir orkestranın verdiği ses, ton ve renkleri veriyordu. Salon ayrıca görülmeye değer görkemde. Okullarda sınıf gezisi olarak organize edilmelidir. Müzik tarihi resim ve heykellerle zihinde unutulmayacak iz bırakıyor.
Babası Ahmet Say müzikbilimci ve yazardır. İlk piyano dersini Alfred Cortot’un bir öğrencisinden aldığında henüz beş yaşındaydı.
Fazıl Say, Ankara Konservatoryum’da piyano ve kompozisyon tahsilinden sonra onyedi yaşında harika öğrenci olarak burs aldı. David Levine ve Aribert Reimann’ın dikkatlerini çektiğinde akademide öğrenci idi. Yüksek tahsili biter bitmez Almanya’ya gelmesini sağladılar.
Düsseldorf’da David Levine ile Robert Schumann Enstitüsü’nde çalıştı (1987). Başarıları 1992 – 1995 yıllarında Berlin Sanat Akademisi’ne getirdi. Berlinli Türkler bu yeteneğin doğuşunu ilk defa Tiyatrom salonunda gördü.
Bizden biri artık sınırları aştı, dünyada onsuz büyük müzik festivalleri düşünülemiyor.
2006 yılında kemancı Patricia Kopatschinskaya ile düo kurdu. jaz enterpret olarak ta tanınmıştır. Dünya müzik başkenti Viyana festivali onun bestesi olan balet Patara ile açılış yaptı. Besteleri Türk ve Japon filmlerinde çalınıyor.
Nazım Oratoryası bittiğinde 2001 yılıydı. 2006 yılında bestelediği violinkonseri Haremde 1001 gece’yi hâlâ dinleyemedim. Devlet televizyonu TRT bile konserlerini yayınlamıyor.
NTV televizyon kanalı izleyicilerine büyük bir hizmet sunarak yılın veda konserini Fazıl Say’a ayırdı. Tüm müzikseverler adına teşekkür ediyorum. İstanbul Senfoni Orkestrası çok şahane bir konser ile 2010 yılına veda etti.
Berlin Konserevi hiç bu kadar Alman, Rus ve Türk müzikseverleri bir arada görmemişti. Belki de dakikalarca alkışlanan böyle bir büyük sanatçıyı da ilk defa yaşıyordu.
Konserin ilk bölümünde Johann Sebastian Bach’ın (1685-1750)
d-moll BWV 1004 eserini çaldı. Keman için bestelenmiş olan bu eseri piyanoya uyarlayan Ferruccio Busoni’dir. Busoni (1866-1924), iki yüz yıl Bach’dan genç, Beethoven’in ölümünden kırk sene sonra dünyaya gelmiş. Bach ve Beethoven’i çok iyi tanıyan bir sanatçıdır.
 
İtalyan olan babası klarnetçi, annesi alman piyano çalıyordu. Böyle bir müzik ailesinde çocuk elbette yedi yaşında ilk konserini verecek. Piyano gökyüzünde bir yıldız, diye kendisinden bahsettirmişti. Önce annesi ders veriyordu. Yeteneği keşfedilince Avusturya Konservatuarı öğretmeni Anton Rubinstein’den ders aldı.
Busoni piyano çaldığı gibi, aynı zamanda besteci, orkestra şefi ve pedagogdu. Yazdığı teori ve araştırmalarla dünya müzik öğrenimine büyük katkıda bulunmuştur. Dünü bugünle birleştirerek müziğin geleceğine yol göstermiştir.
Johann Sebastian Bach, daha on yaşında iken annesini babasını kaybetmişti. Amcası Johann Christoph onu büyüttü ve yetiştirdi. Kendisi org ustasıydı. Ama Sebastian sonra yeteneği ile amcasını çok geride bıraktı. Kilise müziği Bach’sız düşünülemez. Kilise koro ve orkestra şefliğinin yanı sıra ders veriyordu. Yaşamlarını yürütebilmek için bütün tanınmış besteciler müzik dersi veriyorlardı.
Protestan geleneği, İtalyan müzik enstrümanları tekniği ve Fransız dans kültürünü birleştirmesini becerdiğinden dolayı müziği sınırları aştı. Bir ara müziği unutulur gibi olsa da, yirminci yüzyılın başında kurulan Bach Cemiyeti sayesinde yeniden canlandırıldı. İlk eşi Maria Barbara’dan ölüm ayırdı. İkinci eşi Anna Magdalena ile evlendiğinde Leipzig’de şehir bando şefi idi.
Fazıl Say, konserin birinci bölümünde Ludwig van Beethoven’in (1770-1827) Fırtına eserinden, d-moll op. 31, Nr. 2 parçasıyla devam etti. Fırtına durmayacak sandım.
Fransız ihtilâlinin, savaşların habercisi gibiydi. Haksızlığa, ayırımcılığa ve baskıya karşı gelen reformcu böyle büyük bir besteci dünyaya bir daha gelmedi.
Dünyaca tanınmış Beethoven insanlığa hitap ettiği 9. Senfoni ile en yüksek mertebeye yükselmiştir. Bu eseri bestelediğinde kırk yaşında, Amalie ile evlenmek üzereydi. Kulakları ağır duymaya başlamıştı. Bu bestesi ile işiten Beethoven’den veda etmişti. Piyanosuna daha yüksek sesle duymak için dördüncü bir basamak tel yaptırmıştı. Araştırmacılar sağlık sorunlarından dolayı evlenemediğini iddia etseler de müzikten başka sevgiye fırsat kalmamış olabilir. Kadınlara olan aşkları derinliğe inemeden platonik olarak kaldığı söylenebilir. Kadınlarda ona hayran oluyordu. Kız arkadaşı Eleonore’dan bir mektubunda tavşan tüyünden el örgüsü bir yelek istiyor.
Mektuplarında aşktan ziyade, yorucu konser yolculuklardan soğuk, sobasız odalardan bahsediyor. Otelden ziyade hana benzer dinlenme tesisleri vardı.
Ölümünde yanında ve cenaze merasiminde tüm dünya müziksever, hayranları vardı, ama onu seven, ona başarısında destek olan, hayatını paylaştığı bir kadın yoktu.
VEDA KONSERİ
 
En yakın bayan arkadaşlarından biri olan Bettina ile mektuplarında Goethe’den bahsediyorlardı. Ona, krallar insanları profesör yaparlar, ama büyük sanatçı ve edebiyatçı olmak için yetenek gerekir, diye yazıyordu. Meleğim, her şeyim, ikiz ruhum dediği kadınla da evlenememişti. Aradan sonra Fazıl Say Modest Mussorgsky’nin (1839-1881) Resimlerin Sergisi eserini çaldı. Promenada’da yürüyüş yapmak, saraya uğramak ve Pazar yerini dolaşmak vardı. Hayallerin sonu gelmiyordu. Nasıl Fazıl Say yalnız elleriyle değil bütün vücut diliyle piyano çalıyorsa, izleyicilerde katılmamak için adeta kendilerini zor tutuyorlardı. Yumurta kabuğunda balet dansı ancak masallarda düşünülebilinir. Baba Yaga’nın kulübesine de uğradık. Kiew’in büyük kapısını açtıktan sonra konser bitti. Bu son bölümde Mussorgsky’in bestelerini çekirdekten tanıyan Rusları görmek çok kolaydı.
Dakikalarca süren alkışlardan sonra çaldığı parça için önünde tek bir sayfa kâğıt vardı. Fazıl Say nota ustası değil, müzik ustası dünya sanatçısı, piyano, jaz müziği ve besteleriyle bir bütünlük ve çeşitlik veren büyük müzisyen.
En son Mozart’ın Türk marşında bütün izleyiciler büyük coşku ile eli ve ayağıyla eşlik ettiler. Mussorgsky bestelediği Çocuk Odası bestesi ile müzik dünyasının dikkatini çekmişti. Franz Liszt onu 1873 yılında Weimar şehrine davet etmişti. Bu davet kariyerinde büyük bir fırsat olabilirdi. Fakat gidemedi, alkol sorunu vardı.
Küçük Jaroslaw, buluşma kahvesinde Petersburg’un en zeki sanatçıları toplanırdı. Aklını kaybetme korkusundan alkol aldığı için hem fiziki hem ruhen hasta oldu. İçki içmediği zaman en candan sevdiği insanları ölümün ondan ayırdığını fark ederdi. Suçluluk duygusundan kıvranır, acı çekerdi. Mimar ve ressam dostu Victor Hartmann’ın ölümü ona çok acı ve ıstırap çektirmişti. Üzüntülü ve kısa ömründe tam tersine neşeli ve resimler anlatan çok renkli eserler besteledi. Rus halk türkü ve oyunları eserlerinde esas aldığı tema idi. Bestelerken kendi benliğini tamamen kaybediyor, sonunda her şeyini veriyordu. Gerçeği arama, kendini kaybetme, delirme ile ölüm arasında içerek müziğini severlerine hediye etti.
Konserde sanki birisi elimden tutup sergiyi dolaştırdı, resimler hakkında bana bilgi verdi. Dünya basını kırk yaşında olan Fazıl Say’dan ve dehanın üstün yeteneğinden sık sık bahsediyor. Bestelere kendi fantezisini katarak piyano çalar. Kendi bestelerinin sayısı otuzun üstünde olup, ilk eseri siyah marşı (Black Hymns) onaltı yaşında bestelemiştir. Çok sayıda ödül almıştır. Sol eli tuşların üstünde kaymıyorsa izleyiciye acı ve ümit gibi duyguları önceden işaret ediyor.
Sevgili okurlarım, bizden birisi Fazıl Say Berlin’den gelip geçmedi henüz. Bu dünya sanatçısını çocuklarımıza tanıtmak için bir fırsat daha var. 23 Ocak 2011 Pazar günü iki defa çocuklar için konser evinde Sihirli Orient (Zauberhafter Orient) konserini kaçırmayınız.
Tarihte gelmiş geçmiş krizlerin hiçbirinde Avrupa’da yaşayan Türk çocukları bu kadar iyi örneğe ihtiyaç duymamıştı.
Hoşça kalın, ama asla müziksiz kalmayın!
 
İlter Gözkaya – Holzhey 
Emekli Öğretmen 
Not: Yetişkinler için Konzerthaus am Gendarmenmarkt’ta iki Konser daha var:
29. ve 30. 01.2011
Kaynaklar:
Kurt Pahlen, Mein Engel, mein Alles, mein Ich
Goldmann Verlag,
ISBN -3-442 06320-5
Wikipedia
www.fazilsay.com
Aspendos(2004/ 8000 İzleyici /Nazım Oratoryum)
www.fazilsay.org
Müzik Örnekleri / Fotoğraflar

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.