0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Konuya ilişkin olarak yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum. Ama; Türklere yönelik bir fıkra ile başlayalım. Fıkra, her ne denli bize yönelikse de, siz; bunu Sarrazin’e de yöneltebilirsiniz, bir sakıncası yok!

Frankfurt’ta yaşayan bir Türk aile, tüm üyeleriyle, Alman vatandaşı olmak için başvurur. Derler ki onlara:

Eğer Main’i yüzerek karşıya geçebilirseniz başvurunuz kabul edilecektir.
Önce baba atlar Main’e ve geçer. Sonra anne, o da başarır. Ailenin kızı da başarır sınavı. Sıra oğula gelir. Atlar Main’e. Irmağın karşı kıyısına kadar yüzer, Ama bir türlü sudan çıkamaz. Tüm çabasına karşın başaramaz. Onu ırmağın karşı kıyısında bekleyen ve Alman vatandaşlığına geçen ailenin diğer üyeleri onun bu beceriksizliğini görünce hep bir ağızdan bağırmaya başlarlar:

-Kanacke! Kanacke! Kanacke!
Ne diyor bu ”Bey eskisi” Sarrazin?
-Ben de bir yabancıyım. Fransız bir babaannem, İngiliz bir anneannem var.
Türkçe’de buna ”Bok yemenin Arapça’sı” diyorlar. Siz; isterseniz, ”Özürü kabahatinden büyük!” deyin!

1979 yılıydı. Bavyera’da, bir Yukarı Bavyera kentinde öğretmendim. Eşini her sabah okula getiren, emekli bir öğretmen sordu bir gün uzaktan:

”Hey! Nasılsın?” ( He! Wie geht’s?) diye hatırımı sordu.
”Teşekkür ederim. İyiyim.”Danke schön, mir geht’s gut.) dedim.
”Yalan söylüyorsun.” ( Du lügst!”) dedi bana. Şaşırdım.
”Neden?” (Warum?) diye sordum.
”Bir yabancı yabancı bir ülkede iyi olamaz!” (Es kann einem Ausländer in einem Ausland nie gut gehen!” diye yanıtladı sorumu.
Haksız mı?

Soruyor Sevgili Külahçı:
”Yabancıların yoğun olduğu Kreuzberg’te nasıl hissediyorsunuz kendinizi?”
Aldığı yanıta bakın!
”Burası benim ülkemin bir parçasıdır. İyi hissederim ben kendimi ülkemde ve ülkemin bir parçasında.”
Buram buram ne koktu burnunuza? Bana bu tümcelerden yabancı düşmanlığı kokusu geldi de.

1996 dan bu yana Alman vatandaşıyım ben. O yıldan bu yana hem yerel hem de genel seçimlerde; bir zamanların ”Devgenç”lisi, sonraların ”sağcı sosyaldemokrat”ı (Nasıl olunuyorsa? ) birine karşın oyumu hep SPD’ye verdim.
”Elim kırılsaydı!” dedirtti bana bu ”Bey Eskisi”.
Sizin bildiğinizden kuşku duymadığım, bu ”Bey Eskisi”nin de bilmesi gereken bir söz var Almanca’da:

”Man ist Ausländer. Und zwar überall!”
”İnsan, her yerde yabancıdır.”
Aptalın da yerlisi yabancısı olmaz! Aptal her yerde, her konumda ve her zaman aptaldır.

Yormayın kafanızı!

Hasan Arslan
Türkçe Öğretmeni