MARTİNİK ADASI, I. ABDULHAMİD VE II. MAHMUT

ABONE OL
18:58 - 01/10/2020 18:58
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Türkiye’den yaklaşık on bin kilometre ötedeki Karayipler’deki Martinik (Martinique) adası ile Osmanlı padişahları I. Abdulhamid ve II. Mahmut’un ne ilgisi var diyeceksiniz. Hayır, hayır bu padişahlar leventlerini alıp o adayı fetih etmeye kalkmadılar. Fransız sömürgesi 400 bin nüfuslu bu adada halk Dünya’nın tarihteki iki büyük imparatorluğunun en yüksek düzeyine gelmiş iki hemşehrisiyle övünmektedir. Birisi Fransız imparatoru Napolyon Bonapart’ın eşi Josephine ve ikincisi de onun kuzeni Aimée Dubuc de Rivery. Hadi Josephine’yi anladık da bu Aimée Dubuc de Rivery de kim diyeceksiniz. Bu hanımın bizim tarihteki adı Nakşidil Sultan’dır ve I. Abdulhamid’in eşi ve II. Mahmut’un annesidir. Yani, bu adanın kaderine damga vurduğu ikinci imparatorluk ta Osmanlı İmparatorluğu’dur.

Martinik adasından bir toprak ağasının kızı olan Aimée, Fransa’ya eğitim için yollanmıştı. 1781 yılında Fransa’daki okulundan memleketine geri dönerken Mayorka açıklarında seyahat etmekte olduğu gemiye Cezayirli korsanlar saldırarak onu esir almışlar ve daha sonra Aimée, Cezayir’in beyi tarafından padişaha hediye olarak İstanbul’a gönderilip, haremde Nakşidil Sultan adını almış. I. Abduhamid’in gözdesi olan Nakşidil Sultan oldukça narin bir kişiliğe sahipmiş, çok depresyona girermiş. Nakşidil Sultan’ın vatan hasretini bir dem de olsa azaltmak için haremde bazı bölümler Fransız rokoko stili dekor edilmiş. 1785’de II. Mahmut’u Dünyaya getiren Nakşidil Sultan padişah anası olmayı da başarmış.
22 Ağustos 1817 tarihinde veremden ölen Nakşidil Sultan’ın cenazesi İstanbul Fatih Camii Türbesine gömülmüş. II. Mahmut’un aslında koyu bir Katolik olan annesi için Galata Capucin Manastırı Başpapazı Chrysostme’yi gizlice gece saraya getirilip kendi dininde son nefesini vermesini sağladığı iddialar arasında.

Şimdiye kadar anlattıklarım Nakşidil Sultan’ın hayat öyküsünün Avrupa versiyonu. Türk versiyonunda ise Nakşidil Sultan’ın Kafkas kökenli Müslüman bir ailenin kızı olduğu ve I. Abdülhamit’in kız kardeşi Esma Sultan’ın yalısında, Müslüman terbiyesiyle yetiştirilip saraya alındığı söyleniyor. Nakdişil Sultan sofu bir Müslüman’dı ve Ayvansaray’daki Mustafapaşa Mahallesi Camii’ni yaptırmıştı diyenlerde var. Herkes istediği versiyonu inanmakta serbest, ama 18. yüzyılda geçen bir olayın sanki Milattan önce geçmiş gibi karanlıkta kalmış olması düşündürücü. Ayrıca, Osmanlı padişahı Abdülaziz’in 1867 yılında Fransa’ya yaptığı seyahat sırasında III. Napolyon (Napolyon Bonapart’ın eşi Josephine’in torunu) Fransız basınına Abdülaziz Sultan’la akraba olduklarını söylemiştir. Abdülaziz bu demeci yalanlamamış.

Fransa’da Nakşidil Sultan’la ilgili 170 kitap yazılmış, onlarca belgesel ve “Gözde” isimli bir film bile çekilmiş, 1990’da vizyona girmiş. Ama bu filmin Nakşidil Sultan’ın I.Abdülhamit’le sevişme sahnesi Türkiye’de veto yemiş, sevişme sahneleri kesildikten sonra gösterimine onay verilmiş.

Şimdi gelelim Nakşidil Sultan’ın bugünlerde niye gündeme geldiğine ve gelecek günlerde de adından çok söz ettireceğine… Show TV’deki Muhteşem Yüzyıl dizisinin başarısından etkilenen TRT1’de önümüzdeki günlerde Nakşidil Sultan dizisini vizyona sokuyor Dizinin çekimleri Topkapı’daki özel plato, Belgrad Ormanı, Topkapı Sarayı ve Hekimbaşı Yalısı’nda tüm hızıyla devam ediyor. Hakan Gürtop’un yönettiği dizide, başrolleri Tuvana Türkay, Ali Başar, Ege Aydan ve İpek Tenolcay paylaşıyor.

Önümüzdeki günlerde hırslı Hürrem Sultan’la sakin kişilikli Nakşidil Sultan’ın çekişmesini izleyeceğiz…

Ahmet İNCEL

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.