HAYDAR BAŞ’IN ÖNLENEMEZ YÜKSELİŞİ…

ABONE OL
18:21 - 01/10/2020 18:21
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

HAYDAR BAŞ’IN ÖNLENEMEZ YÜKSELİŞİ…

Türkiye’de garip gelişmeler oluyor…
Düne kadar “Koministler Moskova’ya…” diye bağıran kitleler şaşkın…
Kominist olarak korku salan Rusya duma’sı, Türkiye’de… Hem de muhafazakar bir parti ile işbirliği protokolu imzalıyor… 
Üstelik imza töreninde Rusya’dan önemli konuklar var… Ancak Türk devletini de ilgilendirmesine rağmen hükümeti temsilen kimse yok?
İşin garibi, bir tarafta Rusya’yı idare eden bir parti, diğer tarafta Türkiye’de parlemento’ya bile girmeyi başaramamış bir parti var. 

Peki bu işin sırrı ne?

Neden Haydar Baş’ın yerinde Kılıçdaroğlu yok? Neden Bağımsız Türkiye Partisi yerine Cumhuriyet Halk Partisi yok?
Son derece basit… CHP Türkiye’de muhalefet yaparken,  olaylar yerine kişilerle uğraşırken, Haydar hoca yıllarını vererek haz ırladığı bir Milli Ekonomi Modelini etap, etap akademisyen kimliği ile Dünya’ya tanıtma yolunu seçti…  Yeni bir model arayışı içinde olanlarda onu dinlediler. Böyle bir ekonomi modelinde insan hakları, eşit paylaşım, tarım ve ekonominin tam bağımsızlık kuralları ile nasıl gerçekleştirilebileceğini  anlatmayı ve dinleyenlere kabullendirmeyi başardı.

Avrupa toplumlarının sınıfsal mücadelesi ile, Amerika’nın çıkarcı ekonomik modellerinin hastalıklı taraflarını bir kenara atarak; din, dil ve ırk özgürlüklerini ortak çıkar noktasında birleştirmeyi  modelleştirmiş.  Bunu da bir alternatif haline getirerek uygulama zeminlerini doğru noktalara oturtmuş. Sonuçta uygulanacak ülkeleri de bulmuş. 

Tabii, her zaman olduğu gibi biz hariç… Biz; beyin göçünü ve bilgi transferini önleyemediğimiz için elimizdekilerin kıymetini bir türlü kavrayamamışız.  Varsa-yoksa hazır ve sıcak para ekonomisini tercih etmişiz. 

Amerika’nın girdiği her ülkeyi fakirleştirip; halklarını birbirine düşman etmesi, arkasında yıkım ve savaşan küçük topluluklar bırakarak yaşam barışını sağlayamamış olması, şu anda dünya’da büyük bir sorun ve tartışma nedeni olarak görülüyor. 
Türkiye’de Atatürk’ün aşağılandığı veya dışlandığı bir dönemde, Rusya’nın Atatürk’ü öven bir tutum içine girmesi; Türkiye’de tek din ve mezhep ön plana çıkarken, Rusya duma’sının dinleri ve inanç sistemlerini yaşamın bir gereği ve kültürün bir parçası olarak benimsemesi, özellikle Müslümanlara  cemaat kurma konusunda özel imtiyazlar tanımış olması inanılır gibi değil.
 Hele, hele çeşitli kriterler öne sürerek  Avrupa Birliği ülkelerinin kabul etmediği tarım ürünlerine talip olması, ticaret kapılarını açması daha da ilginç. 

İnsan ister-istemez Rusya için “Acaba  ülkedeki Amerikan çıkarlarına karşı yeni bir  Türkiye politikası mı geliştiriyor?” diye düşünmemize sebep oluyor.  

Öyle gözüküyor ki,  arap iş adamlarının AVM’ler,  modern yaşam merkezleri, rezidanslar, eğlence siteleri ile Türkiye’ye akan ve aklanan paraları sonucu; Araplaşmaya ve Avrupadan uzaklaşmaya başlayan ülkenin Kuzey’de yıldızı parlamaya başladı.  
Bu parlayış sayın Haydar Baş’ı ve partisini parlementoya taşırmı bilinmez ama, onu sadece Türkiye’nin değil, dünyanın gündemine taşıyacaktır.  

Hoş;  Bağımsız Türkiye Partisi kurmaylarını izlediğinizde, hiç te böylesine sorunlu bir iktidarı ele geçirmek gibi bir iddiaları olmadığını, aksine; partinin omurgasını oluşturan ve Haydar Baş’ın geliştirdiği Milli Ekonomi Modelinin diğer anti-amerikan modeli ülkeler tarafından benimsendiğinde büyük bir pirim yapacakları ortada…

Düne kadar önemsenmeyen, iyilik hareketi olarak görülen, aradan geçen onca yıl sonra gücünden korkularak paralel devlet ilan edilen Gülen cemaatinin itibar kaybetmek şöyle dursun, daha da itibar kazandığı, dikkatleri bir anda üzerinde topladığı, yasal yollardan varlığı ve ilişkileri ispat edilemediği için üzerine gidilemediği ve yaptırım uygulanamadığı bir gerçek…

Atatürk’ü benimseyen, bayrağın ve vatanın bölünmezliğini savunan, din ve mezhep ayrımı yapılmaması gerektiğini söyleyen,  emperyalizme karşı olduğunu her fırsatta dile getiren, Türk-Kürt çatışmasının dış mihrakların bir oyunu olduğunu vurgulayan Haydar hoca bu tutarlı ve sakin tavrını sürdürdükçe,  istemese bile, Recep Tayyip Erdoğan’ın  sessiz rakibi olarak büyümeye devam edecektir.
Birkaç yıl içinde, Türk halkı kendisine yeni söylevler ve yeni liderler aramaya başladığında karşısında Haydar Baş’ı da bir alternatif olarak bulacaktır. Zaten meclisteki parti aritmetiği bu seçimlerde olmasa da, bir dahaki seçimlerde çok ciddi olarak değişecek, geniş halk kitlelerinin oyları ile farklılaşacaktır. 

Hele, hele yayın organlarını da modernleştirir ve daha farklı kitlelere ulaşmaya başlarsa, Milli ekonomi modelini halkın daha iyi anlayacağı bir dil ve kişilerle akademisyen havasından çıkıp sade vatandaşa rahmetli Erbakan’ın dili ile anlatmayı başarırsa Bağımsız Türkiye Partisi iktidar için ciddi bir rakip olacaktır. 

Böyle bir oluşumda sağ güçlenirken, Türk solunun ne yapacağı ise halen merak konusu…

Taner Tümerdirim

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.