Güven Sorunu…

ABONE OL
19:06 - 01/10/2020 19:06
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Demokratik düzende en önemli faktör, siyasi parti proğramları ile o proğramı uygulayacak olan lider ve kadroların, seçmene güven verebilmeleridir… Bu açıdan bakıldığında ve biz göçmenlerin gözünde, Almanya`daki 2009 süper seçim yılında, Birlik90/Yeşiller, yaptıkları ciddi taktik hataları sonucunda, olabildiğince kredi kaybına uğramışlardır… Geçmiş dönemlerde, göçmenlere verdikleri önemin karşılığını mislisiyle almış olan bu parti, son dönemlerinde, müflis bir tüccar gibi elindeki, avucundaki tüm kredilerini hesapsız, daha doğrusu yanlış hesaplar yaparak tüketme noktasına gelmiştir… Bu partinin beyin takımının yaptığı vahim yanlışlık, sadece bir taktik hatası olmakla kalmamış, üstelik Türk kökenli seçmenlerini de, en hafif değimi ile, kafasız yerine koymaya kadar varmıştır…

Nedenine gelince…
2009 yılında olabileceklere şöyle bir göz attığımızda, CDU+SPD büyük koalisyonunun artık imkansıza çok yakın olduğunu görürüz… Siyasi yelpazenin sağ tarafına bakarsak, henüz yerel seçimler aşamasındayken bile, CDU ve FDP`nin Federal düzeydeki seçimler sonucunda bir koalisyon oluşturabileceklerini alenen açıkladıklarını görüyoruz… Zaten; bu iki partinin kan uyumlarının taa 1982 yılına dayandığı düşünüldüğünde, akılcı da gelmiyor degil… Ancak; alacakları oylar buna yetmezse ne olabilecek, yanlarına üçüncü ortak olarak hangi partiyi alabileceklerdir..? Sol Partini olması mı akılcıdır, yoksa..? Yelpazenin soluna baktığımızda ise SPD ile Sol Parti`nin, yaklaşık aynı tabana seslenmeleriden doğan itişme, Hessen Eyaletinde CDU`nun iktidarına yaramıştır… Bu iki partinin bundan bir ders çıkartarak, Federal seçimler sonucunda bir koalisyona yönelmeleri durumunda bile, alacakları oylar yeterli olmazsa ne olabilecek, yanlarına hangi partiyi alabileceklerdir…? FDP`nin olması mı akılcıdır, yoksa..?
Başka kombinasyonların da olabileceğini düşünsek bile, geleceğin siyasi panaroması aşağı, yukarı böyle şekilleneceğe benzer… Bu durumda; Birlik90/Yeşiller her iki bloka da iyi, kötü, koltuk değneği olabilecek konumdadir… İşte bu konumda bir parti olan Birlik90/Yeşiller, 2008 yılından başlayarak, özellikle Türk kökenli seçmenlere yönelik ciddi hatalar yapmıştır… İlk ve en önemli hata, Cem Özdemir`i, bir taraftan parti Eşbaşkanlığı` na getirirken, diğer taraftan, Claudia Roth örneğini göz ardı ederek, ” Hem parti Eşbaşkanı, hem milletvekili olmaz ” demiş ve Özdemir`in milletvekilliği ve hatta olası bir bakanlığının önünü tıkayıp, adeta ” Göçmen kökenlilere bizden bu kadar ” mesajı vermiştir… Ve partinin taktik ustaları, bunun göçmen ve özellikle de Türk kökenli seçmende müthiş bir etki yapacağını, oy patlaması getireceğini sanmışlardır…
Ama; aslında ” Zurnanın zırt dediği ” nokta da tam burasıdır… Sanmışlardır ki; Türk kökenli seçmen nasılsa tribünlere oynanmasını sever, neticeye bakmaz, sırf bir makyaj ve vitrin olayı olan bu durumu ” Oh be..! Nihayet Obama`dan sonra sıra bizde ” havasına girerek oyları yağdırır. Tabii… Çünkü Türk kökenli seçmende, şu yazılan gerçekleri düşünecek kadar bile kafa yoktur, zaten balık hafızalıdır ve o, sadece magazine bakar, Türk medyasında da olayı iyi pazarladık mı, gelsin oylar..! Nitekim ve maalesef, aynen de öyle olmaktadır… Şimdi Cem Özdemir, merkezden aday olarak şansını zorlamak durumunda kalacaktır… İmkansıza çok yakın ama, eğer başarırsa; bir yönü ile, Birlik90/Yeşiller bakımından ” Ballı Börek ” ama beri taraftan ise tam bir çelişki…Hani; hem parti Eşbaşkanı, hem milletvekili olmazdı..? Milletvekili seçilirse, parti Eşbaşkanlığı`nı geri mi alacaklar..?
Berlin Senatosu`nun en acar milletvekili olan ve bunu`da ” En çok soru önergesi veren milletvekili ” ünvanı ile pekiştiren Özcan Mutlu`nun durumunu bilen var mı..? Onu da Federal Meclis seçimleri için Berlin`den kaçıncı sıraya koyduklarını biliyormusunuz.? Neler oluyor bu partinin içinde..? Yoksa Türk kökenlilere Federal Meclis milletvekilliği çok mu görülüyor..? Ya AB Parlementosu seçimleri..? Yoksa gerçekten Türk kökenli seçmenlerin sadece magazinle ilgilenip, olayların gelişmelerini ve gidebilecekleri noktaları kestiremeyen bir kitle olduğu mu sanılıyor…
Partinin Eşbaşkanı kim…Türk kökenli Cem Özdemir… Öbür Eşbaşkanı kim..? Bodrum`da evi olan, Türkiye sever Claudia Roth… Eh…. Bu kadarı da zaten yeter…. İyi de dostlar… Göçmenler ve özellikle de Türk kökenli göçmenlere karşı olan Cumhuriyetciler ” Republikaner ” adlı partinin Başkanı`nın da Bodrum`da evi oldugu için lakabı ” Bodrum`lu ” değilmiydi..?
Kalın sağlıcakla efendim…
  
M.Deniz Olcayto

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.