Güneş Ülkesi

ABONE OL
19:06 - 01/10/2020 19:06
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 İtalyan filozofu Tommaso Campanella Civitas Solis (Güneş Ülkesi)

adlı kitabını hapiste iken yazar. Yüzyıllar önce yaşamış Thomas
More gibi Platon’un Devlet adlı kitabından ilham alır.
Beşyüz yıl önce yazılan bu kitapta tasfir edilen dünyanın büyük
yazarları, filozofları, bilimcileri ve şairlerinin beklediği
düşünce ve gerçek aşkı yaratılamadığı için bugün Campanella’nın
Güneş Ülkesi bir masal mıdır, diye soruyoruz.
Yirmibirinci yüzyılda dünyamızda ölümler, zorbalık ve işkenceler
egemen oluyor. İnsanlar düşünce karşıtlarının eline devlet idarelerini hem de bazan seçimle veriyorlar.
Hep onlar, hep insanoğlunun bir Güneş Ülkesi’nde yaşatmak istemeyenler, bu düşünceyi bu düşü gerçekleştirmek istiyenleri
hapislere, hücrelere tıkarlar. Dün de böyle, bugün de!
Campanella tam yirmiyedi sene hapiste yattı. İşkenceler altında
ifadesi alındı, işkencelerin etkisinde aklî dengesini
kaybettiğini belgeleyen doktor raporlarıyla ölüm cezası ömür
boyu hapse çevrildi.
iltergh-08-06-campanella.jpgCampanella, 1568’de Napoli Krallığı Stilo’da doğdu. Babası ayakkabıcıydı. O zamana göre normal bir ailede doğmuştu. Daha çocukluğunda olağanüstü düşünce ve hafızası ile göze batmıştı.
Önce hukuk tahsili yapması plânlanmıştı. Büyük din bilimcisi Albertus Magnus ve Thomas von Aquin’in etkisinde kalarak 1583’te Dominiken tarikatına girerek Tommaso adını aldı. 1589 yılında Napoli’ye gitti ve 1591’de ilk kitabı Duyularla Açıklanan Felsefe’yi yazdı.
Padova’da Galileo Galilei ile tanıştı. 1616 yılında Galileo’nin Savunması eserinde Galileo’yu savunacaktı. 1593’te cinsel sapıklıkla suçlanarak tutuklandı, ama bundan beraat etti. Heretiklik suçlamalarına karşı kendini savundu.
Calabria’da İspanyol egemenliğine karşı ayaklanmanın manevi önderliği suçlaması ile tutuklandı. İşkence altında suçunu kabul eder gibi göründü. Napoli’ye götürüldü. Ancak 1926’da serbest bırakıldı. Napoli’de İspanyollara karşı bir komplonun içinde yer aldığı ortaya çıkınca 1634 yılında Fransa’ya gitmek zorunda kaldı. Sürgün hayatında Paris’te Gerçek Filozofi gibi en verimli kitaplarını yazdı.
Daha önce Napoli’de tutuklu iken kitap yazma için hazırladığı yazıları Frankfurt’a arkadaşları tarafından kaçırılarak kitapları orada basıldı.
Lirik şiirleri, Metafizik, İlahiyat kitaplarının konusu idi. Filozofi yanında arapça da öğrenmişti.
1639 yılında Paris’te bir manastırda öldü. Mezarı Fransız Devrimi’nde (1789) zarar görmüştür.
Güneş Ülkesi eserinde iş disiplini toplum içindir. Herkes becerisi olan bir işte çalışacak. Özel mal edinme yerine her varlık herkes için. İdare eden Papaz’ın vekilleri güç, bilgi ve sevgiyi esas alarak devleti idare edecekler.
Vücudu aklı, zihni ve mantığı doyuran iş günde dört saat olacak. Kalan zamanda sanat, edebiyat ve elbecerilerine göre seçilecek uğraşılara ayrılacak.
İnsanlar güneşe inanacaklar. Astrolojiye inanıp araştırmalara papaz liderliğinde yön verilecek. Tarım ve ulaşımda kullanılan makineleri, gemi gibi ulaşım araçları var olacak.
Çocukların eğitimi doğumdan önce başlar, eğitimin amacı toplumu ayakta tutmayı amaçlıyor.
Düşünce, din hürdür, diğer milletlerin varlığına saygı gösterme, en azından gelecekte böyle bir güneş ülkesini kurulacağına inanıyor. Bu umut birgün gerçekleşebilir, zira yeryüzünde hür düşünceyi hapsetmeyen ve hakikat aşkını zincire vurmayan cesur ve adaletli türkler var.
Bu kitabın yazıldığı tarihlerde, 1603 – 1617 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğunun padişahı I. Ahmet oldukça başarılıydı.
iltergh-08-06-sultan-ahmet.jpgI. Ahmet 14. osmanlı padişahı olup 14 sene idare etti. Çok iyi bir tahsil görmüştü. Edebiyat ve sanata çok önem verirdi, kendisi şiir yazardı.
Bu düş ülkesi bir umuttur. Er veya geç insanlar böyle bir barış dünyasına olan özlemlerini Güneş Ülkesi’nde giderebilecekler.
Eğer on altıncı yüzyılda türkler gerçekten Campanella’nın yazdığı, övdüğü gibiyse neden bugüne kadar yürütülmedi? Umutlu bir filozof düşünü gerçek yapmayı türklerden beklediğine göre bu konuyu ben de Oktay Akbal’ın dediği gibi hemen tartışmaya açmalıyız, diyorum.
Daha önemlisi düşünceleri yüzünden yirmiyedi yıl hapis yatan bu devrimcinin sözlerine kulak verip, bugün kitabını tekrar okumalıyız. İlk Türkçe’ye çeviri 1965 yılında Vedat Günyol ve Haydar Kazgan tarafından yapılmıştır.
Güneş Ülkesi’nin en yüksek yöneticisi filozoftur.
Diğer yöneticileri aydın kişilerdir. Her birey topluma yararlı olacak şekilde görev alır. Özel mülkiyet yerine herşey ortaktır. Beceriksizlik, cahillik ve nefret yerine beceri, bilim ve arzu etmek, sevmek üç asıl presibidir.
Bunu yapabilecek tek örnek türkler olduğuna göre italyan filozofu, şair ve yazar Tommaso Campanella’nın düşü gerçek olabilir. Sosyalutopiler de gerçekleşebilir.
Gençlerimize daha mutlu bir Türkiye ve Dünya dileğiyle.
Hoşça kalın!
 
İlter Gözkaya – Holzhey 
Emekli Öğretmen
 
 
Kaynaklar:
Cumhuriyet Gazetesi, Evet/Hayır köşesi, Oktay Akbal 27.11.2008
Osmanlı Sultanları, Turan Dikmetaş, Akvaryum Yayınevi, 2005
Vikipedi, özgür ansiklopedi, Türkçe/Almanca
Fotoğraflar:
Wikipedia/Vikipedia
 
 

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.