0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

EŞŞEK VE SEMERİ

(Bu yazım bir hayli uzun oldu. Sıkılıp yarıda bırakacaksanız okumayı hiç başlamayın bence.)
Kayseri’de partisinin il kadınlar kolu toplantısına katılan hazret; bir kez daha zorladı adâb-ı muaşeret kurallarını ve Millî İttifak’ın cumhurbaşkanı adayını eşeğe benzetmekle bir kez daha kanıtladı düzeyini.
Siz ona “aile terbiyesi”ni de diyebilirsiniz. Yanlış olmaz.
Ziya Paşa’dan alıntı yaparak; “Zerduz palan vursan da eşek yine eşektir.” dedi.
Ünlü beyitlerindendir Ziya Paşa’nın.
“Bed asla necâbet mi verir hiç üniforma
Zer-dûz palan vursan da eşek yine eşektir” der.
„Kötü yaradılışlı birine üniforma ya da gösterişli, pahalı giysiler soyluluk verir mi hiç?
“Eşeğe altın işlemeli palan vursan da eşek yine eşektir. “anlamındadır bugünkü Türkçesiyle.
Bir de şunu dedi oradaki terbiye sınırlarını aşan konuşmasında:
“Eşek ölür kalır semeri
İnsan ölür kalır eseri
Sorun bakalım bunlara hangi eseri bırakmışlar bugüne kadar?”
Gözüne, dizine durur insanın.
Onların sana bıraktıkları en büyük eser; bugün hak etmeden oturduğun koltuktur.
Halk egemenliğine dayanan cumhuriyettir onlardan sana kalan en büyük eser.
Senin 16 yıllık iktidarında yer ile yeksan etmeye kalkıştığın, ancak bir türlü beceremeyip eline yüzüne bulaştırdığın.
Hani; “Sorun bakalım onlara, ne eser bırakmışlar?” diyorsan ya, bak ben sana onların 1923 ten 1938 yılına kadar neler yaptıklarının bir dökümünü çıkarıyorum aşağıya.
İyi bir oku!
Okumakla da kalma, sok bu bilgileri o kalın kafana!
1925: Danıştay,
Türk Hava Kurumu,
Aşar vergisinin kaldırılması,
Eskişehir Cer Atölyesi’nde demiryolu malzemeleri üreten birimlerin kurulması,
Adana Mensucat Fabrikası,
Türk yapımı ilk planör, şeker fabrikalarının kurulmasına ilişkin yasa
1926: Demir – Çelik fabrikasının kuruluş yasası,
Eskişehir Uçak Bakım Fabrikası,
Alpullu Şeker Fabrikası,
Ankara Otomatik Telefon İşletmesi,
İstanbul’da yapı demiri üreten ilk dökümevi (haddehane),
Kayseri Uçak ve Motor Fabrikası,
Bakırköy Çimento Fabrikası,
Uşak Şeker Fabrikası
1927: Bünyan Dokuma Fabrikası,
Ankara – Kayseri Demiryolu,
İstanbul Radyosu,
Samsun – Havza – Amasya Demiryolu,
Bursa Dokumacılık Fabrikası
1928: Anadolu Demiryolu Şirketinin yabancı sermayeden satın alınması,
Haydarpaşa – Eskişehir – Konya ve Yenice – Mersin Demiryollarının satın alınmaları,
Ankara Çimento Fabrikası,
Millet Mektepleri
(“Ne alâkâ?” diye sorduğunu duyar gibiyim. Bu girişim, 8 yılda 3 milyon kişiye temel eğitim alma olanağı sağlamıştır. “Kel alâkâ!”)
Ankara Numune Hastanesi,
Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü,
İstanbul Bomonti Türk Mensucat Fabrikası,
Ankara – Zile Demiryolu,
Malatya Elektrik Santralı,
Kütahya – Tavşanlı Demiryolu,
Gaziantep Mensucat Fabrikası
1929: Mersin – Adana Demiryolu’nun yabancılardan satın alınması,
İstanbul – Ankara arasında şehirler arası ilk telefon bağlantısı,
Ayancık Kereste Fabrikası,
Trabzon Vizera Hidroelektrik Santralı,
Haydarpaşa Limanı’nın yabancılardan satın alınması,
Kütahya – Emirler ve Fevzipaşa – Gölbaşı Demiryolları
1930: Ankara – Sivas Demiryolu,
kadınlara yerel yönetimlerde seçme ve seçilme hakkı,
Ankara – Şarkışla Demiryolu,
İstanbul Galata Köprüsü’ nden 70 yıldır alınan geçiş ücretinin kaldırılması,
(Onlar geçiş ücretini kaldırıyorlar. Sen; geçiş ücretlerine habire bindiriyorsun!)
Ankara Etnografya Müzesi
1931:
Bursa – Mudanya Demiryolu’nun yabancılardan satın alınması,
Gölbaşı – Malatya Demiryolu,
10 ilde bölge sanat okulları,
Çocuk Esirgeme Kurumu,
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası,
Türk Tarih Kurumu
1932: Devlet Sanayi Ofisi,
Samsun – Sivas Demiryolu,
Sanayi Teşvik Yasası ( Bu yasadan 1473 işletme yararlanmış),
İzmir Rıhtım İşletmesi’nin yabancılardan satın alınması,
Türkiye’nin Birleşmiş Milletler’e (Milletler Cemiyeti) üye olması
1933: Eskişehir Şeker Fabrikası,
Sümerbank,
Adana – Fevzipaşa ve Ulukışla – Kayseri Demiryolları,
İller Bankası,
Halk Bankası,
İstanbul Üniversitesi,
Devlet Hava Yolları,
Ankara’da Yüksek Ziraat Enstitüsü
Bunlar ilk on yılda yapılanlardır.
Ayrıca; Osmanlının tüm borçları da ödenmiştir.
Türkiye’nin 1938 yılındaki dışborcu 236 milyon dolardır.
2018 yılının başında dışbocumuz kaç milyar dolar nankör?
1924: (Cumhuriyetin ilanından bir yıl sonra):
Gölcük Tersanesi,
Devlet Demir Yolları,
İstanbul – Ankara arasında yolcu uçağıyla ilk yolculuk
İlk denizaltımız 1939 da ikincisi 1940’ta denize indirilmiştir.
Senin eserin ya da eserlerin mi?
“Kentsel Dönüşüm” adını verdiğin projenle insanların evlerini başlarına yıkmak.
En büyük eserin bu senin.
Heyulalar, ucubeler diktirdin, hemen hemen bütün büyük kentlerin en güzide alanlarına.
Çirkinlikte benzersiz, dünyada bir eşi olmayan.
Evlerini başlarına yıktığın fakir fukaraya evlerine karşılık, üstüne üstlük bir de onları borç batağına sokarak daireler verdin, içine girip oturmalarının olanaksız olduğu.
Satsalar satılmaz, atsalar atılmaz.
Köprüler yaptırdın gelip geçmeye. Ama; vay gele, vaylar gele köprüden yolun bacını veremeyip de geçemeyenlerin başına!
Bunları eserim diye yaparken, yaptırırken katlettin doğayı, katledilmesine göz yumdun.
Bıraktığın bir eser de çağın yüzyıllarca gerisine götürdüğün eğitim sistemimizdir.
Haksızlıktır, hukuksuzluktur, adaletsizliktir bıraktığın bir eserin de.
Tanrı aşkına dön de bir bak ardına.
Yıktın haneyi, eyledin viran.
“Kim eşek, semer kimin sırtında bir de aynaya bak!” diyeceğim de diyemiyorum.
Tırstım.