DİKTATÖR

ABONE OL
18:21 - 01/10/2020 18:21
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

DİKTATÖR

Diktatörlük; Latince kökenli “dictatura” sözcüğünden gelen siyasal bir kavramdır. 
Yönetim biçimlerinden biridir. 
Tek kişinin dediğinin dedik, çaldığının düdük olduğu yönetim biçimidir en kısa tanımıyla. 
Bu yönetimde ülkeyi başına buyruk yönetene de diktatör denir. Diktatörün bir partisinin olması onun diktatörlüğüne hazırlanmış bir kılıftır salt. 
Hitler’in de, Mussolini’nin de, Franko’nun da, Salazar’ın da, Pinochet’nin de, benzerlerinin de birer partileri vardı ve bunlar diktatördüler.
Bizim eli bastonlu da bir parti kurdurmuştu kendine kapıkullarından Sunalp Paşa(!)’ya.
Avanesi, kapıkulları, çanak yalayıcıları da vardır onların. 
Vardır da, kıymet-i harbiyeleri yoktur.  
Tümünün tasmaları diktatörün elindedir.
 O çalmadan bir tanesi bile oynayamaz. 
Bizim diktatör çalmadan oynamaya yeltenenlerin kimi ağladı zırıl zırıl, kimi de partiden istifa etti sonuçta.
Diktatörün kendisine ve avanesine tanıdığı yetkinin sınırı da yoktur. 
Kimi zaman tek kişidir diktatör, kimi zaman askeri bir cuntadır, kimi zaman tüm aile bireyleri diktatördür bu despotun.
“Ona diktatör denilebilmesi için elinde sopasının olması gerekir.” deseler de, aldırmayın siz hiç! 
Maşaları vardır onun. Onlar dururlarken elini yakmaz o.
“Elinde sopası yok.” diyenler tomaları, gaz bombalarını, sırtı çantalı provakatörleri, palalıları, demir sopalıları nerelerine koyacaklar?
Barolar Birliği Başkanını fütursuzca, hiçbir siyasi terbiyeye sığmayan biçimde azarlayan, cumhurbaşkanı ve genelkurmay başkanının önüne düşüp ardına bakmadan kaçan, Odalar ve Borsalar Birliği toplantısında ana muhalefet partisinin genel başkanına sağ elinin işaret parmağını salaya sallaya tehditler savuran, onun konuşmasını dinleme terbiyesini göstermeden toplantıyı terk eden kişi diktatör değilse eğer, eh artık, ben de şimendiferim.
31 Mayıs 2014 günü ülkemde yaşananları hangi kaba sığdıracağız?
Günler öncesinden başlamadı mı diktatör tehditlerine?
Tüm yurdu kapalı bir cezaevine döndürene ne denir, diktatör denilmez de?
45 000 polisi, yüzlerce tomayı, yetmedi iş makinelerini ben mi yığdım İstanbul sokaklarına?
Tüm toplu taşıma seferlerinin yasaklanması emrini ben mi verdim?
Verilen emrin yerine getirilip getirilmediğini denetleyen İstanbul Emniyet Müdürü kimden korktu da çıktı bu denetime sizce?
Yere yatırıp boynuna bacağına bastıkları genci ana avrat söverek tekmeleyen o insanlığından çıkmış hayvana kim verdi o buyruğu? Kimden alıyorlar bunlar bu cesareti?
“Elinde sopası yok!” mu dediniz?
Lan, de git!

Hasan Arslan

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.