0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

ABD’de OY HAKKI İÇİN binlerce kadın yürüyüşler yaptı. Yürüyüş sonrasında çevredekilerin sataşma ve saldırılarında en az 100 kadın yaralandı.

Bu gösteriler çeşitli vilayetlerde ve değişik zamanlarda devam etti. Neticede KADINLAR 1920’de oy hakkı kazandılar.

Siyahların hareket özgürlüğünü kısıtlamayı amaçlayan yasaları protesto etmek için 20.000 KADIN 1956’da Afrika da gösteri yaptı.

Fransa’da 1789’da ekmek fiyatlarının artışını protesto için meydanlara çıkan KADINLAR vardı.

İzlanda da 1975’te 25.000 KADIN sokaklarda hakkını aradı.

19 Ekim 2016’da on binlerce kadın Güney Amerika’nın çeşitli şehirlerinde korkunç kadın cinayetini protesto ettiler.

Polonya’da 30.000 KADIN Varşova’nın Kale Meydanında bir araya geldi ve şarkılar söyleyip hükümeti protesto etti.

Şimdi gelelim bize! Bizde KADINLAR çoğu haklarına hiçbir emek harcamadan sahip oldular. Ne meydanlara çıkıldı nede gösteriler yapıldı. Atatürk’ün 1926 yılında, Türk Medeni Kanunu’nun kabulünü sağlayarak kadınlarımıza sağladığı haklardan ilk aklıma gelenlerini sıralıyorum.

 Tek kadınla evlenme ilkesi geldi ve evlenebilmek için yaş sınırını koyuldu.
 Evlenecek olan kadın asla zorla evlendirilmeyecek, evlenmeye ait rızasını bizzat memura söyleyecekti.

 Velayet hakkı kadına da tanındı.

 Kadın ve erkek aynı oranda miras hakkına sahip olabildi.

 Erkeğin kadını istediği zaman boşama hakkı kaldırılıp yerine erkek ve kadın eşit şekilde ancak dava açarak belli sebeplerle boşanabilecekleri bir madde eklendi.

 Kadın, mahkemede tanıklık edebilecekti artık.

 Eğitim hakkı bile olmayan kadınlara bu hak sağlanarak seçme ve seçilme hakkı da sağlandı. 

 Kısacası bu haklar meydanlarda kazanılmadı! Söke söke alınmadı.

Neredeyse zorla verildi. Kıymetinin her kes tarafından bilinmesi beklenemez zaten.

İşte kadını insan olarak eşit görmenin intikamını almak isteyen bazı “erkek”lerin de saldırma sebebi anlaşılıyor Atatürk’e!

Ender Özerdem