BANAYASA

ABONE OL
18:08 - 01/10/2020 18:08
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

BANAYASA

Pazar sabahı konu düşünürken,  İlhan Kesici’ nin Halk TV’de yine her zamanki bilgelik dolu, esprili ama gerçekten öğretici konuşmasında bu  anayasayı anlatırken ”Bu bir anayasa değildir. Bu bir ”BANAYASA’ dır.”Sözü yazımın başlığı oluverdi.
 
Halkın, ne menem şey olduğunu öğrenmemesi için her türlü aldatmacalarla, baskılarla, normal yasalarda, anayasalarda, hukukta, demokrasilerde olmayan bir DİKTA emirnamesini  belli ki, birilerine bir anlayışa, bir rejime uygun dayatmadır bu BANAYASA.
Kim, ya da kimler yazmıştı bu BANAYASA ‘yı?
 
ABD,  gerek PKK’yı, gerek Gülen Cemaatini gerek  Cumhuriyet karşıtı tarikatları  doksanlı yılların başlarında aynı çizgi ve amaçta birleştirdi.
Esas oğlan olarak Tayyip Erdoğan’ı Beyoğlu Refah Partisi Başkanlığı döneminden beri  hazırladı. Ortadoğu’daki petrol ve yeraltı zenginlik kaynaklarının tamamına el koyma projesinin Türkiye ayağı olarak seçmişti.
Bahçeli’nin MHP’nin başına getirilmesi bu projenin diğer yönüydü.
 
Erbakan’ın bu projeye karşı durma bedelini iktidardan düşmesi ve bölünmesi ile ödedi.
Merkez sağın ve solun kendi içinde bölünmesiyle İstanbul Belediye Başkanlığını kazanan Erdoğan CİA tarafından ülke yönetimine hazırlandı.
Kalpazanlık dosyaları tozlu raflara kaldırılarak Siirt konuşması nedeniyle aldığı hapis cezasını konforlu  cezaevi odası aslında o dönemin karmaşasında korunmak ve eğitilmek içindi.
Özel hizmetkarının koruması altında dört ay eğitildi. Sonra bu ayrıcalıklı kampı mağduriyet olarak kullanıldı.
Ecevit’te ABD’nin Irak işgaline karşı çıkmış, Irak’ı ziyaret ederek barıştan yana tavır koymuştu.
Ecevit Hükümetinde Başbakan Yardımcısı olarak yer alan Bahçeli, hükümetin kriz dönemini atlatacağı belli olunca devreye sokuldu.
Misyonu gereği Ecevit’in ısrarlarına rağmen hükümet ortaklığını bozdu.
Ondan sonra AKP ve Erdoğan  ne zaman  zorda kalsalar  Bahçeli görevi gereği tam destek, hep destek için hazır bekletildi.
 
Bakmayın birbirlerine belden aşağı terbiye ve seviye yarışında olmalarına.
Onlar projenin asli elemanlarıydılar.
17 Adamızın işgali, Barzani’nin Ankara’nın göbeğine  ve Kerkük’e Kürdistan bayrağının dalgalandırılmasına Bahçeli’nin celallenmesinin  samimi olmadığını en iyi MHP muhalifleri bilir.
Barzani’nin halk oylamasında, Erdoğan ve Bahçeli’yi desteklemesinin arkasında  Büyük Kürdistan rüyası yatmaktadır.
Bu halk oylamasındaki BANAYASA sadece Erdoğan için değil, Bahçeli için, Barzani için de bir istikbaldir. Her biri halktan oy isterken gönüllerindeki BANAYASA’ YA oy istiyorlar.
MHP tabanı ve MHP’deki ülkücüler bunu gördükleri için linç edilmek istenmektedirler.
 
Bu acayip anayasa, 15 Temmuz Kontrollü Darbe senaryosunun devamıdır.
O gün kamuoyuna yapılan duyuruda bu kalkışmadan cumhurbaşkanının, başbakanın, bakanların, güya haberi yoktu!
MİT,  Genelkurmay ve devlet üst derecede bürokratlar ya düğünde, ya cumhurbaşkanının tatili nedeniyle rehavet dönemindeydiler.
Kalkışmayı;cumhurbaşkanı eniştesinden, başbakan bir akrabasından geç saatlerinde öğrenmişti.
15 Temmuzda;  27 Mayıs’ı, 12 Mart’tı, 12 Eylül’ü yaşamış, gözlemlemiş biri olarak bir kıyaslama yaptım.
15 Temmuz kalkışması  o ihtilal ve darbelere hiç benzemiyordu.
 
Maç yayını gibi bir Kalkışma naklen veriliyordu. Güneş batmadan darbe kalkışması dünyada ilk kez Türkiye’de denendi!
Birkaç tankla İstanbul’da köprünün sadece bir tarafını keserek üç-beş askerle  İstanbul’u  teslim  alacaklardı.
Darbelerde önce devletin tepe noktası entegre edilir, bakanlar, üst bürokratlar etkisiz hale getirilir, tüm iletişim araçlarına el konulurdu.
Bunların hiçbiri olmadı.
TSK’nin birimleri, kışlaları AKP Belediyelerinin damperleriyle giriş ve çıkışları kuşatılmıştı.Kasıtlı bir algı yaratılarak TSK sanki düşman güçleri gibi gösteriliyordu.
Cemaat ortaklığında da TSK kumpaslarla yok edilmek istenmişti.
Köprüde emirle konuşlanmış askerler hunharca, alçakça linç edildi.
ABD bu darbeyi isteseydi başarısız olmazdı.
 
Mecliste bu kalkışmayı güya aydınlatmak İçin  Araştırma Komisyonu kuruldu.
Her şey aydınlanacak, gerçekler ortaya çıkacak umudu Komisyon Başkanlığına, Gülen Cemaatinin en ateşli savunucusu getirilmesiyle AKP’nin rastlantılara bile izin vermeyeceğini gösterdi.
Her hatada, yanlışlıkta, yolsuzluklarda yaptığını tekrarlayıp, komisyon kurup sonra sonuç almadan bitiriyorlardı.
Muhalefetin, komisyona çağırılmasını istediği tanıkları, sorumluları bu cemaat savunucusu komisyon başkanı ve Bahçelinin askerlerince engellendi.
Kontrollü darbe araştırılamadan üstü örtüldü.
Gerçekler  yavaş yavaş ortaya çıktıkça ortaklarda  panik yarattı.
Öfkeleri, saldırganlıkları kaybetme korkusundan dır .
ABD, İSRAİL, Erdoğan BARZANİ, Öcalan ve Bahçeli aynı yolun yolcusu olarak birleştikleri ve uzlaştıkları somut ortaklık bu BANAYASA da yazılıdır.
O nedenle sinir kontrollerini yitirdiler.
16 Nisanda halkımız HAYIR derse
Yandı gülüm keten helva…. 

Yıldız AKALIN
 

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.