ALMANYA’DA YABANCI DÜŞMANLIĞI

ABONE OL
11:55 - 23/10/2020 11:55
3

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Aşırı sağcı NPD ve Pro NRW partileri göçmenlere karşı çeşitli kentlerde protesto yürüyüşleri düzenlemeye devam ediyorlar. Şimdi bunlar kafayı camilere ve minarelere takmış durumdalar. Adı geçen kuruluşların yürüyüşlerine az sayıda insanın katılması bizleri yanıltmasın; onları içten içe destekleyen çok sayıda kişinin bulunduğu muhakkak… Aşırı sağcı kuruluşların amacı, 9 Mayısta yapılacak olan NRW eyaleti seçimlerinde kamuoyunun desteğini sağlamak ve oy oranlarını artırarak Meclise girmek…
Zaten oldum olası seçim öncelerinde yabancılara, göçmenlere yönelik konular mutlaka gündeme getirilir ve onların sırtından oy avcılığı yapılır. Anımsanacağı üzere daha önceleri de sığınmacılar, suç işleyen yabancılar, çifte vatandaşlık konusu ve sosyal yardım alan göçmenler gündeme getirilmişti.
Almanya’da aşırı sağ sadece göçmenleri değil, sakatları, hastaları, yaşlıları, evsizleri, işsizleri ve kendilerine benzemeyen Almanları da hedef almaktadır. Tehlikede olan sadece göçmenler ve sosyal bakımdan zayıf katmanlar değil, demokrasinin ta kendisidir.
Güncel bir konuya değinmeden geçmeyelim. Şu anda Almanya’da Türk liseleri konusu gündeme gelmiştir. Şansölye Angela Merkel’in ve diğer partilerden bazı politikacıların Türk liselerine karşı çıkmaları da bu doğrultuda ele alınmalıdır. (Oysa bir iki Türk Lisesi’nin Almanya’da kurulması hiç de fena olmaz. Türkiye’de de Almanca öğretim yapan liseler olduğunu unutmayalım.) Aynı şeyi, örneğin İngilizler yapmak isteseydi, kanımızca Alman partileri bunun Alman- İngiliz dostluğunun bir simgesi olduğu yolunda görüş belirteceklerdi. Türkiye ve Türkler adeta şamar oğlanı gibi görülmektedir.
Aşırı sağın düzenlediği minare ve cami karşıtı yürüyüşlere hem yurttaşlarımız, hem de Alman kamuoyunun demokrat kesimi Essen, Herten ve Duisburg’da olduğu gibi gereken tepkiyi göstermişlerdir. Yurttaşlarımızın ibadet özgürlüğüne müdahale edilmesine hiç birimiz sessiz kalamayız.
***
Irkçılık ve göçmenlere yönelik şiddet sadece Almanya’nın değil, tüm Avrupa’nın sorunudur. Avrupa’nın bir yüzü uygarsa öteki yüzü de alabildiğine barbardır. Tarihte bunun herkesçe bilinen sayısız örnekleri vardır.
Günümüzde, Avrupa’nın bir çok ülkesinde görülen ırkçılık öyle boyutlardadır ki bunun önü polisiye tedbirlerle, yasaklamalarla alınacak gibi değil. Görünen sadece buzdağının ucudur. Derinlerde, hiç ummadığımız boyutlarda, kendini üstün ırk, başka ulusları haşarat olarak gören ve onların inançlarına, kültürlerine ve haklarına tahammülü olmayan gizli ırkçılık yatmaktadır; asıl tehlikeli olan da budur…
Yabancı düşmanlığının sadece bildiri ve afişlerle, cılız protesto eylemleriyle ve bu alanda yapılacak etkinliklerle sona ereceğini sananlar yanıldıklarını kısa sürede anlayacaklardır. Ülkeyi yönetenler, gerçekten yabancı düşmanlığının önüne geçmek istiyorlarsa, bu konuda uzun vadeli ve köklü tedbirler almak zorundadırlar.
***
Alman ırkçılığının Hitler Almanya’sında nelere muktedir olduğunu dünya alem biliyor; faşizmin toplama kampları, Yahudi ve solcu avı, törenle yakılan kitaplar, gaz odaları, insanların diri diri yakıldığı fırınlar, Lebensraum (yaşam alanı) yaratmak için başka ülkelere yapılan saldırılar; kan, zulüm ve gözyaşı, 55 milyon insanın yaşamına malolan ve milyonlarca insanın sakat kalmasına neden olan 2. Dünya Savaşı asla unutulmayacaktır. Hitler’in ölümüyle bu vahşeti yapanların soyu tükenmiş değildir.
***
Almanya’da yaşayan çeşitli uluslardan 8 milyon göçmen, Almanlar için diğer uluslarla birada yaşamayı öğrenmeleri, dostluklar kurmaları ve bir daha yeni bir dünya savaşına neden olmamaları için bulunmaz bir şanstır. Çok dilli, çok kültürlü bir toplum ise hepimize, her alanda büyük olanaklar sunan büyük bir zenginlik olarak görülmelidir.
Bizler ikinci vatan olarak seçtiğimiz ve yerleştiğimiz Almanya’da huzur içinde yaşamak ve çalışmak istiyoruz. Alman komşularımızla iyi geçinmek, dostluklar kurmak istiyoruz. Çocuklarımızın ve gençlerimizin Alman yaşıtlarıyla arkadaş olmalarını ve geleceği birlikte kurmalarını arzuluyoruz.
1976 yılından beri bu ülkeye emek vermiş bir eğitim emekçisi olarak Federal Hükümete, siyasi partilere ve öteki kuruluşlara önerilerimi şöyle sıralayabilirim. Yurttaşlarımızın da benimle aynı düşünceyi paylaşacaklarını düşünüyorum:
– Göçmenleri insan yerine koyunuz ve onların sorunlarına çözüm getiriniz. Başka ülkelerdeki insan hakları ihlalleri üzerinde konuşmadan önce kendi ülkenizdeki durumu düzeltiniz.
– Göçmenleri Uyum Meclisleri ile oyalamaktan vazgeçiniz. Beş yıldır Almanya’da ikamet eden herkese yerel seçimlere katılma hakkını veriniz. Ardından bu hakkın geliştirilmesi için gereken adımları atınız.
– Alman vatandaşlığına geçmeyi kolaylaştırınız. Çifte vatandaşlığın önündeki engelleri kaldırınız.
– Seçimlerde göçmenleri politika malzemesi yapmayınız; bizleri günah keçisi olarak göstermeyiniz.
– Almanlarda yabancılara karşı varolan önyargıları ortadan kaldırmaya çalışınız. Yurttaşları bu konuda uyarmaya yönelik çalışmalar yapınız. Bu doğrultudaki kültürel etkinlikleri destekleyiniz.
– Bizleri zorla asimile etmeye kalkmayınız. Göçmenlerin dillerine, dinlerine ve kültürlerine saygı gösteriniz. Çok dilliliği destekleyiniz. Anadil derslerini kaldırmaya ve İslam Din Dersini Almanca olarak vermeye kalkışmayınız.
– Anaokulundan başlayarak eğitimin bütün kademelerinde hoşgörüye dayanan, insan haklarına saygılı, şiddete, kine ve yabancı düşmanlığına karşı bir eğitim uygulanmasını sağlayınız.
– Okullarda yerli ve göçmen öğrencilerin kaynaşması için gereken önlemleri alınız. Ders kitaplarında başka kültürlere de yeterince yer veriniz.
– İş ve ev arayan göçmenlere ayrımcılık yapmayınız. Böylelikle göçmenler de Almanların oturduğu mahallelerde ev bulabilir, çocukları Alman çocukları ile oynayabilir ve daha kolay Almanca öğrenirler.
Aile birleşiminin önündeki engelleri kaldırınız. Türkiye’den evlenen insanlarımızın eşlerine uygulanan dil sınavını kaldırınız. Bu kişilerin Almanya’da yapılacak kurslara katılmasını olanaklı kılınız.
– İşsizliği ve yoksulluğu önleyecek tedbirleri alınız. Çocuklarımıza ve gençlerimize iyi bir gelecek hazırlayınız. Almanya’nın zenginliğini eşit olarak dağıtınız.
– Yabancı düşmanlığı ve ırkçılık yapan parti ve kuruluşların demokraside yeri yoktur. Göçmenler ve yerliler arasına nifak tohumları saçan aşırı sağcı örgütleri yasaklayınız.
***
Birlikte, barış içinde bir arada yaşamak için bizlere de önemli görevler düşmektedir:
– İçinde yaşadığımız toplumun yasalarına, sosyal ve kültürel değerlerine saygı gösterelim. Uyum için bizler de elimizden geleni yapalım.
– Çocuklarımızın eğitimine önem verelim. Gençlerimizin kötü yollara; şiddet ve uyuşturucu tuzağına düşmemeleri için gereken önlemleri alalım. Onların boş zamanlarını iyi bir şekilde değerlendirmelerine yardımcı olalım. Sportif ve kültürel etkinliklere katılmalarını sağlayalım.
– İşimizle, davranışımızla, giyimimizle, komşuluğumuzla ve kültürümüzle herkese örnek olalım; yurt dışında Türkiye’nin bir elçisi olduğumuzu unutmayalım.
– Türk-Alman dostluğunu geliştirmek için çaba gösterelim. Ülkemize turist göndererek onların bizi ve kültürümüzü daha yakından tanımalarını sağlayalım.
– Almanların önyargılarını ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalara, yabancı düşmanlığına karşı düzenlenen etkinliklere biz de aktif olarak katılalım.
– Eğitime gereken önemi verelim. Okuyan, araştıran ve düşünen bir toplum olmak için gayret gösterelim. İşte o zaman yaşam ve ilişkilerimiz daha da güzelleşecektir.
– Farklı görüşlerden tüm yurttaşlarımız elele verelim. Tüm kuruluşlarımızı biraraya getirelim. Güç ve eylem birliği yapalım. Türkçemizi, kültürümüzü yaşatalım. Haksızlıklara karşı duralım. Bizi destekleyen Alman kuruluşlarıyla işbirliği yapalım; birlikte mücadele edelim. Unutmayalım; Hak verilmez, alınır!

FREMDENFEINDLICHKEIT

Es gibt viele Arten
Von Fremdenfeindlichkeit
Man kann über sie Witze erzählen
Auf die Wänden Hassparolen schreiben
Keine Wohnung vermieten
Keine Arbeit geben
Am Arbeitsplatz verachten
Auf der Strasse Menschen jagen
Und mit Stiefeln treten
Beim schlafen der Kinder
Häuser anzünden
Sie von Wahllokalen fernhalten
Ihre Rechte abschaffen
Sowie die Muttersprache

Es gibt viele Arten
Von Fremdenfeindlichkeit
Einer macht’s auf der Strasse
Andere am Schreibtisch

Schlimm ist
Wenn die Mehrheit
Stillschweigend zuschaut

Bahattin Gemici

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.