ALMANYA’DA RAMAZAN ORUCUNUN SÜRESİ

ABONE OL
18:11 - 01/10/2020 18:11
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

ALMANYA’DA RAMAZAN ORUCUNUN SÜRESİ 

Allah Ramazan ayında oruç tutmayı farz kılmıştır. Önceki ümmetlere de farz kılınmıştır oruç. Oruç ahlaki boyutu olan bir ibadettir. Amaç;  kulların, süresi belli olan zaman içinde yemekten, içmekten ve cinsellikten uzak durarak arzularının frenlenmesi ve bu sayede empati kurabilme kabiliyetinin geliştirilmesidir. Ahlaki yücelişi sağlamaktır, nimetlerin kadir kıymetinin bilinmesidir, şükredebilme şuurunun oluşmasını sağlamaktır, paylaşımcılık şuuruna varabilmenin önünü açmaktır. Bireyi eğiterek toplumsal dayanışmayı üst seviyeye taşımaktır. İnsanı kötü alışkanlıklardan korumaktır, kötü alışkanlıkları varsa o alışkanlıklarından temizlemektir. Oruç tutarak kişi arınacaktır. Kendisine çeki düzen verecektir. Kendisini yeniden inşa edecektir. Aç ve susuz kalmanın anlamı bu olmalıdır.  
„ Siz ey imana ermiş olanlar! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi sayılı günlerde size de farz kılındı, ki Allah’a karşı sorumluluğunuzun bilincine varasınız. (Bakara 183) 

Bakara suresinin 184’üncü ayetinde özel durumları dolayısıyla oruç tutamayacak Müslümanlara öğütler vardır. „Ancak sizden kim, hasta veya seyahatte olursa diğer zamanlarda (aynı gün sayısı kadar oruç tutmalıdır); ve (bu gibi hallerde) gücü yetenlere bir muhtacı doyurarak fidye vermek, bir yükümlülüktür. Her kim, yapmaya yükümlü olduğundan daha fazla iyilik yaparsa kendisine iyilik yapmış olur; zira oruç tutmak kendinize iyilik yapmaktır -keşke bunu bilseydiniz.“ Bu öğütlere rağmen oruç tutmanın daha faydalı olacağının altı da özellikle çizilmektedir.

Öte yandan, oruç tutamayacak derecede özel durumları olanlar geçici bir süre için oruçtan muaftır.  Ancak bu özel durum sona erince orucun tutulması gerekir. „Kur’an, insanoğluna bir rehber, bu rehberliğin apaçık bir delili ve doğruyu yanlıştan ayırt edici bir ölçü olarak (ilk defa) bu Ramazan Ayında indirilmiştir. Bundan dolayı, sizden kim bu aya erişirse onu baştanbaşa tutsun. Ancak hasta veya seyahatte olan, başka günlerde (aynı sayıda oruç tutsun). Allah sizin için kolaylık diler, zorluk çekmenizi istemez; ama (belirlenen günlerin) sayısını tamamlamanızı ve size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah’ı yüceltmenizi ve (O’na) şükretmenizi (ister).“(Bakara 185)

Anlaşılan odur ki; orucu sağlıklı insanlar tutacaktır. Sağlıklarını bozacak bir durumla karşılaşanlar bu şartların ortadan kalkması halinde oruç tutacaklardır. Çalışma şartları, coğrafi şartlar, yol durumu, psikolojik durumlar, hastalıklar gibi kişiyi sıkıntıya sokacak şartlardandır bunlar.  Oruç tutmak için bunlar ve benzeri şartlar zorlanmayacaktır. Çünkü Allah kullarına kolaylıklar diliyor, onların zorluk çekmelerini istemiyor. 

Oruç gündüz tutulacaktır. Belli bir zamanda başlanacak ve sonra belli bir zamanda sona erecektir. Zaman tespiti Medine’de yaşayan insanların kolayca anlayabilecekleri şekilde yapılmıştır. Medine Ekvatora yakın bir coğrafyadadır. Gecesi ile gündüzü arasında fazla fark olmayan coğrafyadır orası. Müslüman Arap, güneşin doğmasına yakın yemekten -içmekten ve cinsellikten uzaklaşmaya karar verecek ve güneşin batmasıyla da yasakları kaldıracaktır. Geceleri yasak yoktur. „(Gündüz) tutulan oruçtan sonraki gece boyunca kadınlarınıza yaklaşmanız helaldir: onlar sizin için bir elbise gibidirler ve siz de onlar için bir elbise gibisiniz. Allah bu konuda kendinizi sıkıntıya sokacağınızı bilir; bu yüzden O size mağfiret ile yönelmiş ve bu zorluğu üzerinizden kaldırmıştır. Şimdi öyleyse onlara yaklaşabilir ve Allah’ın sizin için uygun gördüğünden yararlanabilirsiniz ve gecenin karanlığından tan yerinin aydınlığı fark edilinceye kadar yiyip içebilirsiniz. Sonra gece çökünceye kadar oruca devam edersiniz. Ama mescitlerde itikâfta iken kadınlara yaklaşmayın. Bunlar Allah’ın koyduğu sınırlardır: O halde bu sınırları ihlal etmeyin: (işte) böylece Allah mesajlarını insanlara açıklıyor ki, O’na karşı sorumluluklarının bilincinde olabilsinler.“(Bakara 187)

Tarif edilen zaman Arap için tespiti yapılabilen bir zamandır. Bu süre sağlık açısından, çalışma hayatı açısından sorun doğurmayacak bir süredir. Arap halkı bunu anlamıştır. Fakat, gündüzleri uzun olan ve hiç gecesi olmayan yerlerde bu tespit nasıl yapılacaktır?  Bu bölgelerdeki sıkıntı orucun nasıl tutulacağı ile ilgili değil, süre tespitinin nasıl yapılacağıyla ilgilidir. Oruca ne zaman başlanacak ve ne zaman iftar edilecektir. Sorun buradadır. İşte burada insan aklı devreye girecektir.

Orucun farz kılınma gayesi ve oruç tutarken tavsiye edilen kolaylıklar „ Allah zorluk çekmenizi istemez, o sizin için kolaylıklar diler“ uyarısı o yöre insanına yol gösterecektir. Kur’an’ın ilk muhatabının oruç tuttuğu süre esas alınarak, yerel tespitler yapılacak ve oruç tutulacaktır. Yukardaki ayetlerden anladığımız; insanların aç kalması susuz kalması değil, empati yapabilme kabiliyetinin geliştirilmesidir. Allah’ın istediği budur. 
Almanya bu ülkelerden biridir. Yaz aylarında gündüz uzundur. Burada yaşayan Müslümanlar Medine’yi esas alarak oruç sürelerini kendileri tespit edeceklerdir. Medine’deki süre korunarak sadece ne zaman bu süre başlatılacak ve ne zaman sona erecek buna karar vereceklerdir. Aksi olursa ibadet işkenceye dönüşür. İnsan sağlığına zarar verilir. İnsanların takatleri kesilir. Oruç tutmak için hastalık raporları almak durumunda kalan insanlar olabilir. Bu sahtekârlık olur. Allah kendisine ibadet yapsın diye, insanların sahtekârlıklarına göz yummayacaktır. Allah‘ın gözüne girmek için, kul hakkı çiğnenmemelidir, Allah buna müsaade etmez. 

Berlin’de bu Ramazan’da(06 Haziran-06 Temmuz 2016) neredeyse 20 çeşit imsakiye var. Her bir cemaate ait ayrı zamanları gösteren imsakiyeler bunlar. Kendi farklılıklarının fark edilmesi için düzenlenmişler. Kimisi imsakı 01.05 de başlatıyor, iftar 21.40 da. Kimisi 03.30 – 21.30 arası, kimileri de 10 dakika 20 dakika 40 dakika,  1 saat, 2 saat ara ile imsak ve iftar zamanını belirlemişler. Hepsinde keyfilik var, tutarlılık yok. Bu durumda önce iftar eden sonra iftar edene göre orucunu bozmuş oluyor: Çünkü, ona göre daha iftar olmamıştır.  Bu imsakiyeler ayetin ruhuna uygun olarak hazırlanmamışlar.  Medine’de Arap 14 saat oruç tutarken, Almanya’daki Müslümanın 17 saat, 19 saat 20 saat, başka bazı ülkede 22 saat oruç tutulması Allah’ın ahlakiliği ile bağdaşmaz. Allah zalim değildir. Bilgisiz de değildir. Yarattığı dünyayı tanır, unutkan da değildir. Adaleti emreder. Medine’deki Müslüman’a torpil yapmaz.  Almanya’daki Müslümana ’da düşman değildir, adaletsiz davranmaz, ona zulüm yapmaz. Yukardaki ayetlerde zulüm yapmayacağını da açık bir dille ifade etmiştir. 

Sorun Allah’ın değil insanların ahlakilik sorunudur. Sorun, ibadet yaparken şartlar ne kadar zor olursa o kadar çok sevap alınacaktır gibi bir anlayışa sahip şizofren kafaların sorunudur, bu kafaları sorgulamayan, kafalarını kiraya veren sürülerin sorunudur. Allah‘ı ta’n etmenin anlamı yoktur.  „Aklınızı çalıştırmazsanız sizi pislik içinde bırakırım“ diyen bir yaratıcı yapılması gerekeni yapmıştır. „ İçimizden birtakım dar kafalıların yaptıklarından ötürü bizi yok edecek misin Allah’ım?(Araf 155) 

Medine esas alınarak hazırlanmış bir imsakiye sorunları çözecektir. Dünyanın neresinde bir Müslüman varsa, bu imsakiye onun elinden tutacaktır. Yapacağı tek şey zaman tespitini yaparak orucun süresini başlatmaktır. Allah her şeyi en iyi bilendir. 

Selam ve dua ile…

Rüştü Kam

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.