0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

ADALET ARAYIŞ YÜRÜYÜŞÜ VE KARŞI CEPHE

CHP’nin Ankara-İstanbul  arasında  başlattığı Adalet Yürüyüşü başladığında doğal olarak destekleyenler ve karşıt olanlar düşüncelerini  açıkladılar.

AKP ve AKP Genel Başkanı  bu yürüyüşü; PKK’nın ve FETÖ’ nün işine yaradığını, hatta giderek akıl mantık sınırlarını bile dinamitle patlatır ölçüde;
” Bu yürüyüşü PKK ve Fetö’nün planladığı” şeklinde  açıklamalarını duyduğumuzda  ”bunlar bizi geri zekalı, beyni ve yüreği alınmış kobaylar mı olarak görüyorlar?” Tepkimize bir sağ görüşlü arkadaş;
”Onlar, sizi etkilemek için değil, kendi saflarında dağılma sınırında olan daha da cahilleştirmeye çabaladıkları yığınlarını yanlış kıbledeki secdelerinden kalkmamaları içindir!” Dedi.

Nasıl bir yandaş istediklerini kendini bile inkar edecek şekilde düşünce yoksulu Prof. etiketli yandaş;
”Bizim için en makbul vatandaş ilkokulu bile bitirmemiş cahillerdir..” Dediği gibi, ellerindeki tetikçi, kindar ve pısmış, ülkenin yüzde doksan sekizi bulan medya gücüyle cehaleti sulayan alınlarında ederleri yazılı gazeteci görümündeki vampirlerle halka yalan ve iftiralarla harama kepçe sallarken, doğruları, gerçekleri yazanlar zindana, hücrelere atılan ülkede adalet olur mu?

Adalet yürüyüşünü PKK, FETÖ, PYD ile ilişkilendirmeye zeka düzeyi sıfır noktasında olanları bile inandıramayacak derecede geçersiz olduğunu bildikleri halde aynı nakaratta direnenler geçmişlerini karartmak için yapıyorlarsa yanılıyorlar.

Gölgede bile Kırk dört derece sıcakta adaletsizliğe karşı yürüyen eğitimli, yurtsever  gençler, orta yaşlılar, altmışını geçmiş hatta daha ileri yaştaki insanlar kendileri için değil insanlık için, ülkesinin dünyada hızla her bakımdan dibe vurmuş hak etmediği durumuna vicdanları elvermediği için sağlıklarını tehlikeye atabiliyorlar.

Haksız yere işlerinden atılan öğretmenlerin yaşamlarını tehlikeye atarak adalet aramalarını terör eylemi olarak ele alan içişleri bakanı bu  iki insanı terör örgütü üyesi diye hapsetmesi hangi vicdanın hangi adaletin sonucudur.

Daha önce DP başkanıyken Erdoğan için söylediklerine sosyal medyada bir daha bakarak nereden nereye geldiğine bir baksın bakalım.

FETÖ ile ortak aydınları, yurtseverleri, demokratları ve giderek düşünen insanları toplama kamplarında birlikte tutsak etmediler mi?

YHSK, AYM, Danıştay, Yargıtay, Sayıştay oluşumunun altında Kılıçdaroğlu’nun mu onayı imzası vardı?
Zekeriya Öz’ e zırhlı arabayı kim verdi.
Oslo ihanet görüşmesinde verilen ödünlerle Doğu  Güneydoğu Anadolu’da PKK’nın silah-mühimmat, hendekler, dehlizler, tüneller kazmasına izin verilmesini valilere, emniyete emri veren Kılıçdaroğlu’muydu? 

Erdoğan’a biat ederek MHP’de kayyum olarak atanan Bahçeli’nin yalancı pehlivanlık tutumunu artık kimse ciddiye almıyor.
Gemerek hakiminden gelen kemende can havliyle sarılan birinin ne Yunanistan’ın işgal ettiği on altı ada umurunda, ne Barzani’nin AKP’nin gizli desteğinde İsrail’in güvenliğine katkı yapacak Kürdistan yapay devleti kurması ne de Kuvayı Milliye’nin,  İhvanın sembolü Rabia’ya dönüştürülmesi  umurunda. O, yüklendiği misyon ve koltuk için etrafını sarmış kapıkullarıyla sürdürecektir.
İleride RTE gerek duyarsa Bahçeli’yi de Süleyman Soylu, Numan Kurtulmuş ve Tuğrul Türkeş gibi bir makamla ödüllendirebilir.
MHP’de lideri eleştirmenin, liderliğe aday olmanın karşılığı ya sille tokat dövülmek, ya da ihraçtır.
AKP’de ”Tanrının tüm vasıflarını taşıdığı” onaylanmış RTE’yi eleştirenlerin  nerelerde olduğuna bir bakın. 
Sadece Mehmet Metiner;  ”Cahiliye döneminde eleştirdiğini” Emine Hanımın önünde virgül oluşumu alıp af dilemesiyle kurtulmuştu.

Bir dönemde İlhan Selçuk’u CİA Ajanı olarak ilan eden İP için, Genel Başkan Yardımcısı 27 Mayıs’ın önemli ismi Suphi Karaman’a serzeniş olarak ilettiğimde; Şiddetle İlhan Selçuk’a sahip çıktığını Frankfurt’ta İP’li arkadaşlarım hatırlarlar.

Bugün, RTE’yi destekleyen, AKP ile Milli Hükümet arayışı içinde olan ve geç bile alınsa da ADALET yürüyüşüne soğuk bakan VATAN Partisi’nin kilometrelerce uzunlukta olan bayrağın altında olması gerekmez miydi?  Hakaret etmeden gerekçe sunacak çıkacaktır elbette!

Kılıçdaoğlu’nu biz, parti içresindeki CHP üyeleri de bazı konularda eleştirdik. 
CHP, bir ilke, bir düşünce partisidir. Kendilerinin muhalefete geçmelerini demokrasi zaferi olarak değerlendirecek kadar demokratların partisidir.
Bu ülkeye kurtuluşu getiren, bağımsızlığın ve Türk Devrimlerinin siyasi öncüsüdür.
Ecevit, İnönü, Baykal da eleştirilmişti.
Demokrat olmak sözle olmaz.
Haklı eleştiriden bir ders çıkararak doğruyu bulmaktır demokratlık.

69 Yaşında 44 derece sıcaklıkta ADALET için yürüyen Kılıçdaroğlu’na, her düşünce ve inançta insanların desteği ve katkısıyla yürüyenlere karşı her yurtseverin saygı duyması gerekir.

Türk Bayrağına karşı RABİA işareti verenler, yollara özleri olan dışkıları dökenler en basitinden on binlerin yürüdüğü, kamp yaptığı yerlerde bir pet şişesi bile bırakmayacak kadar özlerine bağlı bu yığınlardan örnek almalılar.
Her mitinginizin sonunda o çöplerinizin arasında yerlere attığınız Türk Bayraklarını hatırlıyor musunuz?

Adalet mutlaka size de lazım olacaktır.

Yıldız AKALIN