KORKU-ÖFKE- ŞİDDET VE CİNNET

ABONE OL
22:55 - 13/03/2021 22:55
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Erdoğan ve Bahçeli’yi,’mezarlıktan geçerken ıslık çalan’’ insan konumuna düşüren Millet İttifakına öfkelenirken, akıl ve mantıktan da hızla uzaklaşmaya başladılar.

Korku, öfkeyi yaratırken, öfkeyi, şiddete çevirerek normal siyasette görülmeyen eylemlere yöneldiler.

Bir şehit cenazesinde inek hırsızı bir sabıkalı, yanında başka bölgelerden özel getirilmiş sopalı, bıçaklı sapkınlarla Kılıçdaroğlu’nu öldürtmek istediler.

Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya’nın ve şehit yakınları sayesinde bu linç girişimi boşa çıkarıldı.

Görüntülerde saldırganlar tespit edilmesine rağmen AKP yargısı, saldırganı serbest bırakınca, AKP’liler inek hırsızının elini öpme yarışına girdiler.

Görevini yapan Emniyet Genel Müdürü ise – Gezi Direnişinde ‘’Camide gençler içki içmedi’’ diyen dürüst İmam gibi- görevden alındı.

AKP Genel Başkanının izni olmadan bu planlı linç girişimi asla yapılamazdı.

Süleyman Soylu, bu kumpaslarda sadece bir figürandı.

Her yasadışı saldırıyı emniyete, jandarmaya bırakamazdı. Aralarında Emniyet Genel Müdürü gibi yasalara bağlı kişiler çıkabiliyordu.

Kılıçdaroğlu, PKK pususundan da korumaları sayesinde kurtulmuştu.

AKP Genel Başkanı, ‘’aptal olma, aile servetini açıklarım’’ diye mektuplarla sus-pus eden Trump ve kapısında dakikalarca ayakta bekleten Putin yetmemiş:

Ülkede muhalefet, kadınlar, işçiler, çiftçiler, küçük esnaf gençler, öğrenciler bile adalet için ayaktaydı.

15 Temmuz Şehitleri için toplanan paraları şehit yakınları kendilerine verilsin istiyorlardı.

Merkez Bankası rezervleri erimiş, 128 milyar dolar buhar olmuştu.

Muhalefet hesap soruyordu. Küfür, hakaret, şiddet onlara geri adım attırmıyordu.

Üstelik Kararname ile seçilmiş Belediye başkanları yerine atadığı kayyum gibi, Boğaziçi Üniversitesine profesörlüğü şaibeli birini Kayyum Rektör atayınca Üniversite öğrencileri ve öğretim üyeleri giderek artan yasal tepkilerle iktidarı bunalttılar.

Bahçeli’nin önerisiyle Seksen öncesi Milliyetçi Cephe taktiğine baş vurdular:

Erdoğan’a: ‘’Rizeli, yezit kişilikli, onursuz, hırsı için dinimizi kullanan, ülkemizin fidanlarını telef ettiren, ruhunu şeytana teslim etmiş kişi!’’ diye hakaretler dizen.

 

Devlet Bahçeli’ye: ‘’Miladı dolmuş, yürüyen Buda kılıklı efendi. Yüreğin yiyorsa beni öldürt, aciz, bencil. Teke yumurtası bile olamazsın!’’  diyen aynı kişi; eski Ülkücü tetikçi, sonra karısını öldürten, Mafya lideri Alaattin Çakıcı, idi.

Burunlarından kıl aldırmayan Erdoğan ve Bahçeli, ilk Adalet Reformu ile Çakıcı’yı serbest bıraktılar.

Çakıcı, devreye sokuldu, Kılıçdaroğlu’nu tehdit etti, bir savcı çıkıp; ‘’ne diyorsun?’’ Diyemedi.

Gece yarıları polis Boğaziçi öğrencilerinin evlerine silahlı polis ekiplerince baskınlar yapılıyor, kapılar kırılıyor bütün mahalle dehşetle bu baskınları seyrediyordu.

Topluma ve anne-babalara psikolojik bir korku verilerek; ‘’çocuklarınızı durdurun’’ deniyordu.

Bahçeli’nin delileri (Çakıcı katkısıyla) gençler kaçırılıyor, gözdağı veriliyordu.

Öğrencilerin haklı barışçıl tepkilerini, polis copu ve üniversite kapısına Kelepçe bile önleyemedi.

O’da yetmeyince hırslarını muhalif politikacılar, gazetecilerden alıyorlardı.

Planlanmış şekilde, bir kişiye karşı yirmi ülkücü (!) ile linç edilmek isteniyordu. (*1) 

Biden aylar olmuş telefonuna çıkmıyordu.

54 Senatör Biden’e gönderdikleri mektupta; ‘’Erdoğan’ın ülkesini giderek otoriterleşen bir rotaya soktuğunu, sistematik olarak muhalefeti ötekileştirdiğini, eleştirel medya kuruluşlarını susturdu ya da sistemin bir parçası haline getirdi.

Bağımsız hakimlerden kurtularak, yerlerine partisine yakın isimleri atadı ve birçok gazeteciyi hapse attırdı. Ailesinin serveti soruşturulmalı’’ 

AB, mart ayında karne verecekti.

‘’Nasıl atlatılırız? Diye tarikat şeyhlerini istihareye yatırdıktan sonra:

‘’Adalet reformu’’ balonunu sarayın önünden boşluğa bıraktılar.

Erdoğan ve Bahçeli; gitmek mi kalmak mı? Kâbusları görürken 

Son çare, HDP kartıyla İYİ Parti’yi ittifaktan koparmak için Milletvekili Fezlekelerini meclise getirdiler.

Bahçeli titreyip kendine gelerek:

Meral Akşener’in küçücük torunlarına; ‘’gayri meşru’’ diyecek kadar küçülmesine

İYİ Parti içinden kaç kişi bu onursuz iftiraya karşı çıkacak?

Bekleyip göreceğiz…

Yıldız AKALIN

(*1) Şiddete uğrayan Gazeteciler:

Ökkeş Sabah, Hakan Denizli, İdris Özyol, Yavuz Selim Demirağ, Ergin Çevik Sabahattin Önkibar, Ahmet Takan, Murat İde, Afşin Hatipoğlu, Orhan Uğuroğlu, Levent Gültekin.

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.