0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Yaradan’ın en büyük mucizesi nedir diye sorsalar “Kadın” derdim.

Bazı kadınların kurnazlığını şeytanlık olarak yorumlasak ta, hayatımıza yön veren hep kadınlar oldu. Belli bir yaşa kadar doğuran ve toplumda Ana olarak bilinen, belli bir yaştan sonra hasreti ile yandığımız yârimiz, daha sonra ailenin bilgesi olan kadınlar, aile bireylerine kol-kanat geren, kimseye belli etmeden kendi acıları ve ihmal edilmişlikleri ile baş başa bırakılmasına rağmen sabreden, her türlü sıkıntımız ile başa çıkan kadınlardan bahsediyorum.

En güzel şarkılara, şiirlere, resimlere ilham kaynağı olan; sevgisini yüreğinde yaşayan ve erkeğini paylaşmayan,  sahiplenen, onun için giyinen,  süslenen, sağ salim eve dönsün diye dua eden, en güzel yemeklerini yapan kadınlardan…

Erkek merkezli toplumlarda alınıp satılan, cariye, kuma, hizmetçi olarak kullanılan, günümüzde bile her erkeğin dört kadın almasının kural olduğu, cehalete mahkûm edilmiş kadınlardan bahsediyorum.

Nerede meslek sahibi olmuş, ayakları üzerinde duran bir kadın görsem içten-içe sevinirim. Bu; garip bir biçimde kölenin azat edilmesinden duyulan hislerle aynıdır. O kadının kazandığı mesleği ile insanların ruhuna dokunması, geleceğin şekillenmesinde söz sahibi olması ise kendi kızımın başarısı kadar sevinmeme neden olur.

İyi bir anne, iyi bir sporcu, iyi bir müzisyen, iyi bir aşçı, iyi bir doktor, iyi bir ev idarecisi, iyi bir ev ekonomisti olmak ülkemizdeki kadınların çoğunun rahatlıkla başarabildiği işlerdir.

Tanrı tarafından onlara bahşedilmiş olan “ insan üretme görevi” ise mucizenin en üst noktasıdır.

Yaratıldığımızdan bu yana herkesin içinde bir mağara vardır. O mağarayı ısıtan, ışıtan, yaşanılır hale getiren, karanlık olmaktan kurtaran ailenin kadınlarıdır.

Basit bir demet çiçekle mutlu olan; erkeğinin onu düşündüğünü hisseden kadınların saçtığı mutluluk parıltıları görülmeye değerdir.  Bazen pırlantalar, altınlar bile yokluk günlerinde düşünülüp alınan bir demet papatyanın yerini tutamaz.  Hayatı paylaştığı ve onunla her türlü zorluğa göğüs gerilen anlar, kadınların en mutlu olduğu anlardır. Bir kadının kocası ve çocuğu için yaptığı fedakârlığı anlamak mümkün değildir.  Nedeni tarif edilemez. Bu tamamen insan olmanın, eş olmanın içgüdüsel bir davranışıdır.

Yaşayanlar bilir ki, bir evin direği kadındır. O yok olduğu zaman dirlik, düzen, bereket, sevinç, paylaşma, hoş görü, mutluluk, anlayışta yok olur. Yalın, tatsız-tuzsuz bir hayat; amaçsız bir yalnızlık duygusu kaplar her yeri. Kıyıda köşede onu hatırlatan izler, mutluluk kırıntıları, birlikte iken yaptığınız işlerin paylaşımları, bir dolaptan çıkan saklanmış bir mendil yüreğinizi burkar.

Şu kısacık ömürde Kadın denilen mucizeyi sevmek ve onu anlamak, yardımcı olmak, gerektiğinde de katlanmayı bilmek gerekir. Onunla birlikte olduğunuz zamanı güzellikler ile doldurmak, her anı gülücüklere boğmak; ilerde yaşayamayacağınız günler için anılarınızı biriktirmek gerekir.

Kadına gerekli değeri vermeyen, onu karısı değil, kölesi olarak gören; onun ihtiyaçlarını önemsemeyen, gözü dışarıda olan,  evine yuvasına harcayacağı imkânlarını dışarda başka kadınlara akıtan erkeklerden hep uzak durmuşumdur.

Karısına karşı samimi olmayan, onu aldatan, çocuklarının rızkını ona buna yediren erkekler bir gün gelir büyük bir acı duyarlar. Güzelliklerle dolduracakları bir yaşamı boşa harcadıkları için pişman olur ancak geri dönemezler.

Ne yazık ki bunlar bazı kadınlar için de geçerlidir.

Birbirinin kıymetini bilmeyenlerin, mutluluğu başka maceralarda arayanların yapacağı en doğru şey ayrılmaktır.  Birbirine eziyet etmeye, silah çekmeye, öldürmeye, törelere mahkûm etmeye kimsenin hakkı yoktur.

Kadın’da “can” taşır. Tıpkı kendinde her türlü hakkı gören erkekler gibi.

Ama bu bir kültür meselesidir. Aile göreneğidir. Sevgiyi, saygıyı aileden öğrenirsiniz.  Babasının annesini dövdüğünü gören bir çocuğun karısına ayni anlayışla davranması, gördüğü filmlerin etkisi ile onu öldürmeyi kendine tanınmış bir hak gibi görmesi öylesine yaygın ki…

Tek yolumuz kız erkek ayrımı yapmadan çocuklarımızı okutmaktır.  Mesleği olmayan sadece kadınlar değil, erkeklerde köleliğe razı olurlar.

Dünya kadınlar gününüz kutlu olsun.  Unutmayın emi! Bir demet çiçek, bir kutu çikolata sevdiğinizi düşündüğünüzü göstermeniz için yeterlidir.

Bazen bunlar bir pırlanta kadar değerli olabilir.

Kalın sağlıcakla…

Taner Tümerdirim

[email protected]