0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Mustafa Kemal Atatürk’ün üzerine basa basa vurguladığı gibi ‘’Türkiye Cumhuriyeti, bin yıllık geçmişe sahip bir devlet geleneğinin 29 Ekim 1923’te bir daha yıkılmamak üzere vücut bulmuş şeklidir.’’ 

Osmanlıdan önce bugünkü Anadolu’ya batılı tarihçiler Türkiya (Türk Yurdu) diyorlardı

Bu nedenle Laik Türkiye Cumhuriyeti Hem Yerlidir hem de Millidir! 

Mezhep savaşları dünyada özellikle Avrupa’da, ülkelerin 18. Yüzyılda Laik veya Seküler devlet yapısını kabul etmeleriyle sona ermişti. (*1)

Aynı batı, Laik devlet yapısıyla zengin yeraltı kaynaklarını sömürdükleri İslam Ülkelerine örnek olacak Türkiye’deki Laik Rejime karşı Siyasal İslamcıları desteklediler. 

Menderesle başlayıp Demirel, Özal ve Çiller’le, Cumhuriyeti ve Laikliği zedeletseler de istediklerini, Türkiye halkının Mustafa Kemal Atatürk’ü içselleştirdikleri için hedefe ulaşamadılar. 

Emperyalizm, Atatürk’ten sonra İnönü, Ecevit ve Erbakan’ı kendi emperyalist emellerine ikna edemediler.

Bu nedenle önce İnönü’nün Ecevit’in Erbakan’ın partisini böldürerek, hazırladıkları Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyerek, Deniz Baykal’ın desteğiyle, merkez sağın ve solun bölünmeleri sonucu iktidara getirdiler.

Erdoğan AB’nin de desteğini alarak, ABD’de korunan Gülen Cemaati ile, koalisyon kurdular.

Fetullah Fetö olunca Erdoğan diğer tarikatlarla kaldığı yerden devam etti. (**2)

MHP içindeki bir grup, Erdoğan’a biat etmeyi istemeyerek aldıkları Kongre kararını, Erdoğan’ın dahliyle, Gemerek’te eski FETÖCÜ hâkim, bu kongreyi iptal ederek hem kendini hem Bahçeli’yi daha çokta Erdoğan’ı rahatlattı.

2018 Seçimlerine katılma hakkını alamayan İYİ Parti’ye Kılıçdaroğlu 15 CHP Milletvekilini vererek İYİ Parti’yi seçimlere katılma hakkını kazandırmıştı.

CHP ve İYİ Parti Millet İttifakı ile ilk girdikleri yerel yönetim seçimlerinde AKP-MHP-YSK-Medya’ya karşı

Önemli bir başarı sağladılar. Bu başarı Erdoğan’ı çok korkuttu.

Erdoğan’ın son bir yıldır gerek bedensel gerekse zihinsel hastalıkları arttıkça kaybetme korkusu ile yanlışlıkları sadece kendine değil, partisine ve ülkeye zararlı olmaya başladı.

Canlı yayında konuşurken uyukluyor, yürümekte zorlanıyor, söylediklerini unutuyor, muhalefete bir devlet adamına yakışmayacak hakaretleri ediyor, yanıt verenlere hakaret davaları açıyordu.

RETÜK Başkanı muhalif medya kanallarına haksız ağır cezalar vererek onları susturmaya çalışıyordu.

Devlet, Yargı ve devlet kurumları, Türkiye kurulduğundan beri güvenilmez, tek adamın emirlerini körü körüne yerine getiren bir aşiret şekline dönüşmüştü.

Bağımsız Türkiye’den yana olan komutanları, Albayları TSK’dan uzaklaştırmalarına rağmen Erdoğan TSK’ya güvenmediği için, ASAM, Afganistan’dan gruplar halinde hiçbir engelle karşılaşmadan Türkiye’ye getirilen Afgan askerleri ve ÖSO ile birlikte muhalefete ve Suriye’ye karşı savaşacak bir güç oluşturdular.

ABD ve AB artık kendileri içinde tehlikeli buldukları Erdoğan’ı artık gözden çıkardıklarını ilan ettiler.

Kılıçdaroğlu son dönemlerde Bürokratlar konusunda ve teskere konusunda kararlı tavırları sadece Erdoğan’ı değil, anlaşılan İYİ Parti’yi de rahatsız etmişti.

Başkan adayı olmadığını açıklamasını özveri olarak değerlendirilmesinden sonra, asıl amacını açık etti.

Kılıçdaroğlu başkan adayı, başkan yardımcısı ise Akşener olacaktı. 

Kısa süre sonra Parlamenter Demokrasiye dönüşünce Kılıçdaroğlu istifa ederek siyasi hayatı bitince Başbakan olarak Akşener iktidarı ele geçirecekti.

HDP’den oy alamayacağı için teskereye EVET vererek AKP ve MHP tabanından oy alacaktı. (***3)

Muharrem İnce’nin partisi de Erdoğan’a, daha önce Ayasofya açılışında seccadesini alıp namaza koştuğu gibi, Tezkere oylamasında da EVET oyu vererek Erdoğan’a desteğini esirgemedi.

İnsanların anlamadığı, PKK cinayetlerini kınayan ve Türkiye Partisi olmaya kararlılıkla yerel seçimlerde olduğu gibi Millet İttifakını destekleyen HDP ve Saadet Partisi sözünde dururken İYİ Parti neden çark etti.

İYİ Parti Erdoğan’ı gerçekten düşmekten kurtardı.

Artık TÜGVA-TÜRGEV-ASAD-ENSAR-EL NUSRA ile İYİ PARTİ Mehter eşliğinde

Kol kola Suriye’ye cihada giderken:

CHP’ye koro halinde:

‘’Dost Dost diye nicesine sarıldım!’’

Türküsünü söylemek kalır…

Yıldız AKALIN

(*1) İslam ülkelerinde, Laiklik dinsizlik sayıldığı için mezhep savaşları son on yılda en az beş milyon insan Müslüman oldukları halde mezhep ayrılığı nedeniyle birbirlerini katlettiler.

Son olarak bu günlerde Afganistan’da, Pakistan’da Suriye’de, Irak’ta ve Yemen’de yüzbinlerce Müslüman birbirini katlettiler.

(**2) Her sıkıştığında yardımına koşan özel misyonla görevlendirilmiş Devlet Bahçeli ile, daha önce birbirlerine ettikleri çok düzeysiz hakaretleri muhalefet için söylemeye başladılar. 

(***3) İyi Parti’den eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Teskereye Hayır oyu vererek tutarlı bir devlet adamı örneği verdi…