CUMHURİYET 87 YAŞINDA

ABONE OL
11:54 - 23/10/2020 11:54
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Türkiye Cumhuriyeti bu 29 Ekim’de 87. yaşını dolduruyor.
Bu süre bir devlet için uzun bir zaman değil; o nedenle Cumhuriyetimizi henüz “genç” olarak niteliyoruz.
Fakat son yıllarda Cumhuriyet sevdalılarına bir yılgınlık ve yorgunluk egemen olmaya başladı.
Atatürk’ün kurduğu bu devletin giderek farklı bir eksene oturtulduğu ve nitelik değiştirmeye başladığına olan inanç yaygınlaşıyor.
Bir bütün olduğu takdirde devletin temelini oluşturan toplumumuzda derin ayrılıklar baş gösteriyor.
Bu ayrılıkların çoğu yapay ve insanlarımızın günlük sorunlarıyla doğrudan ilgisi olmayan, hatta asıl sorunların görülmesini engelleyen tartışmalardan kaynaklanıyor.
Bu arada gerçek sorunlarımız da var.
Kurban Bayramı öncesi tarım ülkesi olarak bildiğimiz ülkemizde kurbanlık hayvan kalmadığı için yurtdışından canlı küçükbaş hayvan ithalatına gidiliyor.
Türkiye’de etin kilosu elli liralara vurmuş durumda.
Daha birkaç gün öncesine kadar yamru yumru ve İsrail tohumu kullanıldığı için tadının ne olduğu anlaşılmayan domatesin kilosu 12 TL’ye kadar yükseldi.
Bir litre benzine 3,70 TL veya 1,90 Avro ödüyoruz.
İşsizlik oranları ise bir türlü düşmüyor.
Basında çıkan en son haberlerden biri, İzmir dolaylarında 21 köyün arazisinin borçlanılan bir yabancı bankanın mülkiyetine geçtiği veya geçmek üzere olduğu.
Çiftçi üretim yapmak için aldığı kredinin borcunu ödeyemiyor.
Kredi kartı borçluları astronomik faizlerle kabaran borçlarını ödeyemez haldeler.
Asgari ücrete mahkum olan insanlara açlık sınırının altındaki gelirleri ile geçinebilmek için, çocuklarını okutabilmek için binbir güçlüklerle mucizeler yaratıyorlar.
Terör belası bitmişken hortlatıldığı ile kalmamış, bir de bugüne kadar silahla elde edemediğine bir şekilde ulaşmaya başlayan örgüt her geçen gün daha cüretkâr taleplerde bulunuyor.
Güncel sorunlarımız bu kadar değil tabii.
Dış politikamızda dinmeyen fırtınalar var.
Türkiye’ye yıllar sonra gelen bir Almanya Cumhurbaşkanı Türk-Alman ilişkilerine adeta bir kilise adamı gözüyle yaklaşıyor ve Türkiye’de kaldığı süre boyunca kilise ayinlerine katılıyor.
Sayın Cumhurbaşkanının en büyük tasası Türkiye’deki Hıristiyanların oranının nüfusun % 20’sinin altında olması.
ABD, İran’a karşı Türkiye’ye füze kalkanı yerleştirme peşinde.
AB ile olan sorunlar ortada.
Bu arada yargı dünyamız sarsılıp duruyor.
Tüm bu gelişmeler Türkiye’de ne ilginçtir ki neredeyse doğal karşılanıyor.
Biz ise en önemli sorunumuz olarak sabah gözümüzü açtığımız dakikadan gece yatağımıza girene dek kadınlarımızın kızlarımızın başörtüsü ile ilgili müthiş tartışmalara tanık oluyoruz.
Televizyon kanalları o meşhur reyting hesapları nedeniyle milleti birbirine iyice düşürmek istercesine ateşli tartışma programları yayınlıyor.
Havada genel bir yılgınlık ve gelecek kaygısı neredeyse elle tutulacak hale gelmekte.
İşte Cumhuriyetimizin 87. yılını bu ortamda kutluyoruz.
O Cumhuriyet ki, sadece Türk ulusuna değil, tüm mazlum milletlere umut ışığı olan 20. yüzyıldaki ilk antiemperyalist mücadelenin ürünüdür.
O Cumhuriyet ki, yok olduğu kabul edilen bir ulusun küllerinden yeniden doğuşunu ifade eder.
O Cumhuriyet ki, ilkeleriyle karanlıktan aydınlığa çıkışın simgesi olmuştur.
Ve bugün her şeye rağmen büyük kurucusunun attığı temeller üzerinde varlığını sürdürmektedir.
Ve yine hiç kuşkusuz ilkeleri her şeye rağmen aydınlanma yolundaki yürüyüşümüzün bundan sonra da kılavuzu olmaya devam edecektir.
Tüm yurttaşlarımızın Cumhuriyet Bayramını içtenlikle katlarım.

Dr. O. Can Ünver

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.