BİR YILBAŞI ÖYKÜSÜ

ABONE OL
15:08 - 31/12/2020 15:08
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

İstiklal caddesine kar yağıyor…

Süslenmiş vitrinler, yılbaşı ağaçları, yakalarını kaldırıp; kaldırımda yürüyen insanlar, caddeden geçen arabaların seslerine karışıyor…

Galatasaray postanesinde her zamankinden farklı bir kalabalık var. Binanın önüne kurulmuş olan tezgâhlarda rengârenk tebrik kartları satılıyor.

Beyoğlu’na has çiçekçiler köşede yayvan bir sepetin içinde nergisler ve karanfiller satıyorlar.  Yılbaşlarında uğur getirdiğine inanılan dikenli kokina dalları kısa kesilmiş, kırmızı boncuk şeklindeki meyveleri ile tezgâhlarda yerlerini almışlar.

Türkiye’nin ünlü markaları, satışları hızlandırmak için Ünal mağazası ile indirimde yarışıyorlar. Karaköy’ü İstiklal caddesine bağlayan Tünelde vagonlar aralıksız çalışıyor.  Haşet kitabevinin yanındaki Santa Maria kilisesi geceye hazırlanıyor.

Galatasaray lisesinin köşesindeki Japon mağazasının camına burunlarını ve ellerini dayamış iki çocuk,  vitrinde gezen elektrikli treni, onun geçtiği dağ ve evleri seyrederek büyük bir yolculuğa çıkmışlar.

Çiçek pasajı ve balık pazarı baştan sona süslenmiş. Garsonların ve tezgâhtarların müşteri çekmek için yaptıkları Serenatlar birbirine karışıyor. Birinde tahta fıçıların üzerine kurulan sofralar, diğerinde tezgâhlardaki envaı çeşit balıklar, meyveler, kurutulmuş et ve jambonlar, geniş bir tepside satılan midye dolmaları, kızaran midye tavalar ile adeta meraklısı için bir mücevher dükkânı…

Kasaplar bile bu akşama mahsus olmak üzere etlerini kırmızı jelatin kâğıtlarına sarmışlar.

Her şey yeni gelecek bir yılın güzel başlaması, iyilikler getirmesi için. Dilekler uzun bir ömür, sağlık ve mutluluk söylemlerine adanmış.  Herkesin yüzünde belli belirsiz bir telaş ve gülümseme var.

İstiklal caddesine kar yağıyor.

Kelli felli adamların, süslü bayanların Ağa Cami önünde durup koltuk değnekli biletçiden yılbaşı bileti aldığını görüyorsunuz. “Son biletler bunlar… Bana çıkmaz demeyin. Daha yeni ikramiye kazandı benden bilet alan birisi…” diye bağırıyor. Yanında küçük bir kız çocuğu… “Dede, ben üşüdüm. Ne zaman eve gideceğiz?” diyerek paçasını çekiştiriyor.  Adam hüzünlü gözlerle bir kartonun üstüne lastikle tutturduğu biletlere bakıyor. “Şunları satayım gideceğiz… Giderken sana o beğendiğin şıpıdık terlikleri de alacağım…” diyor.

Ne de olsa dede yüreği…

Bir mağazanın önü oldukça kalabalık… Elinde çıngırağı, beyaz sakalı ve yanında geyiği ile Noel baba herkesi ucuzluğa davet ediyor, fotoğraf çektiriyor. Çocuklar sıraya girmiş, “Bende, bende…” diye bağrışıyorlar…

Taksim meydanı rengârenk süslenmiş. Gece konser için hazırlanan platformda kurulan ekipmanın provaları yapılıyor…

Tramvay, sessiz fakat süslenmiş bir yaşlı leydi gibi kurumla kalabalığın arasından çın-çın’ını çalarak süzülüyor…

Polisler köşedeki çöp tenekesinde yaktıkları ateşte ısınmaya çalışıyorlar.

***

İşte böyle idi İstanbul’da çocukluğumuzdaki yılbaşları….

Hatırlatayım dedim…

Sevgi ve Mutlulukla, iyi yıllar dilerim.

Taner TÜMERDİRİM

[email protected]

 

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.