Amtsgericht Hannover tarafından geçtiğimiz hafta verilen karar Almanya’nın Türk vatandaşlarına 5 Ekim 1980 tarihinden bu yana yürürlükte tuttuğu katı vize uygulamasının yeniden tartışılmasına neden oldu.
Avrupa Adalet Divanı’nın Soysal Kararına dayanarak verilen son kararda, Almanya’ya vizesiz (kaçak) giren bir yurttaşımızın tutukluluk halinin kaldırılmasına ve bu ülkede üç ay boyunca vizesiz ikamet edebileceğine hükmedildi.
Aynı zamanda da Türk vatandaşlarının AB ülkelerinde “hizmet alıcı veya sunucu” olarak üç ay süreyle ikamet edebilecekleri vurgulandı.
Bu, bir anlamda hizmet sunma amacıyla AB’ye gelen Türkler için vize muafiyeti öngören Soysal Kararının biraz daha genişletilerek yorumlanması anlamına geliyor.
Buraya kadar gelişmelerin iyi olduğunu söyleyebiliriz.
Ne var ki, Alman hükümeti Soysal Kararından bu yana AB yargısının gereklerini yerine getirmiş değil ve getirmeye de pek yanaşmıyor.
Daha önce de yazmıştım: Hukuk ne derse desin sonunda siyaset galip geliyor bu vize konusunda.
Yani istediğiniz yargı kararını getirin, maalesef sonunda politikacılar bir kılıf uydurup o yargı kararını istedikleri gibi yorumluyor.
Bu tutumun demokratik hukuk devletine uyar bir yanı olmadığını söylemek herhalde gereksiz.
Son yargı kararı artık farklı bir tutum takınılması için bir uyarı niteliğindedir.
Yakın zamanda sonuçlandırılacak olan AB ile kaçak göçmenlerin geri kabulüne ilişkin anlaşma Almanya’nın ve diğer AB hükümetlerinin Türk vatandaşlarına uygulanan amansız vizenin kaldırılmasına ve hukuksuzluğun giderilmesine katkıda bulunmalıdır.
Bu noktada öncelikle son dönemde çevre ülkelerle vize muafiyeti anlaşmaları yapan Türkiye’nin son yargı kararından sonra AB ve Alman yetkilileri nezdinde daha etkin girişimlerde bulunması beklenmektedir.
Ancak sadece resmi makamların girişimlerinin yeterli olmadığını hepimiz biliyoruz.
Avrupa’daki sivil topluma da önemli görevler düşüyor.
Gelin onur zedeleyici vize uygulamasının anlamsızlığını ve hukuksuzluğunu hep birlikte vurgulayalım, demokratik yollardan vize haksızlığını her vesileyle vurgulayalım.
İyi bir hafta dileğiyle.
Dr. O. Can Ünver
ALMANYA
Az önceGÜNCEL
Az önceALMANYA
24 dakika önceDÜNYA
39 dakika önceGÜNCEL
1 saat önceALMANYA
1 saat önceALMANYA
2 saat önce