Cahil cesareti diye bir söylem vardır.
Tam sana göre
Bilgi, görgü, yetenek gerekmez.
Kör cesaret ister,
O da sende fazlasıyla var.
Bilinç altında oluşur, dürtüler eyleme dönüştürür
Sıfırdan gelmiştin, yürümek istiyordun
Ortam tam sana göreydi.
Seni buldular, görevini kulağına fısıldadılar
Hızla yürüdün o yollarda.
Siyasete soyundurdular
Sadece demokrasinin zaafları değil
Kör cesaretin de işine çok yaradı.
Ama kerameti kendinde sandın
Her fırsatı kullandın
Softa kurnazlığını genç yaşlarda öğrenmiştin
İşine çok yaradı;
Dini, imanı siyasetine araç ettin.
”Şeyh uçmaz, mürit uçurur” derler ya
Etrafındakiler o kadar inandırdılar ki seni;
Uçacağına bile inandın.
Kibrin gözlerini kör ettiğinin ayrıncına varamadın
Kendine o kadar güveniyordun ki
Arkandaki gücün sana ait olmadığını yadsıdın.
Kendini dokunulmazlardan sayıyordun,
Onların yardımıyla orduyu sindirdin.
Medyayı susturdun ya da köleleştirdin.
Kimi Aksever, kimi yandaş, kimi sırdaş
Kimi sana secdeye varmaya kadar uzattı yalakalıkta.
Kimileri kraldan kralcı oldular
Öksürsen keramet diye yansıttılar.
Dik duranlar, ya işsiz kaldı
Ya da temelli susturmak için kanıtsız, tanıksız mahpus damlarına tıkıldı.
Ölenlere rahmet bile dilemedin.
Acıma duygun o denli körelmiş ki:
Gencecik insanların katlini bile mübarek gaza diye kutladın.
Kindar-dindar bir güç oluşturup,
Bir korku imparatorluğu yarattın
Kendini her şeye muktedir saymaya başladın.
Seni o makama getirenlere bile savaş açtın.
Delik ayakkabıyla okula gittiğini
Ayaklarının nasıl üşüdüğünü anlatıyordun, sesin titreyerek.
Sonra hepsini unuttun
Muhasebecilikle geçinmeye çalışırdın
Harun gibi geldin Karun oldun
Yargıyı kendine bağladın
Oğlunun düğününde altınlar yağdı takı diyerekten
O altınlar sana değil, adını değiştirmek istediğin Türkiye Cumhuriyetine verilen rüşvetti
Utanılacak durumu itibarına saygı saydın.
Hukukta yandaşlığı getirdin.
Yargıtay, Danıştay, Anayasa Mahkemesi bertaraf edildi.
Yetmedi darbe mahkemeleri kurdun
Aydınları, Atatürkçüleri, aydınları, demokratları derdest ettin.
Hukukun bir gün sana da gerekli olacağını düşünmedin.
Zaten ne hukuk, ne bilim, ne çağdaşlık
Senin inancına da, aldığın kültüre de yabancıydı.
Ama doğanın da yasaları var;
Her çıkışın bir inişi, her karanlığın ışığa çıkacağını,
Eden bulur gerçeğini unuttun.
Çalma kapıyı, çalarlar kapını özdeyişini bilirsin
Hani derler ya
Ecel geldi cihana, baş ağrısı bahane!
İşte senin de siyasetteki geldiğin nokta.
Düşüyorsun
Hem de hızla düşüyorsun.
Bir sabah uyandın ki; ortalık toz duman.
Yalnız Türkiye değil, bütün dünya bir hırsızlık, soygun ve rüşvet skandalı ile uyandı.
AKP’nin rant kaynağı TOKİ
Dinin işportaya düşürüldüğü Belediyeler
Aile Vakfının hamisi Fatih Belediyesi
AKP’nin akçe kasası Halk Bankası
İçişleri, Çevre ve Şehircilik, Sanayi bakanının iş bilir mahdumları, AB’ye posta atan bakan
Ayakkabı kutularında dört buçuk milyon Dolar
Bahanesi hazır: İmam Hatip Okulu içinmiş
Yedirirsen.
Yoksulluktan başaklarının inayeti ile okuyan çocukların gemiciklerle döndüler.
Her biri birer Karun oldular…
Yandaşların ne kadar örterse örtsün
Pislikler ortalığa öylesine saçıldı ki
Kokusu dünyayı sardı.
O, Azrail gibi korktuğun Sosyal Medya yaptı yapacağını
Atadığın emniyet müdürlerini
Daire başkanlarını görevden aldın can havliyle.
Yandaş savcıları gece yarısı göreve saldın.
Umutsuz, telaşlı
Meclise bile gelemedin
Her korktuğunda, her haksızlığın ortaya döküldüğünde yaptığını yaptın
Sesin kısılana kadar bağırıyorsun.
Ne ABD kaldı arkanda, ne Avrupa
Ne Arap Şeyhleri, ne cemaat şeyhleri
Artık yükseklerden ineceksin
Sağ yanına Apo’yu, sol yanına Barzani’yi alısın.
İbo söyler siz dinlersiniz;
Ayağında kunduraaa…
Yıldız AKALIN
ASYA
3 saat önceGÜNCEL
6 saat önceALMANYA
7 saat önceDÜNYA
9 saat önceABD
9 saat önceABD
9 saat önceASYA
9 saat önce