HAYIR, OY VERMEM

ABONE OL
22:34 - 04/07/2021 22:34
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Yalnız biz söylemiyoruz.

Yalnız biz yazmıyoruz.

Ülkemizi dışarıdan ve yakından izleyenler de söylüyor ve yazıyorlar.

Örneğin; İngiltere‘nin ünlü gazetesi Financial Times da yazıyor.

Gazetede yer alan yazının anafikri şu:

„Ekonomik düşüş, Erdoğan’ı tüm zamanların en düşük düzeyine getirdi.”

Ülkenin hemen yer yerine yayılan gösteriler yurttaşlarımızın büyük çoğunluğunun içinde bulundukları durumdan son derece rahatsız ve hoşnutsuz olduklarını çok açık bir biçimde seriyor gözler önüne.

Enflasyon çift haneli.

İşsizliğin bilinen oranı yüzde ondört (% 14).

Ülke ekonomisinin dibe vurduğunu söylemek yanlış olmaz.

Son günlerde yapılan kamuoyu yoklamalarının gösterdiği rakamlar da bu hoşnutsuzluğun sonucudur kuşkusuz.

AKP’nin oy oranının % 26 lara kadar gerilediğine işaret ediyorlar kamuoyu yoklamaları.

Her ne kadar gücünü artırmaya çabalasa da, daha önce arasının iyi olduğu batılı iş ortaklarıyla da, onlara karşı saldırgan bir tavırla izlenen dış siyaset, yabancı yatırımcılar tarafından caydırıdıcı olarak algılanmaktadır. Bu caydırıcılık ülke ekonomisine, doğal olarak, olumsuz yansımaktadır.

Bu hoşnutsuzluk; artık, bir zamanlar seçmenin % 79’unun oyunu aldığı bölgelerde de, yüksek sesle dile getiriliyor.

Financial Times; buna en çarpıcı olarak İkizdere’de açılmak istenen taşocağına yöre halkının gösterdiği demokratik tepkiyi gösteriyor.

Halkın hoşnutsuzluğuna neden olan önemli bir konu da içişleri bakanıyla ilgili.

İçişleri bakanının içinde bulunduğu durum AKP içinde de büyük bir rahatsızlık yaratmış gibi.

Tüm bu rahatsızlık ve hoşnutsuzluğa karşın AKP Genel Başkanı ve cumhura başkan Recep Tayyip Erdoğan; içişleri bakanıyla ilgili olarak koruyucu sessizliğini bozmuyor.

Onu görevden almaması ya da ona görevden el çektirmemesi durumunda partinin ve cumhur ittifakının oy erozyonu daha da tehlikeli olacaktır.

Kim bilir, belki de istifa ya da görevden alma konusunda uygun bir zaman ve zemin aramaktadır.

İçişleri bakanının görevde tutulmasının bir başka nedeni de, cumhur ittifakının küçük ama etkisi büyük ortağı ve o ortağın genel başkanının içişleri bakanının arkasında durması olarak dile getiriliyor.

Partinin milletvekilleri de içişleri bakanınından rahatsızlık duyuyorlar ve bunu da açıkça dile getiriyorlar.

Onlara göre; muhalefet, bugünlerde iktidarı en fazla içişleri bakanı üzerinden eleştir­meye başladı.

Bu eleştiri ve suçlamalar kamuoyunda da karşılık buluyor.

Bu durum Recep Tayyip Erdoğan‘ı da etkilemiş gibi.

Söylentiye göre Erdoğan gövenlikle ilgili son brifingi içişleri bakanından değil, MİT müsteşarından almış.

AKP’ye ve cumhur ittifakına oy kaybettiren bir başka önemli neden de zamlar.

Para suyunu çekince yurttaşın cebindekine göz diken AKP; iğneden ipliğe zam yapıyor.

Hem de öyle, böyle değil…

Partinin en ateşli savunucularından biri;

“Ey AK Partili idareciler!

Üç çocuğu olup da tek başına asgari ücretle çalışan bir babanın yerine koyun kendinizi.

Ay sonunda hesabınıza 2 bin 825 TL, 90 kuruş para geliyor.

Bu paradan 1000 TL kira, 200 lira elektrik, 250 lira doğalgaz ücreti ödeyeceksiniz.

Çocuklar okula yürüyerek gideceği için servis ücretine falan gerek yok, interneti zaten kullanmanıza gerek yok, birsürü gereksiz bilgi, o masrafınız da olmayacak. Eşiniz çamaşırı derede, yeşil sabunla yıkadığı için deterjan masrafı da yok. Arabanız olmadığı için benzindir, yağdır, onlara da gerek yok. Cep telefonunu kullanmadığınız için o masraftan da yırttınız, 6 aylık oğlunuza, doğar doğmaz, tuvaletini haber vermeyi öğrettiğiniz için bez masrafı falan da yok…

Geriye kalan para 1 375 lira, 90 kuruş.

Sizin, eşinizin ve çocuklarınızın bir ayda yiyeceği 90 öğün için öğün başı 15 lira 28 kuruş, yani kişi ve öğün başı 3 lira 82 kuruş.

Vallahi abiler…

Siz bir ay böyle yaşasanız, sosyal medyaya girer, devlete de, hükümete de, AK Parti’ye de veryansın edersiniz diyeceğim ama; telefonunuz da, internetiniz de olmayacağı için hiçbir şey yapamazsınız…

Önünüze sandığın konulacağı günü beklersiniz…

Ülkemiz zor günlerden geçiyor, ekonomimiz Gezi’den bu yana üzerimize oynanan oyunların bedelini ödüyor, üstüne üstlük bir de pandemi süreci vurdu, bunların hepsi doğru.

Ama vatandaşın çektiği sıkıntılar da yalan değil. diyor.

O derece yani!

Sonuç!

Sonuç mu?

„Mevcut durumda, var olan ittifaklara oy verir misiniz?”

“Millet ittifakına oy veririm.” % 30,1

“Cumhur ittifakına oy veririm.” %  29,3

“Hayır, hiçbir koşulda oy vermem.” % 7,8

SONUÇ; AKP ve CUMHUR İTTİFAKI AÇISINDAN HÜSRAN!…

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
    Tüm Yorumlar (1)
    • Mert

      Kur’an’la ilişkili semptomlar yaşıyoruz.
      Günde bir insana 40 defa deli desen deli olur. Günde 40 defa Fatiha okuyan ve halen ülkemizde bu olanları siz duyarsız kalıyorsanız yazıklar olsun sizin gibi Müslüman millete denir.

      Fatiha Suresi neden Kur’an’ı Kerimin özüdür?
      Hakikati bulduktan sonra insanın yapması gereken aramak değil, Onu yaşamaktır.
      İslam!
      İnsanın zihniyeti, bireyselliği ve toplumsallığı ile ilahi iradeye teslimiyeti ve bu teslimiyetin getirdiği esenlik, huzur ve saadeti ifade eder.
      Kur’an’ı Kerim’in
      Dil ile okunması, Kıraat
      Akıl ile okunması, Tefekkür
      Kalp ile okunması, Tefakkuh
      Furkan, dışarıda amel edilen Kur’an’ın insanın içindeki tecellisidir.
      Furkan insanın içindeki Kur’an Kur’an ise insanın dışındaki Furkan’dır.
      İyilik öldü, insanlık onu defnetti. İyiler şimdi iyiliğin başında türbedar.

      İslam’ın egemen olduğu çoğrafyada cehalet tavan yapmış durumda. (HAŞA) Allah ya kitap yazmayı beceremedi, ya da bu kitabı anlayacak zekada insan yaratamadı.
      Bu çok sert bir ifade olsa da, Önce kendisini müslüman olduğunu söyleyen, en azından öyle olduğunu düşünen size söylüyorum şöyle bir düşünün!
      İslam coğrafyasına bir bakış atalım. Okunup uygulanırsa her şey çok güzel olacak denen bir tane kitap var ortada onun adı da Kur’an. Ve bin tane değişik birbiriyle alakasız çelişkili yorum yapan süper zeka din alimleri var. Ya bu kitap sorunlu, ya bu müslümanlar. Her ikisinden de Allah sorumlu.

      Şu yer altı dünyası mafya babası Sedat Peker’in gündeme getirdiği dillendirdiği bir tanesi bile dünyanın her hangi bir başka geri kalmış ülkesinde yaşanıyor olsa 100 kez hükümet düşürürdü iktidarı alaşağı ederdi. Bu ne yüzsüzlük, edepsiz, arsız, utanma duygusundan yoksun iktidar hükümetiyle bir milletiz. Bu ne ahlâksız bir toplum böyle, ben daha ne diyeyim güya kendisini Müslüman sanan bu millete?

      Cumhurbaşkanlığı : Tasarruf yapmayacak.
      TBMM Başkanlığı : Tasarruf yapmayacak.
      Diyanet : Tasarruf yapmayacak
      Sonra 83 milyon vatandaş: Porsiyon küçültecek, tasarruf yapacak öylemi?
      Dünyanın neresinde Müslüman varsa bu zihniyette orası kötülükler yuvasıdır. Oysa İSLAM adaleti emreder. Peki bunlar Adaletin neresinde?
      (ülâike-llezîne lehüm sûü-l`azâbi vehüm fi-l’âhirati hümü-l’ahserûn).

      Atatürk’e başa geçerek padişahlığı ve hilafeti devam ettirmesi teklif edildi. Ama o reddetti ve demokratik, laik, sosyal bir devlet inşa etti. Onun verdiği bu hak ile yönetim osmanlı hanedanından halka inmiş oldu. Şimdi o hak ile başa geçenler, kendisine hakaret ve küfür ediyorlar. Kral ve padişah olabilirdi ama O Cumhuriyeti kurdu.

      Vallahi Billahi Tallahi bende Rabbime isyan edeceğim. Onu sokacağı cennete bende girmeyeceğim. Zira bende onu cehenneminde çatır çatır yanmasını isteyeceğim.
      Zira oda bu milleti 19 yıldır canını yaktı bir cehennem azabı yaşattı.
      https://m.youtube.com/watch?v=-CbCeQLCP4s&ucbcb=1

      Rabbim; Yeryüzünde hakkı ve adaleti egemen kılacak feraseti, cesareti ve kudreti bizlere lütfeyle. Ya Erhame’r Rahimin!
      Ümmet’i Muhammed’e de umumen rahmeyle!
      Bize gazabınla değil, rahmetinle muamele eyle. Kaldıramayacağımız yükleri bize yükleme. Bize acı!

      Her daim zalimin hasımı, mazlumun hısımı olan aziz devletimizi, necip milletimizi ve şerefli ordumuzu kıyamete kadar payidar eyle. Bu İslam düşmanlarına fırsat verme. Böyle zalim merhametsizleri bize musallat etme.
      Dünyanın her neresinde olursa olsun zalime ve zulme karşı koyabilecek vakar, izzet ve kudreti bizlere bahşeyle. Bizi hiçbir zaman, hiçbir yerde hor, zelil ve hakir düşürme.

      Ey mazlumların intikamını zalimlerden alan. Ey bir ismi şerifi de el-Müntakim olan Allah’ım!
      Bizi bu zalimlerden intikamını almana vesile eyle.
      Rabbim; Kafirlere ve zalimlere karşı bize yardım eyle! Düşmanları bize güldürme. Üzerimizdeki kara bulutları dağıt. Dağıt ki, besmele yine ekmeğimizin bereketi olsun. Ülkemizde huzur olsun. Ve iki cihanda aziz ümmet Muhammed ümmeti olsun. Amin Ya Erhame’r Rahimin!

      Hakkı hak bilip ona uymayı, Batılı da batıl olarak teshiş edip, tespit edip yakamızı, paçamızı dünyamızı, ahiretimizi, kalbimizi ondan kurtarabilmeyi, Allah bizlere nasip ve müyesser eylesin. Ve’l hamdu lillahi Rabbi’l alemin AMİN.

      Yanıtla
      +0
      -0