0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

YENİ DEVLETMİŞ
 
Bir zamanlar Fethullah Gülen ile birlikte fotoğraf çektiren AKP’nin eski yöneticilerinden Ayhan Oğan, katıldığı bir televizyon programında şunları söyledi: “biz 15 Temmuz’da çok büyük bir şey yaptık. Halk bir devrim yaptı, vesayet sistemini bitirdik. Şimdi biz yeni bir devlet kuruyoruz. Beğenin beğenmeyin bu yeni devletin kurucu lideri Tayyip Erdoğan’dır”.
 
Yapılan bu açıklama ülkenin birlik ve beraberliği ile düzen ve geleceği için çok tehlikeli bir söylemdir. Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmak ve yerine yeni bir devlet kurmak kimsenin haddi de değildir, hakkı da değildir ve asla olamaz da. Aslında bu ortaçağ artıklarında yeni devlet kuracak güç de yoktur, kapasite de yoktur. Bunların yeni devlet kuruyoruz sözü, devlet yönetimini gerici kimliklerine uygun olarak şeriata dönüştürmek anlamına gelmektedir. 
 
AKP’nin kurulduğundan beri özlemi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti yerine, İslam temeline dayanan yeni bir devlet kurmaktır. 2002 yılında iktidara geldiklerinde bu isteklerini çekingen şekilde dillendiriyorlardı. Ancak şimdi açıkça söylemeye başladılar. Tayyip Erdoğan’ın baş danışmanı Mehmet Uçum, 1 Şubat 2017 tarihinde Habertürk Gazetesi’ne verdiği demeçte; “Türk Milleti’nden Türkiyeli milletine geçileceğini” ve “yerel parlamentolar kurulacağını” söylemişti. 10 Nisan 2017 tarihinde ise, “halk kendi devletini kurmak için adım atıyor, 16 Nisan kutlu olsun” söylemiyle asıl hedefin, “yeni bir devlet kurmak” olduğunu açıklamıştı. 16 Nisan halk oylaması sürecinde Tayyip Erdoğan’ın danışmanlarından Şükrü Karatepe de, “eyalet sistemine geçişten” söz etmişti.
 
Mustafa Kemal Atatürk’ün kurucu lideri olduğu Türkiye Cumhuriyeti’ni hiç kimse ve hiçbir güç yıkamaz ki, yerine yeni bir devlet kurulsun. Ayhan Oğan’ın yaptığı bu açıklama ile, açıkça Türk halkı kin ve düşmanlığa sevk edilmekte ve ülkede iç savaşın fitili ateşlenmektedir. Bu söylemlere rağmen varlık nedenleri, cumhuriyeti korumak olan ülkemizin Cumhuriyet Başsavcılarından ses çıkmaması da, bağımsız olması gereken yargının ne durumlara düşürüldüğünün kanıtıdır.
 
Devlet kurmak ile Habur’a seyyar çadır mahkemesi kurmayı birbirine karıştıranlar, demokratik ve laik cumhuriyetimizin sonsuza kadar yaşayacağını akıllarından çıkartmamalıdırlar. Akıllarından çıkartanlar, deve sidiği içtikleri için olsa gerek “yeni bir devlet kurduklarını” sanmaktadırlar. Anlaşılan ne kadar çok deve sidiği içilirse, o kadar fazla devlet kurulduğunu düşünenlerin bulunduğu bu toplum, aydınlık için mücadeleye çok daha sıkı sarılmalıdır.
 
Ne acı ki gelinen bu süreçte, kimsesizlerin kimsesi Cumhuriyetimizin bu kadar sahipsiz ve kimsesiz olduğu daha net anlaşılmaktadır. Ancak eşsiz liderimiz büyük Atatürk’ün dediği gibi “milletin kaderini yine milletin kendi azim ve kararlılığı kurtaracaktır”. Türkiye Cumhuriyeti’nden ve kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ten yana olan yurtsever güçler, bu tip söylemlerin devamında meşru müdafaa halinde olarak, karşı devrimi püskürtecekler ve sorumlularından hesap soracaklardır.

Suay Karaman