0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), dünya ekonomisinin önümüzdeki yıl yeniden büyüme eğilimine gireceği tahminlerinden tümüyle vazgeçti.

Bu yıl, son 10 yılın en düşük büyüme rakamlarının kaydedileceğini açıklayan OECD, ekonomik ve diplomatik belirsizliklerin, dünya ekonomisinde “uzun vadeli durgunluğa” yol açtığını belirtti.

Merkezi Paris’te bulunan OECD, 2019 yılı Ekonomik Görümüm raporunda, finansal krizden bu yana en düşük büyüme rakamlarının kaydedileceğini açıkladı. Türkiye ekonomisinin ise tersine, 2019 büyüme tahminini yüzde – 0,3’ten yüzde 0,3’e, 2020 büyüme tahminini de yüzde 1,6’dan yüzde 3’e yükseltti.

OECD, hükümetleri, finansal krizden sonra meydana gelen zorlukların üstesinden gelmek için önlem almaya ve yapısal değişiklikleri gerçekleştirmek içi net politikalar uygulamaya çağırdı. Raporda, “net politik yönelimler olmazsa” belirsizliğin yerleşeceği ve büyüme perspektiflerinin bundan derinden etkileneceğini vurguladı.

OECD’nin yayınladığı görünüm raporunda, küresel ekonomide yaşanan durgunluğun devam edeceği belirtildi. Geçtiğimiz Eylül ayında yayınlanan tahminlerde, iyimserliğini koruyan OECD, son raporunda, iyimser tahminleri tümüyle terk ederek, açık bir dille “önümüzdeki yıl için duyulan endişeyi” vurguladı.

Türkiye tahminlerine revizyon
Kurum, küresel büyüme tahminini 2019 ve 2020 yıllarında yüzde 2,9’da tuttu. Ancak 2021 için bu rakamı yüzde 3 olarak öngördü.
OECD, Türkiye ekonomisinin, 2019 büyüme tahminini yüzde – 0,3’ten yüzde 0,3’e yükseltti. Türkiye için 2020 yılına ilişkin öngördüğü yüzde 1,6 büyüme tahminini yüzde 3’e yükseltirken, 2021 yılına ilişkin tahminini ise yüzde 2,3’ten yüzde 3,2’ye revize etti.

Raporun detaylarında, Amerikan ekonomisindeki yavaşlama giderek belirginleşiyor. ABD’de büyümenin Eylül tahminlerine göre 0,1 puan gerileyerek, bu yıl yüzde 2,3’te kalması bekleniyor. Önümüzdeki iki yıl ise büyüme rakamı yüzde 2 oranında tahmin ediliyor.

Çin’in bu yıl beklenenden biraz daha iyi bir sonuç elde edeceği, Eylül tahminlerini 0,1 puan üzerinde tamamlayarak, yüzde 6,2 büyüyeceği öngörülüyor. Çin’in önümüzdeki yıl, yüzde 6’nın gerisine düşerek yüzde 5,7; 2021 yılında ise yüzde 5,5 oranında büyüyeceği tahmin ediliyor.

Asya’nın diğer ekonomik devi Hindistan’ın büyüme rakamlarının ise önümüzdeki yıl yüzde 6,2; bir sonraki yıl yüzde 6,4 olacağı belirtiliyor.
Avrupa’ya gelince, Euro bölgesi 2019’da yüzde 1,2; 2020’de yüzde 1,1; 2021’de ise yüzde 1,2 oranında büyüyecek. Fransa bu yıl 1,3 oranında büyüdükten sonra, 2020’de ve 2021’de yüzde 1,2 oranında büyüme sergileyecek.

AB’nin en büyük ekonomisi Almanya tahminlerden yüzde 0,1 oranında daha iyi bir büyüme kaydederek bu yılı yüzde 0,6 büyümeyle kapatacak. OECD, Almanya ekonomisinin önümüzdeki yıl yavaşlayarak yüzde 0,4 oranında büyüyeceğini, 2021’de ise yeniden hızlanarak yüzde 0,9 büyüme kaydedeceğini tahmin ediyor.

OECD, Brexit sarmalına giren İngiltere’ye ait büyüme tahminlerini de revize etti. Buna göre, İngiltere ekonomisi 2019’da tahminlerin 0,2 puan üzerinde büyüyecek ve yılı 1,2 büyüme rakamı ile kapatacak. Önümüzdeki yıl yüzde 1; 2021 yılında ise yüzde 1,2 oranında büyüyecek.

Gelişmekte olan ülkelerden Arjantin’de durum hala kritik. Arjantin ekonomisi tahminlerin 0,3 puan üzerinde gerileyerek, yüzde 3 oranında küçülecek. Bu gerilemenin 2020’de görece yavaşlaması ve yüzde 1,7’ye ulaşması, 2021’de ise 0,7 oranında olması bekleniyor.

Genel yavaşlamanın nedenleri

Örgütün verilerine göre, küresel ekonominin gelecek yıl veya 2021’de açık bir şekilde toparlanması beklenmiyor, halen ticaret savaşları, Brexit ve Çin ekonomisindeki yavaşlamayla küresel ekonominin soğumaya devam edeceği endişesi dile getiriliyor. Örgüt, sürmesi muhtemel olan bu riskler karşısında, hükümetleri “hızlı tepki vermeye” çağırıyor. Dünyadaki ekonomik belirsizliklerin, yatırımları ve ticaret değişimini zayıflattığı vurgusu yapılıyor.

OECD uzmanları raporda, merkez bankalarının ekonomiyi desteklemeye yönelik eylemlerinin memnuniyetle karşılandığını, ancak, “para ve maliye politikaları arasındaki dengesizlik” konusunda da dikkat edilmesi gerektiği uyarısını yapıyor. Ülkelerin yatırımları arttırmak için daha fazla teşvik edici vergi politikaları izlemeleri gerektiğini vurguluyor.

OECD Baş ekonomisti Laurence Boone raporda, görünümün bozulmasının en önemli nedeninin “İklim değişikliği, dijital teknoloji, küresel yeni ekonomik ve jeopolitik düzenin, ‘konjonktürel geçici şoklar olarak değerlendirilmesi’ ve yapısal değişiklikleri gerçekleştirmemesinden kaynaklandığı” belirtiyor.

Boone, raporda, “Bu değişiklikleri para ve maliye politikasıyla ele alınabilecek geçici faktörler olarak görmek, siyasi bir hata olur. Bunlar yapısal değişimlerdir. Ve bir an evvel önlem alınmalıdır” ifadesine yer verdi.

Amerika’nın Sesi tarafından geçilen tüm haberlerde ha-ber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi yoktur. Haberler web sayfamızda otomatik olarak haber sitelerinden geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen web siteleri ve ajanslardır.