YENİ İSTİKLAL MARŞI NASIL OLMALI?

ABONE OL
18:00 - 01/10/2020 18:00
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

YENİ İSTİKLAL MARŞI NASIL OLMALI?

AKP’nin hedeflediği 2023 yılında Yeni Osmanlı Devleti’ni oluşturma hayali tam bitti denirken, Devlet Bahçeli’nin koltuğuna, asi MHP’lilerce konulan iğnenin acısına rağmen, koltuğuna yapışarak;
Karşılıklı kanlı bıçaklı düşmanın bile edemeyeceği hakaretleri ettiği Reiz’in ocağına düşüp; ”Medet ya Tayyip!” Diyerek, sarayın merhametine sığınınca Reiz, halktan bulamadığı desteği Bahçeliden bulmanın şaşkınlığı geçince;
”Canın yansa da kalkma o koltuktan.  Dermanın bendedir, bana ilaçsa sendedir!” Diyerekten Devlet Bahçeli’yi koltuğa perçinleyince bono imzalatır gibi Anayasa taslağına parmak bastırdı. 

Lakin kanlı bıçaklıyken kanka olmalarının da bir bahanesi olmalıydı.
Mahir olduğu mağduriyet politikasını yine devreye soktu; 
 Lahmacunlar ikram edilerek, TSK korumasında, PKK’nın namı diğer terör kolu PYD’yi Suriyelilerin katli için Suriye’ye geçirip, üstelik reislerini kırmızı halılarla karşılaması henüz bellekteydi.
Her yaptığı açılım gibi bu açılımda ters tepince suçu Kılıçdaroğlun’a atıp, tekmil TV kanallarında, figüran olarak aldığı muhtarlarla dert yanma seanslarına başladı; 
Öldürülecek Suriyeli kalmayınca;”Aaa, bunlar terör örgütüymüş PKK yine bizi kandırdı!” Ayağına yatıp, siyasetini sil baştan başlatmak zorunda kaldı. Yeni düşman PYD idi.
Bahane ise; ”Devletin Bekası” olunca akan sular bile dururdu.
Lakin Türk askerini PYD’lerle savaşa gönderip yığın yığın şehit cenazeleri gelmeye başlayınca Reiz, bu kez gündemi değiştirmek için; ”İstiklal Marşı değişmeli.” Deyiverdi.
Aslında kafasında taşıdığı bir uhdeyi ortaya atarak hem gündemi değiştirmek hem de tepkinin dozuna göre asıl amacının toplumdaki kıvamını sınamaktı.

Gündemini Reiz’in hedef saptırmalarına programlamış muhalefete ilaveten, lüzumlu lüzumsuz kişi ve kuruluşlar da devreye girerek bir tartışmadır başladı.
Ülkenin başka sorunu kalmadığından olacak 1921 de seçilip kabul edilmiş,1930’dan beri bestelendiği şekliyle Milli Marşımız olarak söylenen marşımıza sıra geldiği hevesine kapılan işgüzarlar da oltadaki yeme saldıran aptal mezgitler gibi yeni marşa odaklandılar…

İlahiye benzer besteler, düğün havası eklenmiş arabesk türü notalı, notasız zırvalardan tutun,
Mehteran yürüyüşüne benzeyen; bir adım ileri iki adım geri besteler TV kanallarında görücüye çıktı.
Anlaşılan İstiklal Marşı artık ayakta ”SAP GİBİ” durularak okunup, dinlenemeyecek.

Eh bu çorbada bizimde tuzumuz olsun diye içtenlikli bir önerimizi kamuoyuyla paylaşalım dedik.
Beste bilgisi olanlar işgüzarlık edip, pişireceğimiz aşa su katmaya kalkmasınlar..
Yeni bir istiklal marşı renkli, bol figüranlı, biraz Arap, biraz Acem, biraz Gürcü, biraz Babıali, biraz, Bizans karışımı olmalı.
Sanat güneşimiz, Bülent Ersoy,” Civanım” dediği Reiz hayranı Kibariye, Reiz’in musiki danışmanı ve hayranı Orhan Baba, sağ yanında Kaya, sol yanında Tanju, biraz gerisinde İbo gibi eski sevgilileriyle poz veren Hülya Avşar, önce Müslüman, sonra aşkı için Hıristiyan, boşanınca tekrar Müslüman ve de Reiz hayranı olan Ece Kazaz, danışmanlık yanında sazı ile de tanınan İbrahim Kalın, Fenerlilerin yengesi rahmetli mafya babası Bekir Çelenk’in eşinin ablası Hülya Koçyiğit,(zaten AKP adayı idi) Turgut Özal tarafından evlendirilen, o dönemin erkek papatyası şimdiki Reiz kadrosundan MESAM Başkanı olan Coşkun Sabah gibi her telden çalan, oryantal üstelik ampul sevgisi ile yanan kavrulan artiz, türkücü, arabeskçi, özgün musiki sempatizanlarından oluşan hem koro hem de solo okuyucular..
 
Reiz’in karşısında saygıda kusur etmemek için cüppelerine düğme deliği ve cep ekleten yüksek yargı erbabı, koro şefi olarak Kılıçdaroğlu’nun adalet yürüyüşünü tiiye alan Danıştay başkanı, onun hemen yanında Elâzığ yollarından çevrilip Yargıtay’a paraşütle indirile kızı da hazır duruma geçtiler.
Dekor olarak, çay bahçesine kemençe eşliğinde; Reiz’in yüksek yargı takımı terennüme başladı,

”Çayeli’nden öteye giderum yali yali, giderum yali…” türküsü ile birlikte çay toplama canlandırılır.

Orhan Gencebay-Coşkun Sabah birlikte; ”Batsın bu dünya” Arabeskini terennüm ederken, ekranda Müslim Baba’nın sulieti yansıtılır, kefen giymiş garibanlar göğüslerini jiletlerle kanatarak katkıda bulunurlar. Bu arada Coşkun Sabah, Udu ile Arap yalellisi seslendirir.

Reiz’in Afrin’e girişi at üstünde canlandırılması tehlikeli bulunduğundan onun yerine dört bir yanında sipahi olarak çizgili pijama altı giymiş, başlarında kiminde börk, kiminde palyaço külahı, ellerinde tahta kılıçlar (kılıçların tahta olması Reiz’in güvenliği için. Fetöcü olma riskine karşı) 
 Yine dört yanında saray cariyeleri rolünde; Hülya Avşar, Hülya Koçyiğit, Seda Sayan, Ece Kazaz, son gözde Hande Fırat onların arasında yer kapmaya çalışan Bülent Ersoy.

Sümbül Ağa kıyafetiyle Devlet Bahçeli tahtırevana oturmuş Reiz’e yelpaze sallarken, onun yanına geçmek isteyen Destici ile itişmekteyken, Perinçek araya girecek fırsatı beklemekteyken;
Aradan fırlayıp Misket oynamaya kalkan Melih Gökçek’i dövmeye çalışan Mehmet Metiner ortalığı karıştırmak üzereyken Erkan Tan’ın;
”Ver Mehteri ver Mehteri!” Komutuyla her telden başlayan cümbüş eşliğinde coşan Reiz
Tahtırevanından doğrulup avaz avaz bağırmaya başlaması tüm TV’lerden canlı olarak verilir;
”Eyy Amerika, eeey Avrupa, eyyy Kılıçdaroğlu!” eyyy! eyyyy! 
Ya Allah, ya Bismillah
Allahüekber!
Yıldız AKALIN

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.