0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

UYKUDA MISIN UYAN UYAN

Kurum ve kurallarıyla işleyen çağdaş demokrasilerde başkanlık sistemi işler.
Bizdeki demokrasiye kurum ve kurallarıyla işleyen çağdaş demokrasi diyebilir miyiz?
Hayır!
Peki; bu durumda “Başkanlık sistemi bizde sağlıklı işleyen bir sistem olur.” diyebilir miyiz?
Ona da hayır!
Öyleyse neden birisi vira “başkanlık sistemi” diyor da başka bir şey demiyor?
Yanıt basit: Çünkü; o, başkanlık sisteminden diktatörlük sistemini anlıyor.
Diktatörlüğün tek adam yönetimi olduğunu söylememe gerek var mı?
Hayır!
Tek adam yönetimi neden istenir?
Zevahiri kurtarmak için!  
O kadar ve ondan ötesi yok!
Kurum ve kurallarıyla işleyen demokrasilerde başkanlık sistemi varsa güçler ayrılığı da vardır.
Kurum ve kurallarıyla işlemeyen diktatörlüklerdeyse güçler ayrılığından söz edilemez.
Güçler ayrı olmadıkları gibi tek adamın elindedirler ve onun istediği gibi hareket ederler.
Çağdaş demokrasilerde seçimler başkanın etkisi olmadan yapılırlar, millet temsilcilerini kendi özgür istenciyle seçer. Bu sistemde temsilciler yasama yetkisini hiçbir etki altında olmadan kullanırlar. Başkanın temsilcilere müdahale etme hakkı yoktur. Meclisi de feshedemez.
Başkanın KHK çıkarma ve KHK leri yasanın yerine koyma yetkisi de yoktur çağdaş demokrasilerde.
Ayrıca; başkan yapacağı her tür atama ve dış politika konusunda temsilcilerin denetimi altındadır. “Men dakka dukka!” ya yer yoktur yani çağdaş demokrasilerde. 
Bu sistemde yargı tam bağımsız bir kurumdur.
Öyle olunca başkan yargının önünde de sorumludur. Yaptıklarının hesabını bu bağımsız yargıya verir.
“Alo Fatih!” lerin geçerli olmadığı bir yayını vardır çağdaş demokrasilerin. Görseli de yazılısı da bağımsızdır çağdaş demokrasilerde basının. 
“Bu sistemde ülke bölünmez!” diyorlar ya! İnanma! Federatif olmayan başkanlık sistemi yoktur kurum ve kurallarıyla işleyen çağdaş demokrasilerde.
Bunlar olmazsa başkanın yürütme yetkisinin denetlenmesi, dengelenmesi, demokrasiye zarar vermeden işlemesi olanaksızdır. 
Bunlar böyle olmazsa sistem freni boşalmış bir kamyondan başka bir şey değildir. Önüne geleni yıkar, taş üstünde taş bırakmaz başkan. Siz ona diktatör deyin isterseniz.
Şimdi bunlar; “Anlaştık. Uzlaştık.” diyorlar ya, anlaşıp uzlaştıkları çağdaş bir demokrasi değildir. Tek adam sultasıdır anlaşıp uzlaştıkları, diktatörlükte anlaşıp uzlaştılar Badem’le Bahçeli Devlet. 
Bunların başkanı, tek adamı, diktatörü şeyhtir, şıhtır. Yurttaşlar da bu şeyhin, şıhın müritleri.
Vatandaşa tanınan tek hak, biat etme hakkıdır ve ondan ötesi yoktur.
Cumhur Başkan; partisinin genel başkanıdır bunların anlaştıkları sistemde. Milletvekillerini o belirleyecektir bugüne değin olduğu gibi. Böyle bir sistemde yasamanın bağımsızlığından söz edilebilir mi?
“Edilebilir.” diyorlarsa eğer; ona da inanma! O da palavra… 
Başkan ya da Tek Adam ya da Diktatör nasıl isterse öyle yapılır yasalar kurum ve kurallarıyla işlemeyen çağdışı demokrasilerde.
Yasamanın özgür olmadığı bir sistemde yürütmenin, yargının ve dördüncü güç olan yayının özgür olmasından söz edilebilir mi?
Onların istedikleri, üzerinde anlaştıkları, uzlaştıkları “Başkanlık Sistemi” böyle bir sistemdir.
Ne diyor o şarkı?
 “Uykuda mısın sevgili yârim? Uyaaaan! Uyan!”

Hasan Arslan