TÜRKİYE`DEKİ SURİYELİ MÜLTECİLER VE ZORUNLI DIŞ GÖÇ
Son günlerde Suriyedeki iç savaştan kaçıp Türkiyenin farklı bölgelerine yerleşen Suriyeli Mültecilerle yerli Halk arasındaki sonu ölümle biten çatışmalara şahit oluyoruz.
Ülkesini siyasi, ekonomik, inançsal ya da özel nedenlerden dolayı terk eden kitlelere sahip çıkmak onlara sığınma hakkı vermek bir insanlık görevidir.
Ama insan bunu yaparken birincisi gelen kitlede ayrım yapmamalı. Bir Grubu Kamplara yerleştirirken diğerlerini sokakta, parklarda bırakmamalı, yatırmamalı.
İkincisi bu Zorunlu Dış Göç dalgasına hazırlık yapılmalı, alt yapısını hazırlamalı, iyi bir koordine sağlanmalı ve Uzman Personel ayrılmalıydı.
Diğer çok önemli bir Faktörde gelen Sığınmacıların sayılarının sınırlı tutulmasıdır.
Uzmanlar bu sayının Esad Rejimini yıkmak içinde sınırlı tutulmadığını iddia etmektedirler.
Dış göçler çoğu zaman geri kalmış ya da savaş olan, etnik çatışma yaşayan ülkelerden gelişmiş ülkelere doğru yapılır.
İç göçler ise genelde kırsal kesimden kentlere ya da az gelişmiş kentlerden gelişmiş kentlere doğrudur.
Türkiye Suriyeden kaçan 1 Milyonun üzerinde insan almıştır. Bu, bölgeler arası dengesizlik ve uçurum nedeniyle kendi iç göç sorununu çözememiş bir ülke için korkunç yüksek bir rakamdır.
Gelen insanlar sorunlu, sıkıntılı ve genelde eğitimsiz insanlardır.
Bugün Türkiyeden çok daha zengin ve bu konuda daha tecrübeli olan Almanya en çok 30-35 bin savaş Mültecisi alırken Türkiye 1 Milyon insana giriş yaptırıyor.
Almanyada uzun süredir Göç – Uyum dairesinde çalışan birisi olarak burda amacım Türkiyenin yaptığı özveriyi, çabayı, iyiliği ne küçümsemek nede karalamaktır.
Amacım sadece yerli Halkla, Travma geçirmiş, evi yurdu talan olmuş, yıkılmış şehirlerden yani Suriyeden gelen ve çok zor şartlarda yaşayan, ölüm kalım savaşı veren insanlar arasındaki sosyal çatışmalara, kitlesel huzursuzluklara dikkat çekmek.
Şanlıurfa’ da, dün Gaziantep’ te, daha önce İstanbulda, Bursa’ da, Adana’ da, Kilis’ te benzeri saldırılar oldu. İnsanlar ölüyor yazık olmuyormu şimdi?
Bu çok tehikeli bir gelişmedir. Türkiye kaş yapayım derken göz çıkarmıştır.
Bu savaş uzun sürerse ve bu insanlar bizde kalıcı olursa ve doğum nedeniylede nüfusları çoğalırsa bunların Barınma, Eğitim, Çalışma, Geçim, Sağlık, Topluma Sosyal anlamda Uyum sorunları nasıl sağlanacak?
Her nedenle olursa olsun Göçmek zor. Ama inanın Göçmenlik daha zor.
Göçmen olmayanda göçenin halinden çok zor anlar. Bizler uzun yıllardır Dünyanın en gelişmiş Kıtası Avrupanın en zengin bir ülkesinde yaşamamıza, iyi Pozisyonlarda olmamıza rağmen genelde burdaki Türkiyeli toplum olarak Irkçılık, Ayrımcılıktan kaynaklanan bayağı sıkıntılarımız var.
Bu nedenle Türkiyedeki Suriyelilere ya da diğer Göçmenlere hoş görülü ve sabırlı olalım.
Günün Sözü: Kusursuz olamayız, huzursuz olmayalım yeter.
Mehmet Tanlı
