TOZ DUMAN…

ABONE OL
11:55 - 23/10/2020 11:55
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Sürekli olarak koalisyonlarla yönetilen Federal Almanya’daki politik gelişmeleri, iyi kötü 30 yıldır izleriz ama, bugünkü kadar kendi içinde çelişen, bir birini yemekle meşgul bir koalisyon hükümetine de, ilk defa şahit oluyoruz…Eylül 2009 seçimlerinden çıkan tablo sonucu, en yüksek oyu alan CDU/CSU Birlik Partileri, koalisyon ortağı olarak kendilerine, bu seçimlerde beklenmeyen bir yükseliş gösteren FDP’yi seçtiler…Yapılan koalisyon görüşmeleri, daha doğrusu pazarlıkları sonunda, belli konularda uzlaşma sağlandı ve bir ” Koalisyon Protokolu ” imzalandı…Bu protokol doğrultusunda kabine oluşturuldu ve bu hükümet parlamentodan güvenoyu alarak görevine başladı…Eh..! Buraya kadar olanlar, yıllardır görmeğe alıştığımız görüntüler…

Daha önceki kabinede yer almış SPD’li bakanların yerine, başta FDP’nin Genel Başkanı Guido Westerwelle’nin Dışişleri Bakanı olması gibi, diğer FDP’li bakanlar göreve başladılar…Ama bazı küçük ayrıntılar kamuoyunun dikkatinden kaçtı…Örneğin; bir önceki kabinede 22.11. 2005 ile 28. 10. 2009 tarihleri arasında Savunma Bakanı olan Franz Josef Jung (CDU), 28.10. 2009 ile 30. 11.2009 tarihine kadar kabinede Çalışma Bakanlığına getirildi ama yeni kabinede yer alamadı… Bir önceki kabinede Ekonomi Bakanı olan CSU’lu Dr. Karl-Theodor Freiherr zu Guttenberg ise Savunma Bakanı oldu…Bu önemli göreve gelen genç CSU’lu politikacı da birden, Alman basınının bir kesimi tarafından geleceğin ” Başbakanı ” olarak anılmaya başlandı…Kimse de çıkıp, dört yıl bir bakanlıkta görev yapan, bakanlığının konularına ve birlikte çalıştığı kadrolara alışmış kişilerin yerlerinin neden değiştirilip, başka bakanlıklara kaydırıldığını sormadı…Derken; CSU’lu  yeni Savunma Bakanı Dr. Karl-Theodor Freiherr zu Guttenberg ilk yurt dışı gezisini Afganistan’a gerçekleştirdi…Burada da kamuoyunun dikkatinden kaçan, ikinci bir küçük ayrıntı var…Koltuğuna oturduğu Bakanlığın kadroları ile tam tanışmadan, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri komutanları ile bir araya gelmeden, Federal Almanya sınırları içersinde hiç bir askeri üs veya tesisi ziyaret etmeden ve en önemlisi de, uluslararası güçte görev yapan ve coğrafi olarak Almanya’ya daha yakın olan yerlerdeki garnizonlara gitmeden, ver elini Afganistan..! Ancak; Savunma Bakanı olup da Afganistan’a gitmeyen var mı..? İşte; olaya bu gözle bakan kamuoyu, yukarıda belirtmeye çalıştığım ayrıntıyı atladı…Gitti de ne oldu..? Hiç..! Ama kızılca kıyamet dönünce yaşandı…Aynı kabinede görev yapan, kardeş partiden bir bakan arkadaşı ile, onun bakanlığı döneminde geçen bir olayı konuşup, tartışacağına, direkt kamuoyuna sızdırılan ve Bild gazetesinde yayınlanan bir haberle, banyo küvetinde fırtına yaratıldı ve oluşan tepkiler sonucu, eski Savunma ve yeni Çalışma Bakanı CDU’lu Jung istifa etmek zorunda kaldı…Tabii: bakanlık müsteşarı ve yardımcısının da kelleleri gitti…Olayın içeriği ise şöyle…Taliban güçleri tarafından kaçırılan iki benzin tankeri, Kundus’daki Alman garnizonunun çok yakınında dururlar…Garnizon komutanı, bu tankerlerin neden bu kadar yakında durduklarını, gözetleme noktasından göremez, tesbit edemez ve araştırmak için bir keşif kolu göndermeyi de, askerlerinin can güvenliği açısından riskli bulduğu için merkez komutanlığından hava saldırısı talep eder…Yapılan hava saldırısında tankerler imha edilir ama bu arada, yakındaki bir köyden gelip, tankerlerden benzin çalmak için orada bulunan ve Taliban güçlerinden olmayan siviller de hayatlarını kaybederler…Olayın buraya kadar olan kısmı aslında biliniyordu ama hayatlarını kaybeden ve Taliban güçlerinden olmayan sivillerin sayısı tam olarak açıklanmamıştı…
Skandala bakarmısınız..? ” Taliban güçlerinden olmayan siviller..! “ 
Taliban güçleri, üniforma giyen düzenli bir ordunun askerleri..! oldukları için, onları sivillerden ayırt etmek kolay olduğu halde, tam sayıları açıklanmamış..! Bakan istifaya zorlanıyor ve kellesi alınıyor ama o hava saldırısını talep eden komutan hala görevde…Bu nasıl bir iştir, anlamak mümkün değil…İstedikleri kadar oraya benzin çalmak için, hırsızlık yapmak için, gelmiş olsalar bile, bir tek kişinin dahi yok yere hayatını kaybetmesine neden olmak, bir insanlık suçudur…Eeee, o halde, o komutan neden hala görevde..? Bu işlere hiç bulaşmazsın, oralara asker yollamazsın anlarım ama, bunca kıyametten sonra, hala Afganistan’a ek asker yollamak gündemde ise, bu işte bir çarpıklık var demektir…Ama bu vesile ile bir diğer çarpıklığa dikkatinizi çekmek isterim…Şu yukarıda okuduklarınızı Alman basınından okudunuz veya duydnuz mu..?
Eski İçişleri, yeni Maliye Bakanı CDU’lu Wolfgang Schuble, FDP’nin talebi ile koalisyon protokolünde yer alan ve 2011 yılında başlayacak olan
” Vergi İndirimi ” konusunda yan çizerek, uygulanmasının imkansıza yakın olduğunu söylemeye başladı…Kimse de çıkıp ” O zaman o protokolu neden imzaladınız..? ” diye sormuyor…
Yeni Dışişleri Bakanı ve FDP Genel Başkanı Guido Westerwelle Türkiye’yi ziyaret edip, Türkiye-AB ilişkileri ile ilgili olarak ” Almanlar ve Alman devleti, sözüne güvenilir bir devlettir ve altına imza attığı anlaşmalara sadık kalır…” dedi… İnanırsınız, inanmazsınız o başka bir konu ama, derhal CSU’dan çatlak sesler gelmeye başladı… ” Sakın ola ki, kapalı kapılar ardında, bize danışmadan, gerçekleşmesi mümkün olmayan sözler verme..! ” Bu ne demek şimdi..? Bundan, biz Türkler ne anlamalıyız, nasıl yorumlamalıyız acaba..?
Dedim ya…Bunca yıldır koalisyonları izleriz, böyle garip, böyle uyumsuz ve bir birine böylesine kamuoyu üzerinden taş atan bir koalisyon görmedik…Hafıza-i beşer, nüsyan ile malüldür…Yani insan hafızası unutma özürlüdür, biz de insanız ve unutmuş olabiliriz de, hatırlayanınız var mı…?
Dikkat çeken iki noktayı daha belirtelim…CSU, gerek kardeş parti olan CDU ve gerekse koalisyon ortağı olan FDP’ye karşı cephe almış durumda ve sürekli olarak populist çıkışlar yapıyor…Acaba; kalesi olan Bayera Eyaletinde bile oy oranlarının % 40’ın çok altına düşmüş olmasını ve pek güvendikleri eyalet bankasının, partili sorumlularca yeteri kadar denetlenmemesi sonucu topu dikmesini kamuoyunda dengelemeye mi çalışıyorlar..?
Son soru..! Bunca ve şimdiye değin görülmemiş, duyulmamış ölçüde çatlak sesler çıkan koalisyon konusunda Başbakan Angela Merkel’den bir ses, bir nefes duyan var mı..?
 
Kalın sağlıcakla efendim…
M.Deniz Olcayto

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.