0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

ŞEYH SAİTTEN-FETÖ -AKP İKTİDARINA UZANAN YOL (3)

KARŞI DEVRİMİN TARİHÇESİ -3-

AKP( RTE) ve Gülen Cemaati birlikte bir ABD Projesidir.
Kendi deyimleriyle ”Beraber yürüdüler” Laik, demokrat, hukuk devleti çizgisindeki Türkiye Cumhuriyetini çağdışı Suudi-Katar karışımı bir Vahhabi  aşiret devletine dönüştürecek yollarda.

Her dikta rejimlerinde hedefe ulaşma sürecinde diktatörlerin birbirini yok etme kuralı AKP-FETÖ ortaklığında da tarihin tekerrür etme süreci başlatılmıştı.

-Önce Oslo İhanet Pazarlıkları servis edildi. 

-Çadır Mahkemeleri ve Çözüm Süreci içyüzü Cemaat Medya gücüyle kamuoyuna servis edildi.

-Suriye’de Süleyman Şah Türbesi bombalanarak Suriye ile savaş çıkarma komplosu servis edildi.

-MİT Müsteşarı  (aslında AKP Genel başkanının  Kara Kutusu) tutuklanmak istendi.

 17-25 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Skandalı kanıtlarıyla ortaya saçılınca AKP-FETÖ  Savaşı başlatıldı.
Cemaat Erdoğan’a sataşmayıp yasadışı işlerini açıklamasaydı Erdoğan Cemaate  dokunmayacaktı.

7 Haziran Seçimleri  AKP’nin  devletin ve sermayenin olağan dışı desteğine, baskılarına rağmen artık  bittiğinin uyarısıydı.

Bu kaçınılmaz sonu ötelemek için Bahçeli vizyonu yetersiz kalabilirdi.

İşte bu korku AKP iktidarını kalıcı kılmak için 15 Temmuz Kontrollü Darbe Planı hazırlığı başlatıldı.

FETÖ’ Ye bağlılıklarını gösteren AKP yöneticileri kendi sesli ikrarlarıyla her gün sosyal medyada  yayınlanan  FETÖ’ ye bağlılık nutukları sadece TRT’de ve yandaş medyada değil, zoraki biat medyalarında da yayınlanmıştı. 

Bu methiye seansında; Reşat Petek, Mehmet Metiner,  Nurettin Canikli, Melih Gökçek, Bülent Arınç, Bekir Bozdağ, Hüseyin Çelik, kerhen de olsa FETÖ’ nün gücünü kullanan  RTE bile yer almıştı.

 Pensilvanya’yı yeni Umre merkezi sayarak tavaf eden  tesettüre bürünen müride milletvekilleri İlknur İncesöz, Safiye Seymenoğlu, Fatoş Gürkan  ile birlikte; Adem Tatlı, Osman Ören, İsmail Tamer, Mustafa Hamarat, Arif Demirkıran,  Mustafa Özkan, Ahmet Öksüzkaya, Vedat Demiröz, Bayram Özçelik   Grup Müdür Yard. Mustafa Özkan ve FETÖ Ankara İmamı Oğuz Mumcu rehberliğinde Fetullah Gülen’le  bağlılık fotoğrafında mutluluklarını ilan yarışındaydılar.

Devletteki FETÖ yapılanmasını isim isim tespit eden  Milli Güvenlik raporunu geçersiz sayılmasını AKP Genel başkanı RTE ve Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer birlikte kararlaştırdılar. Ömer Dinçer;
“Bunun siyasi sorumluluğunu Başbakan, hukuki sorumluluğunu ben yüklendim.”Diye itiraf etti.

İktidardaki AKP,  atama yetkisini  FETÖ’ye vermişti. İsimleri, kararnameleri cemaat hazırlıyor, onayını AKP’de tek yetkili  RTE onaylıyordu.

Erdoğan 15-25 Aralık sürecinde dört bakanı verip kurtulmak istese de FETÖ Bilal Erdoğan’ı da isteyince sıranın kendisine geleceğini kavrayan Erdoğan İktidarı ele geçirmek için darbe girişimini tezgahladı.
Türkiye Gazetesinde Fuat UĞUR aylar öncesinden darbe olacağını yazmıştı.

Ordu içindeki FETÖCÜLERİN listesi yıllar önce Tuncay Özkan’a şifreli flaş-bellekte iletilmiş, o da bu belgeyi  dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’a teslim edilmesine rağmen işleme konmamıştı.
Üstelik Tuncay Özkan Silivri Toplama Kampında tutsak ediliyor, hatta vücuduna zehir zikredilerek öldürülmek isteniyordu.

İlker Başbuğ, Kozmik Odanın kapısını FETÖ Hakimlerine açtığı gibi, Tuncay Özkan’ın  verdiği belgenin akıbetini izlemeyerek görevini savsaklamıştı.

Darbe olacağını sıradan gazeteciler bile bilirken  AKP’nin hele Başbakanın, Cumhurbaşkanının bilmemesi inandırıcı olamaz.

CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç Meclis kürsüsünde darbe yapılacağını açıklamasına karşın AKP’lilerin saldırısına uğramıştı. 

15 Temmuzda darbe girişimini saat 14.45’te bir binbaşı MİT’e haber vermişti. 

16.20 de MİT Genel Kurmay’a iletmişti. 18.00 de MİT müsteşarı ve Genel Kurmay Başkanı buluşup durum değerlendirilmesi yapıldı. Köprü kapatılmasına yedi saat kala darbe girişimi teyit edilmişti.
Cumhurbaşkanını arayan istihbarat başkanı darbeyi haber vermek istemiş cumhurbaşkanı istirahat ediyor diye konuşulmamış.

Neden tekrar aranıp darbe Erdoğan’a haber vermekte ısrarcı olunmamış.

MİT Müsteşarının ulaşamadığı Erdoğan darbeyi eniştesinden nasıl öğrenmiş?

Erdoğan darbeyi öğrendikten sonra  henüz köprüler kesilmemişken gece yarısı 00.24’e kadar neden sessiz kalmıştı.

Darbe girişimi öğrenildikten sonra askerin, uçakların, tankların kışlalardan ve hangarlarından çıkışı neden yasaklanmamıştı?

Askeri ve güvenlik güçlerince önlem alınması gerekirken, silahsız halkın darbecilere karşı durması için sokağa çağrılması onları bile bile ölüme gönderilmesi  değil midir?

Yabancı haber ajanslarına açıklama yapan Erdoğan daha önce söylediği saatlerde çelişkili bilgileri neden verdi?

Erdoğan’ın, başbakanın darbe girişiminde kesin nerede olduğu bilinmemektedir.

Erken önlem alınsaydı 240 yurttaşımız ölmeyecekti.

Meclis araştırma komisyonu başkanlığına FETÖCÜ olduğu söylenen Reşat Petek’in getirilmesi, Genel Kurmay Başkanı ve MİT müsteşarının komisyonuna ifade vermeye gelmemesi, CHP’nin şerhinden sonra rapora Reşat Petek tarafından korsan eklemeler yapılması bu darbenin bilebile lades olduğu kuşkusu  her geçen gün artmaktadır.

Yıllarca teröre ve FETÖ örgütüne karşı mücadele veren Cumhuriyet yazarlarının ve Sözcü Gazetesi yazar ve yöneticilerinin FETÖ ve diğer terör örgütlerine yardımcı olduğu yalanına kimse inanmıyor.
Suriye’deki terör örgütlerine silah ve mühimmat gönderilmesinin açığa çıkmasından doğan savaş suçu korkusu mu? Yoksa diğer medyaya gözdağı vermek mi?

Bunu;  ”hem vallahi, hem billahi bu silahlar Türkmenlere gitmedi” diye yemin eden sizin adamınız;
Tuğrul Türkeş söyledi.

Yıldız AKALIN