ŞEHİTLER TEPESİNE BİR İKİ

ABONE OL
11:27 - 23/10/2020 11:27
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Cumhurbaşkanlığı Ucube Sistemi ile devleti yasalara göre, anayasaya göre değil, ABD’nin BOP Eş başkanı olarak Kanun Hükmündeki kararnamelerle yönetmektedir.

Dışarıdan atadığı bakanları halk, TV’lerde alt kısma yazılan adlarıyla tanıyorlar.

Erdoğan; yasamayı, yürütmeyi, yargıyı iğdiş ederek, damadı, oğlu, kızı, eşi ile tipik bir hanedan yönetimiyle her şeye tek karar verici oldu.

Suriye, 1. Dünya savaşından beri ilk kez dost ülke olmuş, Erdoğan Esad’ı kardeş ilan etmişti.

Ortak kabine toplantıları yetmedi, Bodrum’da ailece birlikte tatiller yapıyorlardı.

Türkiye’yi, Laik Cumhuriyet yerine ABD’ye biat etmiş, İhvanı Müslim’in Şeriat Devlet Rejimine dönüştürme amacını, Suriye’de de gerçekleştirmek için Suriyeli İhvancıların da Suriye Kabinesinde bakan olmalarını önerdi.

Esad reddedince Erdoğan tarafından ‘’katil, zalim Esed’e’’ dönüştürüldü.

ABD; PKK ve PYD’yi Irak’tan Suriye’ye, Türkiye ise kiralık IŞİD, El Nusra ve El Kaide teröristlerini Türkiye’de eğiterek Suriye üzerine saldılar.

Bütün yurtsever Askerlerin, aydınların ortak saptaması; Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunmalıdır. Suriye’nin toprak bütünlüğü Türkiye’nin toprak bütünlüğünün garantisidir.

AKP Genel Başkanı ve Bahçeli kendi bekaları için neden yokken, Türk Askerlerini meşru Suriye topraklarını işgale göndererek bile bile ölmelerine neden olmuşlardır.

Türkiye, nedensiz ölüme gönderilmiş evlatlarına ağlamaktadır.

Ateş düştüğü yeri yakar. MHP ve AKP trollerinin cenaze evlerinde içi boş slogan atması o ailelerin çoğunun acılarına acı katmaktadır.

Hele o yoksul şehit ailesinin yıkık dökük evlerine milyonlarca Lira ederinde Lüks Mercedeslerle ölüm haberini veren Vali, partisinin lideri gibi; ‘’İtibardan tasarruf edilmez!’’ Düşüncesini yansıtmakta.

AKP Genel Başkanı; ‘’Şehitler Tepesi boş kalmasın!’’ Çağrısı duraklardaki değnekçilerin;

‘’Aksaray bir, iki ‘’ yerine ‘’ İki tane şehit’’ yaklaşımını daha önce şehitlere ‘’kelle’’ demesini hatırlattı.

Parası olanı bedelle askerlikten muaf tutarak, halk çocuklarını bile bile, hele ülkenin ve ulusun değil bir kişinin iktidarda kalması ve onun mezhepsel ihtirası için ölüme gönderilmesinin gerekçesi olamaz.

Savaş kararını tek başına alan AKP’li Cumhurbaşkanı anayasa gereği Meclisin karar almasına gerek duymadan, TSK’yı savaşa göndererek anayasal suç işlemiştir.

CHP, Meclis Başkanlığına, Meclisi olağanüstü toplantıya çağırarak kapalı oturumla hem meclisin aydınlatılmasını ve bundan sonra yapılacakların saptanması önerisi reddedildi.

Doksan yaşını geçmiş bir Arap Şeyhinin ölümünde bayrakları yarıya indiren üç gün yas ilan eden AKP-MHP Hükümeti, bunca şehit için yas ilan etmemesi şehide verdikleri değeri gösterir.

CHP’nin önerilerini ‘’vızıltı’’ diye önemsemeyen AKP genel Başkanına aynı CHP, yine tarihi yanlışlıklarını sürdürerek, AKP İktidarını kurtarma çizgisine düşmesini ibretle izliyoruz.

Kurtuluş Savaşında Enver Paşa’nın kaprisleriyle ülkeyi Sevr batağına sürükleyen Vahdettin saflarında olmakla AKP saflarında olma arasında bir fark yoktur.

Kurtuluş Savaşının siyasi olgusu Cumhuriyet Halk Partisinin yöneticileri Kuvayı Milliye anlayışına ihanet etme hakkına sahip değildir.

CHP’nin, gereksiz kaygılarla AKP’nin kurtuluşuna katkısı, AKP yandaşlarını hoşnut etti mi bilinmez ama, ‘’Yurtta ve Dünyada Barış’’ ilkelerine bağlı laik, demokrat yurtseverleri üzmüştür.

Bu aymazlık, Bahçeli’nin savaş çığlıklarına katkıdır.

Baştan beri Suriyeli sığınmacıların Türkiye’ye getirilmesi, insani nedenlerle değil, AKP Genel Başkanının, onları ileride batıya karşı kullanılacak bir tehdit kobayları olarak kullanması içindi.

Bu oyunu bile ellerine yüzlerine bulaştırarak her bayramda, harçlıklarını vererek oynaya güle Suriye’ye göndermesi bile halkımızı aptal yerine konulmasının örneğiydi.

Suriyeli sığınmacıları ‘’sınırlar açık’’ diye Ege ve Trakya’ya devlet parasıyla sınırlara taşıdılar.

Denizde fırtına olacağı bildirilmesine rağmen, lastik botlarla denize bebelerle, küçük çocuklarla denize korumasız salınması insani değerleri hiçe saymaktır.

Sınırlarda, ülkelerin, şiddet yöntemleriyle, gazlarla engellemeye çalışmasını Erdoğan’ı ilgilendirmiyordu. Türkiye’nin para için her şeyi yapacak seviyeye düşürülmesinden hoşnuttu.

Ya parayı bastıracaklar ya da o çaresiz insanları, sefaletin ve de ölümün pençesine düşürülmelerine neden olacaklardı.

İşte Siyasal İslam’ın gerçek yüzü…

Şehit haberlerini, partili valilerce duyuran AKP’li cumhurbaşkanı saraya kapanıp kalmıştı.

İki gün sonra kameralar karşısına geçerek resmi kaynaklardan ayrı 36 tane şehidimiz var dedikten sonra, Merkel’e; ‘’Merkel’e dedim, parayı gönderecekseniz gönderin. Göndermeyeceksiniz biz mültecileri size gönderelim, 100 milyon Avro verelim dedim. Onu da istemiyorum dedi. E o zaman parayı direk bize gönder dedim.’’

Bu kadar şehit varken AKP’li Cumhurbaşkanı Trump’la görüşürken gülücükler saçarken damat gülerek neşeyle alkışlıyorlardı. Erdoğan Esma’nın ve Rabia’nın ölümüne ağlamıştı. Şehit için gözyaşı yoktu.

Tüm olanlardan sonra belki AKP Trolleri, Bahçeli’nin kurtları liderlerinden gurur duyuyorlardır.

Barışı ilke edinmiş Laik, demokrat Cumhuriyetten yana hangi kökenden, inançtan olursa olsun bütün yurtseverlerin artık birlik olma zamanıdır.

Bu birlik sağlanırsa bu şer cephesi sandıktan bir daha çıkamaz.

Biz inanıyoruz

Ama İYİ Parti

Özellikle de Atatürk’ün partisi CHP’nin de içtenlikle inanması gerekir.

Erdoğan’ın her zora düştüğünde, birliktelik ikiyüzlülüğü ile elinden tutulmasını bırakın.

Türkiye’nin bekası bir ailenin mal varlığından daha değerlidir.

YILDIZ AKALIN

Türkiye, tek başına lastik botlara bindirilerek Akdeniz’e, Ege Denizi’ne kontrolsüz salınan çoluk-çocukla Avrupa’ya şantaj yapma acizliğine düşürülmesini hak etmiyor…

Bu hatanın acilen düzeltilmesi gerekir.

 

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.