SECDELİ TALAN

ABONE OL
11:43 - 23/10/2020 11:43
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Badem, milletvekili bile olmadan, hac farizesi için Beyaz Sarayı tavaf edip icazet almıştı.

Baykal, uyarılara rağmen; ”Bademi iki ayda ham ederim’ ‘demesinden bir-kaç sene sonra

AKP-Gülen ikilisinin servis ettiği kasetle rezil-rüsva olduğunda

Neredeyse nüzul inecekti…

Badem, parmağındaki yüzüğü gösterip;

”Bu yüzükten başka servetim olursa bilin ki çalmışımdır!” Dediğinin ertesinde

İstanbul’da AKBİL soygunu patlamıştı. (iktidar olunca çıkardığı yasayla kurtuldu)

Belediyenin kaynaklarını baba mirası gibi kullanırken yine dini araç yaparak;

”Ben İstanbul’un İmamıyım!” Diyerek partisine, yandaşlarına, kendine dünyalık akışını sağladı.

Geobbels’in; ”Bana vicdansız bir medya verin, size koyun gibi bir halk sunayım” sözünden ilham alıp, Milletin orasına koyan, Erdoğan’ın kasası olduğu söylenen Mehmet Cengiz’i görevlendirdi.

Başbakanın emriyle; Sabah-ATV, Ethem Sancak’a, Akşam, Güneş, Skyturk360 Kalyon-Limak ve Mehmet Cengiz’e. SHOV TV için Acun Ilıcalı ‘ya 60 Milyon dolar ödendiği ve asıl organize yapanın Binali Yıldırım olduğu açığa çıktı.

Devletin tüm ihaleleri (havaalanı, köprüler, yollar, metrolar ederinden kat- bekat pahalı bu beşli çete denilen işadamlarına verildi.

Bugün medyanın yüzde doksan beşi AKP yayın organı olmasına rağmen izlenmesi ve trajı yüzde on beşe bile ulaşamamakta.

Cumhuriyet’in tüm değerleri yandaşlarca talan edilerek, devletin parasıyla hazırlanan makarna kolileri, kömürler ve üç yüz-beşyüz liralık sadakalar karşılığı oy vermeleri Kuran’a el bastırılarak, yeminler ettirilerek bugüne kadar iktidarını sürdürdü.

Ülkenin tarım alanları, ormanları talan edildi.

Üretmeyen, samanını bile ithal eden bir ülke durumuna düşünce sadakaları bile veremez duruma düştüler.

Bilinçli ve eğitimli bölgelerde halk korkmadan tek adam iktidarını eleştirmeye başladı.

31 Mart 2019 Yerel Seçimlerinde AKP’nin devletin tüm olanaklarını kullanarak, Ana Muhalefet Başkanının linç girişimi, muhalif gazetecilerin içişleri bakanının, Bahçeli’nin bilgi dahilinde dövülmesi, AKP yanlısı azgın canilerin en ufak kovuşturma yapılmadan geçiştirilmesi bile halkı korkutamadı.

Yerel seçimlerde nüfusun, ekonominin yoğun, eğitim düzeyinin yüksek olduğu yerlerde

AKP tuş olunca 17 ile 25 yıllık belediyelerdeki talan kokusu etrafa yayıldı.

Belediyeler AKP’li başkanların akrabalar, parti yöneticileri, rüşvet aldığı için bakanlıktan atılan Egemen Bağış’a bile belediye kasasından araba ve özel şoför verildiği ortaya çıktı.

AKP’li Belediyelerde, bürokraside, devletin birçok kademesinde kardeşler, akrabalar, yüksek maaşlarla, sayısız lüks arabalarla devleti sömürdükleri öğrenildi.

Önce Fetullah Gülen Cemaati ile devleti hem maddi ham manevi birlikte talan ettiler.

Ortaklık bozulunca Ensar, İskender Paşa, Menzil hatta kökeni IŞİD ve Taliban tarikatlarıyla talanlarına devam etmektedirler.

Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasını geri alırken bir zarftan çıkan dört seçimden sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesinin seçimlerinin tekrarlanmasının altında vurgunları, talanları karartmak olduğu anlaşıldı. Bu süre içinde birçok yolsuzlukları kayıtlardan silindiği bilinmektedir.

”Devlet malı deniz, talan etmeyen keriz!” Diyenler ortaya çıktıkça, telaş yanında korkunun verdiği sahte cesaret gösterileri de başladı.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un evine dört maaş girmesinin ortaya çıkması ile

”Yavuz hırsız ev sahibini bastırır” sözünü doğrularcasına Altun’un eşi;

”Sabrımızı taşırmayın. Oligarklara, onların en büyük silahı olan faiz belasına meydan okuyoruz. Evet Topunuz gelin!” Demez mi?

Breh breh!

Vatandaş kuru soğanı bulamazken, işsizlikten peş peşe intihar eden gençler ölürken

Siz dört maaş alarak yüzbinleri cebe indirmekle, faiz belası ne alaka?

Kenya devlet başkanı Jomo Kenyatta;

”Avrupalılar geldiğinde ellerinde İncil, bizim elimizde topraklarımız vardı.

Bize gözlerimizi kapatıp dua etmeyi öğrettiler.

Gözlerimizi açtığımızda İncil bizim elimizde, topraklarımız onların elindeydi.

Din tacirliği İslam’da da, Hristiyan’da da, Musevi’de de aynı taktiği uygularlar;

2002 de iktidara gelen Siyasal İslamcı, Suudi- Ihvancı, Badem tarikatçılar, Gülen Cemaatçileri

Halka secdeye varıp biat etmeyi öğrettiler.

Halk secdeden kalktıklarında bu din istismarcıları; fabrikalarını, adaleti devlet erklerini, laik Cumhuriyeti ve birikimlerini ormanları koyları mirasyediler gibi satıp, saraylarda, villalarda, köşklerde sefa sürdüklerini gördüler.

Secdeli talanın derinliği gittikçe açığa çıkmakta.

Bu nedenledir ki, yargıda özellikle AYM ve Yargıtay’da peş peşe düzgün kararlar çıkmakta.

AKP Genel Başkanı, AYM’de çoğunluğu sağlamak için yeni hakim ataması, hakimler, emniyet müdürlerini sürse de halk artık gerçekleri görmekte.

Tesettürlü bir kadın; ”Erdoğan şimdiye kadar hep bizi kandırdı. Bu kez biz Erdoğan’ı kandırdık! Derken; ”Halk AKP için secdeye varmamakta kararlı!”

Yeter ki Muhalefet eski hataları tekrarlamasın….

Yıldız AKALIN

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.