PARALİZE OLMUŞ TOPLUM

ABONE OL
11:53 - 23/10/2020 11:53
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Paraliz nedir? Tıbbı açıdan tanımlayacak olursak eğer paraliz bir kas veya kas grubunu uyaran sinir merkezlerinin veya sinir liflerinin tahrip olması sonucu iskelet kaslarının kısmen veya tamamen kontraksiyon yapamaması durumudur. Yarı (hemiparez) veya tam felç (paralize veya pleji) olarak ayrıldığı gibi, kasların tonusuna göre gevşek ve spastik, sinir tahribatının bulunduğu yere göre perifer (omur iliğindeki sinir sistemi) ve sentral (beyindeki sinir sistemi), felç olan ekstremitelerin sayısına göre mono (tek kol veya bacak), di (tek kol ve tek bacak veya iki kol, veya iki bacak) hemi (kol veya bacakta yarı felç durumu) ve tetraparez (her iki kol ve bacak) olarak ayrılır. İşleyiş olarak bu durumu felç veya halk dilinde inme olarak da adlandırabiliriz.

Paralize olayını toplumsal veya sosyolojik anlamda ise „toplumsal felç” olarak tanımlamak mümkündür. Bu durumda toplumun ana öğelerinin konumuna göre perifer (yürütme, yargı) veya sentral (yasama), sayısına göre mono veya triparez, kapsamına göre de kısmen veya tümüyle toplumun inisiyatif kullanamayacak ve kıpırdayamayacak duruma düşmesi demektir. Sosyolojık olarak olaya bireysel bazda bakacak olursak eğer bireylerin kendi öz iradelerini kullanamayacak tarzda kilitlenip kalmaları anlamına gelmektedir. İşleyiş olarak da toplumun sağlıklı işleyişine yönelik sistematik saldırı, baskı ve tehditler karşısında toplumun kriz, bunalım ve buhran yaşaması hali olarak da tanımlayabiliriz.

Pekala bu tanımlamayı daha spesifik bir örnekle ele alalım isterseniz; hepimizin çok iyi tanıdığı Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşananları göz önünde tutarak. Nedir Türk devletinin ve milletinin haleti ruhiyesi? Bu ruh halinin sebebi nedir? Aslına bakarsanız Cumhuriyetin kuruluşundan bu güne kadar Cumhuriyet değerlerine karşı dıştan ve özellikle de bu dış etkenlerin iç yardımcılarından bir saldırı vardı ve belirli aralıklarla bu durum ya kısmen hafifledi ya da yoğunlaştı. Son yıllarda ise bir şekil „yozlaştırma” veya „ayrıştırma” projesi olarak adlandırabileceğimiz bir proje kapsamında toplumsal ve sosyolojik paralize vakası ivme kazandı. Herşeyden önce toplumun savunma sistemi, tıbbi terminolojide kalacak olursak, bağışıklık sistemi yoğun virüs enjekte edilerek ortadan kaldırıldı. Bunun sonucunda gerek Başbakan RT Erdoğan’a gerekse Dışişleri bakanı A. Davutoğlu’na şimdilerde şikayet ettikleri „dış güçler” tarafından üstün hizmet ödülleri verildi. Başbakan 2004 yılında bizzat Amerikan Musevi Kongresi tarafından „cesaret ödülüne” (1) ve sayın Davutoğlu da 2010 yılında W. Wison Uluslararası Düşünce Merkezi tarafından „Kamu Hizmeti Ödülüne” layık görülmüşlerdi (2).

Sahi hiç soran oldu mu sayın Başbakan hangi cesaretli girişimleri nedeniyle Musevi Cemaati tarafından ödüllendirildi? Veya sayın Dışişleri bakanı hangi kamu hizmetleri nedeniyle ödüle layık görüldü?

Musevi Cemaatinin hedefleri belli ve sayın Başbakanımıza o hedeflere hizmet ettiği için, önlerini açtığı için ödüllendirilmiş olabilir. Peki Wilson Düşünce Merkezinin hedefleri nedir? Woodrow Wilson kimdir ve ne gibi vizyonları olmuştur?

Bilindiği gibi ABD’nin özellikle de birinci dünya savaşından sonra belirgin bir şekilde dünya liderliği projesi vardır. Bu proje başta Osmanlı devleti olmak üzere çok uluslu devletleri hedef almaktaydı. Projenin uygulayıcısı da ABD Başkanı Woodrow Wilson’du. Wilson, 21 Ocak 1918’de, yani Osmanlı devletini paylaşım esasına dayalı 1. Dünya Savaşı’nın bitiminde, Paris Barış Konferansına giderken yanında 14 maddelik ve adının “Wilson prensipleri” olan bir program götürmüştü. Özellikle 12. madde adeta Osmanlı Devleti’ni parçalamayı hedefliyordu: “Osmanlı İmparatorluğu’nun Türk olan kısımlarına egemenlik hakkı tanınmalı fakat Türk olmayan halklara bağımsızlık verilmelidir”. Ve yine o tarihlerde İstanbul’da 4 Aralık 1918’de kurulan “Wilson Prensipleri Cemiyeti” ve hedefleri oldukça çarpıcıdır. Bu cemiyetin temel hedefi Osmanlı devletinde Amerikan mandası sağlamaktı. Şimdi anladınız mı adı geçen cemiyetin devamı olan “Wilson Düşünce Merkezinin” sayın Davutoğlu’na bu “kamu hizmeti” ödülü neden verdiğini?

Aslında bu “dış güçler” meselesini fazla uzatmanın gereği de yok. Dış güçlerin gerek Osmanlı gerekse Türkiye Cumhuriyeti dönemlerinde hep var olduğunu ve var olacağını bilmemiz yeterli. Asıl önemli olan bu “güç odaklarıyla” nasıl ve ne şekilde işbirliği yapmamızdır. Bu dış güçlerin talimatı doğrultusunda Türkiye Cumhuriyeti yürütme erkine bir görev verildi ve yürütme (hükümet, Cumhurbaşkanı, emniyet) de yargının da desteğiyle layıkıyla yerine getirdi. Önce ülkenin savunma sistemi lağvedildi ve ortadan kaldırıldı. Savunmasız kalan devlet içinde odaklanmış ve daha önceleri kontrol altında olan sayın Başbakanın tabiriyle “virüsler” bağımsız hareket etmeye başladı. Bunun yanı sıra meydanı boş bulan kimi yürütme erki mensupları görev alanını “yürütme” olarak genişletti. Bu durumda bağımsız hareket eden yargı erki de bu “yürütmeye” ilk başlarda göz yumsa da olayın paylaşımındaki adaletsizliğe karşı geldi ve önceleri uyum içinde çalışan erkler birbirlerine saldırmaya başladı. Şimdilerde ise ne yasama, ne yürütme ne de yargı iş göremez haldeler. Birisinin dediğni diğeri yalanlıyor. Diğerinin vermiş olduğu talimatları berideki yerine getirmiyor. Yargı suçluların/hırsızların yakalanması için talimat veriyor, yürütme engel oluyor. Yürütme yargıyı kısıtlamak istiyor, yargı yürütmenin kararını hiçe sayıyor. Yargı kanunsuz işlemlerin durdurulması için talimat veriyor, yürütme tam aksine işlemleri genişletiyor. Yasama yürütümeye esir olmuş durumda, ne derse onu yapıyor, olmadı kendi içlerinde çatışmalar oluyor. Kısacası durum vahim.

Tıbbı açıdan değerlendirecek olursak eğer ortada bir şekil hemiparez durumu mevcut. Toplum olarak paralize veya pleji olarak adlandırdığımız ileriki safhaya, yani “tam felç” durumuna geçmek üzereyiz.

Dr. Ali Sak

1) http://www.akparti.org.tr/site/haber/4482/basbakan-erdogana-amerikan-musevi-kongresi-tarafindan-cesaret-odulu-verildi

2) http://www.radikal.com.tr/turkiye/davutogluna_wilson_odulu-1003245

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.