ÖFKE ODASI
Çocukluğumda herhangi bir şeye kızdığımda hemen bir şeyler kırmak isterdim. Bu iş için de genelde evin terasında inşaattan kalma kiremitleri kullanırdım. Küçük olduğum için büyüklere gösteremediğim kızgınlığımı bu kiremitleri kırarak atlatırdım. Psikolojide buna ne derler doğrusu bilmiyorum.
Geçenlerde izlediğim bir televizyon programında çocukluğumdan gelen bu kızgınlık sonrası kırma isteğimi birçok kişinin yaşadığını okudum. İlginç tarafı da bazı uyanıklar bu işten para kazanmanın yolunu bulmuşlar…
Nasıl mı?
Münih’te “Wutraum” (Öfke odası) diye bir tesis kurmuşlar. Bu büyük hangarda büro veya oturma odası gibi değişik bölümler kurulmuş. Örneğin, büroda masa, bilgisayar, kopya makinesi ve telefon gibi bir büroda bulunabilecek her türlü donanım var.
Diyelim iş yerinde şefinize kızdınız ve ona bu kızgınlığınızı gösteremiyorsunuz. Hemen “Öfke odası”dan bir büro kiralıyorsunuz. Size koruma giysisi, eldiven ve bir de balyoz veriyorlar. Büroda ne varsa kırarak şefinize olan öfkenizi yatıştırabiliyorsunuz.
Öfke Odası’nın başka versiyonunda ise yeni boşanmış iseniz, en yakın arkadaşlarınızı öfke odasına boşanma partinize davet ediyorsunuz. Hep beraber bir oturma odasında bulunan tüm mobilyaları kırıp dökerek boşanmanızı kutlayabiliyorsunuz.
İlk randevunuzu da Öfke odasında verebiliyorsunuz. Romantik müzik eşliğinde, mum ışığında yenen şampanyalı yemek sonrası, eşyaları kırıp dökerek birbirinize daha da yakınlaşabiliyorsunuz…
Öfke odasında doğum günü partisi veya bekârlığa partisi gibi partiler de verebiliyorsunuz.
İsterseniz biraz da bu eğlencenin fiyatından bahsedelim:
Boşanma partisi 199 Euro
Büro parçalama 139 Euro
Oturma odası parçalama 139 Euro
Doğum günü ve bekârlığa veda partileri 139 ile 499 Euro arası.
Parçalama duygusuna uygun müzik eşliğinde yapılan bu aksiyonlar, kamerayla çekiliyor ve seans sonunda parçalama anlarını gösteren videoyu sana hatıra olarak hediye ediyorlar.
Ayrıca, bu partilerden arda kalan kırık eşyalardan anı olarak parça almak ta serbest…
Aslında artık sakin insanım ama, özellikle araba kullanırken, trafik sıkışiklığına denk gelmişsem, hemen vites koluna asılı tespihimi çekerek stres almaya çalışırım. Trafik sıkışıklığından nefret eden beni bu öfke odası kesmeyecek, sanırım bir araba mezarlığına gidip, balyozla bir kaç araba parçalamam gerekecek…
Hadi iyi kırmalar…
Ahmet İNCEL
