NE OLDUĞUNA BAŞKA BİR YAZIDA DEĞİNİRİZ…

ABONE OL
11:55 - 23/10/2020 11:55
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Bir önceki yazımızda, hükümetin her duvara toslayışı için, başlıktaki ifadeyi kullanmıştık… Ve bu yazıda bir defa daha belirtelim ki, biz hiçbir zaman hükümetlerle ilgili değiliz, bizim sevdamız Türkiye’dir… Onun için, kemikleşmiş ve ölümüne AKP yanlıları bizi anlamakta zorlanıyorlar… Onlar için önemli olan Türkiye değil, İslam kökenli ( olduğu iddia edilen ) partilerinin, başörtüsünü Çankaya’ya ve resmi devlet protokolüne sokmuş olmaları, imam hatipliler için, meslek liselerine uygulanan barajın kaldırılması ve devlet içinde imam hatiplilerin kadrolaşmış olması… İşte hepsi bu kadar… Ölçüleri bu… Bunu başarabilmek için şeytanla bile işbirliği yaparlar, dün taşladıkları solcularla kol, kola gezerler, dün ” Peygamber Ocağı ” dedikleri Türk Silahlı Kuvvetleri’ni bile harcamaktan çekinmezler, çünkü onlar CİHAT yapıyorlar, her yol mubah…!!! İşte onun için, ideolojik saplantılar veya inanç dogmaları ile zincirlenmiş beyinlerle, çocuklarına 21.ci yüzyılın derinliklerine yelken açacak ufuklar yerine, ters rüzgâr yemiş yelkenli gibi, ortaçağa dönük yarınlar hazırlamak isteyenlerle anlaşabilmemiz, ideoloji veya inanç dogmalarını aşarak, Türkiye’nin gerçekçi ve çağımıza uygun çıkarları etrafında birleşebilmemiz, Türkiye’nin dünyada sahip olması gereken haklı ve onurlu konumunu birlikte savunabilmemiz mümkün olamamaktadır… Çünkü onlar, yukarıda saydığımız hedeflerin dışında başka bir perspektife sahip değillerdir, dünyaları bu üçgen içinde kalmıştır… Onun için onlar sadece, eski ve günümüzde deforme olmuş, Troçkistler, Leninistler, Stalinistler, Maoistler’le anlaşabilirler, işbirliği yapabilirler, dayanışma içinde olabilirler ve aslında öyle de yapmaktadırlar…

Şimdi soracaklarımı, bir an için yukarıda belirttiğim hususlardan arınmaya çalışarak ve olumsuzlukları hiç bir şekilde başka nedenlere, başka ülkelere, muhalefete bağlamadan cevaplamaya çalışın bakalım…! 
1 – 1 Mart 2003 Tezkeresinin reddi ile gelinen noktadan memnun musunuz…? Dün aşiret lideri dediğiniz kişileri, bugün devlet adamı olarak Ankara’da ağırlamak, sizin onurunuza dokunmasa bile, Türkiye’nin onurunu zedelediğinizin farkında mısınız..? O gün çok şehit veririz demiştiniz, ama o günden bu yana PKK terörüne çok daha fazla şehit verdiğimizin farkında mısınız..? O gün Türkmen sorununu çözecek durumdayken, bugün Türkmen’lerin hakları için ricacı durumuna düştüğümüzü görebiliyor musunuz..? O gün Musul ve Kerkük sorununa adil, kalıcı ve tüm tarafları tatmin edebilecek bir çözüm bulabilecek durumdayken, bugün seyirci konumunda kaldığımızı görebiliyor musunuz..? O gün ABD’nin yanında yer almış bir Türkiye’nin, bugün AB içinde hangi konumda olabileceğini hesaplayabiliyor musunuz..? 
2 – 2004 yılında AB tam üyelik görüşmelerine başlama tarihi alabilmek için verdiğiniz tavizlerin, karşılığında aldığınız SÖZLÜ garantilerin, bugün Türkiye’ye nelere mal olduğunu ve bu yılın sonuna kadar daha nelere mal olabileceğini görebiliyor musunuz..? ( Güney Kıbrıs gemi ve uçaklarına Türkiye limanlarının açılması ) 
3 – Dün Annan planına, çeşitli ayak oyunları ile ve AB’den aldığınız SÖZLÜ garantilerle EVET dedirttiğiniz Kıbrıs halkı,18 Mart seçimleri ile sizlerin Kıbrıs politikalarınızı reddettiğini görüp, hata yaptığınızı kabul edebiliyor musunuz..? 
4 – Azerbaycan’ı devre dışı bırakıp ” Komşularla Sıfır Sorun ” adına giriştiğiniz Ermeni Açılımı’nın, geldiği noktanın, Türkiye’nin yararına olduğunu, söyliyebilirmisiniz, bütün bu açılımlara karşın, 24 Nisan’da Erivan’da Türk bayraklarının yakılmasının onurumuzu kırdığının farkında mısınız, bunu kendi içinizde de hissedebiliyor musunuz..? 
5 – Sözüm ona bir tepki koyabilmek adına zırt, pırt geri çektiğiniz Büyükelçileri bir süre sonra tekrar geri yollamanın, Türkiye’nin onuru ile oynamak olduğunu, güvenilirliğini ve kararlılığını zedelemek olduğunu görebiliyor musunuz..? 
6 – 1 Mart Tezkeresinin reddi ile Türkiye’ye kaybettirdiğiniz stratejik üstünlüğü, şimdi yarım, yamalak bile olsa yakalayabilmek için giriştiğiniz Kürt Açılımı’nın Türkiye’yi getirdiği noktadan memnun musunuz..? Kardeş kavgasının ciddi biçimde başlamak üzere olduğunu, bunun ise bir iç savaş anlamına geleceğini görebiliyor musunuz..? Bu durumda ve pek pişkin bir biçimde; Ergenekonlar, Balyozlar falan, filan ile suçlayıp sorgusuz, sualsiz aylardır hapiste tutuğunuz insanların ocağının kapısını çalmak durumunda kalacağınızı, o ocağa düşeceğinizi hesaplayabiliyor musunuz, yoksa ağır silahlarla donatmaya çalıştığınız bir başka silahlı kuvvetlerin kapısını çalmayı mı planlıyorsunuz..? 
Bende bu kadar..! Şimdi siz; aklınızı, bilginizi ve vicdanınızı birleştirerek yukarıdaki soruları cevaplamaya çalışın… Bunlar sadece bazı dış politika konuları… Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 80 yılda yaptığı dış borcun, tam tamına iki katının 8 yıllık AKP iktidarında yapılmış olması ise bambaşka bir yazı konusu… 
Kalın sağlıcakla efendim 
 
M. Deniz Olcayto   

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.