NATO’NUN PRESTİJİNİ KURTARMIŞLAR!

ABONE OL
18:59 - 01/10/2020 18:59
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Portekiz basını (Publico gazetesi), 28 NATO üyesi ülke arasında, ABD Başkanı Barack Obama, NATO Genel Sekreteri Anders Fong Rasmussen, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, İngiltere Başbakanı David Cameron ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü başaktör olarak öne çıkarmış.

ABD Başkanı Barack Obama’nın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün koluna girerek bir kenarda 3-4 dakika süren bir görüşme yapması dikkat çekmiş.

Yapılan yorumda, ”Abdullah Gül, NATO içinde çok özel olan bir ülkeyi temsil ediyor. Doğu ve Batı arasında bulunan ve AB-NATO ilişkilerini tehlikeye atmak istemeyen Türkiye, her geçen güç bölgesinde çok daha önemli bir rol üstleniyor ve böylece adaylığını daha ciddiye alması için AB’ye baskı yapıyor. Yürüttüğü dengeli, hassas politikanın tek bir limiti var: ABD’yi öfkelendirmemek” deniliyor..

Yine; NATO zirvesinin son günü, NATO karşıtı grupların gösterilerine sahne oluyor. 40 gösterici gözaltına alınmış

Ya Türkiye de niye tepki yok? Herkes suspus olmuş acaba! O her konuda İslam adına fetva veren ağzı salyalılar nerede?

Abdullah Gül, “NATO’nun prestijini biz koruduk, yanlış anlamaları engelledik. Türkiye’nin temel ilkelerini savunarak NATO’nun savunma örgütü olduğunu hatırlattık ve bunu pekiştirdik. Bu zirvede herkes bunu gördü” dedi.

“NATO’nun prestijini biz kurtardık” Kim diyor bunu? Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, NATO zirvesinden ayrılırken Türk gazetecilerin sorularını yanıtlarken diyor.

İngiltere’den Ödüllü, şovalye nişanlı, exter eğitimli, ABD dışişleri bakanlığı kaynaklarına göre yetiştirilen liderlerden biri..Türkiye cumhuriyeti cumhurbaşkanı!

Vay ki vay!
ABD ile 9 maddelik anlaşmayı, dışişleri bakanıyken imzaladığını bir gazeteciye açıklayan, Irak işgaline yeşil ışık yakan, yüz binlerce Müslüman’ın katledilmesine, kentlerin yakılıp yakılmasına göz yuman, ülkede Müslümanların tepkisini azaltmak için suni gündemlerle meşgul eden AKP’nin kurucularından Gül’ün bu yaklaşımı aslında şaşırtıcı değil. Irak işgali sırasında da ABD’nin demokrasi için evlatlarını feda ettiğini söylemişti.

Oysa; NATO eşittir, savaş, sömürü, kan ve gözyaşı demektir..

NATO’nun Afganistan’da ne işi var? sorusu ne olacak? Soğuk savaş döneminde Sovyetler Birliği’ne karşı batı Avrupa’yı ABD öncülüğünde savunmak amacıyla kurulan bir örgüt.

Peki NATO kime karşı savunma örgütü? Savunma için bir düşmanın olması gerek. Düşman kim ya da kimler?

Cevabı Fransa Cumhurbaşkanı veriyor. Veriyor ama Türkiye cumhurbaşkanı kamuoyuna farklı açıklama yapmaya devam ediyor.

Bakın; Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, açıklamasında, ”NATO’nun kamuya açıklanan belgelerinde hiçbir isim yer almıyor ama biz kediye kedi deriz, bugünün füze tehdidi İran’dır” ifadesini kullanıyor.

NATO liderleri, potansiyel tehdidin kaynağını belirtmeksizin, Avrupa halkını ve topraklarını koruma amaçlı füze kalkanı sisteminin oluşturulmasını inceleme kararı almıştı.

Fransa, dün kabul edilen yeni “stratejik konsept”te ve bugün kabul edilmesi beklenen nihai bildirgede, tehdidin kaynağı olarak İran adının açıkça yer almasını isteyen ittifak ülkeleri arasında bulunuyor.

ABD odaklı bir örgüt, İslam dünyasında, vahşete, kan dökmeye, yakıp yıkmaya devam ederken hangi prestijden bahsediliyor?

Türkiye’ye mi kalmış, kanlı katil batı ülkelerinin prestijini korumak?

Yine prestij kime karşı korunmuş oluyor acaba!
İslam dünyasının dışında batı zulmünü, vahşetini, işgalini yaşayan ülkeler mi var?

Günün Sözü: Ağzından çıkan her sözün gölgen olduğunu unutma!

Nurullah Aydın
Gazi Ü. İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümü Öğr. Gör.

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.