Mutlu Ağaçlar

ABONE OL
19:06 - 01/10/2020 19:06
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Yazın gelişiyle başlayan piknik eğlenceleri ve meydana gelen dikkatsizlikler nedeniyle Ege Bölgesinde çıkan orman yangınları hayli üzüyor insanları. Birçok gazeteler yangından ormanlarımızı korumak için uyarıyorlar. 

Ayrıca turizm, golf sahaları ve yol genişletmek için ilk akla gelen ağaç kesimi olunca haliyle orman ve ağaç korumanın önemi bir daha gündeme geliyor. Ağaçları da vuruyorlar, ağaçlar da ağlıyor. … 
Yanan ormanlarda ağaçlarla birlikte bütün canlılar ağlıyor … 
Kuraklık ve tarım alanların küçülmesi, gıdaların azalması, böylece gıdaların pahalanması açlığa sebep veriyor, uzmanların uyarısına sorumluların ne dereceye kadar uyduklarını medya ve basında takip ediyoruz.
zeytinagaciyazisi.jpg
Amsterdam’da Anne Frank Müzesi’nin bahçesinde bulunan yüz elli yaşındaki kestane ağacı o zaman bu küçük yahudi kızına umut ve mutluluk verdi. Bir sene önce ağacın kesilmesi yerine tedavi edilmesine karar verilmesiyle tekrar dünyadaki mutlu ağaçların arasına girmiştir. Anne Frank’ın sırdaşı kestane ağacı dostunu yalnız bırakmadı iki yıl boyunca İkinci Dünya Savaşında sığındığı evin bahçesinde derdini, sevinçlerini paylaştı, günlüğüne not ederek. 
Her ne kadar Cumhuriyet Gazetesi’nin değerli yazarı Mustafa Balbay günlük tutmayın dese (!) de Anne Frank’ın günlüğü olmasaydı, bugün bu güzel içten gelen yoğun duygularla yazılmış klasik gençlik romanından yoksun olacaktık. Daha başka birçok bitkilerle birlikte kestane ağacı da Osmanlı İmparatorluğu zamanında askerler tarafından Anadolu’dan Avrupa’ya götürülmüştü. 
Ağaç soluğumuz, yaşamımızdır. Bilgeyi temsil eden çınar ağacı Nazım Hikmet için bir umut olmuştu. Tek başına mezarı başında hür olarak bekleyecekti. Onunla çınar ağacını sevip, saymayı, ağaca daha iyi bakmayı öğrendik. Nazım Hikmet’in vasiyeti gönüllerimizde yerine getirilmiştir, bence. İlhan Şeşen’in söyleyip uyarladığı, Edip Akbayram seslendirdiği gibi: “Mezarın orda olsa Burda olsa ne olur Tepende bir taş olsa ÇINAR olsa ne olur Seni dünya paylaşamıyor Şiirlerin her dilde Seni senden okumak var ya Seninle aynı dilde” 
Edip Akbayram, söyleyemediklerim adıyla yaptığı bu son CD’nin gelirini Aziz Nesin Vakfı’na bağışladığını gazetede okuyup, radyoda dinlemiştim. Sitemizde mutlu ağaçlar var, hele on iki zeytin ağacı varki denizden çıkar çıkmaz doğal güneş şemiyesi, site yapılırken kesilmeden kalan, bakılan, yaşlı ve mutlu ağaçlar. 
zeytinagaci.jpg Benim aşkım, sevgilim zeytin ağacı Didim’de Yeşilkent ile Gaye 2 siteleri arasında doğal bir plajda. Onu yirmi üç senedir tanıyorum. Ve onunla dertleşiyorum, onu kendime örnek alıyorum. Yaşama gücü bana güç ve umut veriyor, barışın sembolü olmaya devam edecek. Bir sene önce Mavi Didim Gazetesinde canım ağacımı kurtarın, diye çağrıma Yeşilkent site başkanı cevap vererek sitenin işçilerini, traktörünü verdi, ağacın etrafını temizledik, köklerine yakın yerde ızgara yapılmasını engellemeye çalışıyoruz. 
Geçen sene temizlendiği için bu sene daha az çöp çıktı. Ağacım kurtuldu, ağaca “ÇÖPünü de ANILARınla birlikte götür” diye yazı asmıştım faydası oluyor. Bir sene önce aşk mektubumu akın akın okumaya gittiler, bilhassa yaşlılar ağladık okurken dediler, ama kimse torbayı eline alıp çöp toplamadı. Türkiye’ye gelen veya gelecek olanlara iyi bir fırsat. 
Eğer Zeytin ağacına şimdiye kadar böyle bakmadıysanız, şimdi tekrar iyice bakınız. Bir aşık, bir şair, bir fotoğrafçı, bir ressam veya bir yazar gözüyle bakmakta fayda var. Prof.Dr. Suat Çağlayan’ın 16 – 28 Ekim 2001 yılında yapılan fotoğraf sergisi ile ilgili bir broşürü bana veren komşum ressam, öğretmen Turgut Gülten vasıtasıyla sanki aşkımın büyüklüğünü daha yakından görebildim. 
Zeytin ağacı mitolojinin görgü tanığı, onun gözleri neler gördü neler, truva savaşını gördü, yontu oldu, gövdesindeki çizgilerle Afrodit’in güzelliğini anlattı, anlayana. Baştanrı Zeus’in güzel kız Avrupa’yı Anadolu’dan kaçırdığına şahit oldu. Benim ağacım estetik, cerrahi uygulama görmeden bakıldıkça, temizlendikçe, yaşlandıkça güzelleşiyor, korumaya alınsa kimbilir daha ne güzel olacak. 
Denizden çıkıp hemen gölgesine giriyorsunuz. Doğal şemsiye…. Hani özel televizyonlarda yetmiş milyon izleyicisi olanlar, herkes bir ağaç kurtarsa yetmiş milyon ağaç kurtarılmış olacak. Evet galiba ben bir ağacı kurtardım. Hayatta kalabilen bütün ağaçlara selâm olsun! 
 
İlter Gözkaya-Holzhey
Emekli Öğretmen

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.