MERAK ETME

ABONE OL
11:32 - 23/10/2020 11:32
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Yetişkin bir insan çocuğuna, torununa, öğrencisine merak etme sen, ben hallederim, der. İnsanların daha önce de sorunları vardı. Fakat iletişim, tıp, teknoloji ve tüm bilim dalları bugünkü gibi gelişmemişti.

Bu nedenle problemleri tanıma, çare bulma kısıtlıydı. Küçük bir çevrede olumsuz olaylar çözülmüş oluyordu. Çoğu zaman çözüm zamana bırakılıyordu.

Aile çocuğunun kötü insanlarla karşılaşmasından endişe duyar, tasalanır. Kriminal yolda olanlar deneyimsiz gençlere, güçsüz yaşlılara yanaşıp, kandırarak bankada hesaplarını boşaltıyorlar.

Elektronik iletişim sayfalarında cazip reklâmlarla kandırılıyorlar. Mobil telefonla ulaşılacak eğlenme, uğraşı bilgiye kolay ulaşma öğrencileri başarısız kılıyor.

Doğa Tanrı ile birleşip insanların kısmetini veriyor. Sorun paylaşımda, zengini daha varlıklı fakiri daha yoksul yapıyor.

Eline bir bohça ile yollara düşen sığınmacının vücudundan başka bir şeyi yok. Beyinlerinde öğrendikleri, ellerinde becerilerini kimse alamaz.

Zengin ülkelerde varlıklı insanların yaş günü, düğün ve diğer kutlamalarda atılan gıda maddeleri, fakir ülkelerde bir deri bir kemik kalan çocukları doyurabilir.

Tasalanan, korkan insanların çoğu henüz kaybetmeyenler, fakat kaybetmek korkusundan paniğe kapılıp, daha fazla gürültü patırtı çıkarıyorlar.

Geleceğinden korkan, endişe duyan oniki yaşında bir öğrenci, tüm yerkürede diğer gençleri uyarıp, ayağa kaldırabiliyor. Yürüyüş ve gösteri yapma, demokrasisi gelişen ülkelerde hâlâ devam ediyor.

Endüstri, ticaret para severlerin iştahını açtıkça açtı ve beton severler büyük şehirleri beton yığınlarına çevirdi. Köyleri koruma politikası fazla para getirmediği için, gerçekten gelecek nesiller için sorumluluk duyan siyasetçiler seçilmedi.

 

En gelişmiş demokrasi diye övdüğüm Almanya’da bile milletvekilleri, belediye başkanları ölüm tehditleri alıyorlar. Demokrasi tehlikede.

Ülkelerin dostu olmaz, çıkarları olur. Güçlü Batı ülkeleri dünyada olup bitenleri görmezden geliyor. Hatta negatif gelişmeleri destekleyip, çıkarlarına dokunulacağını fark edince, harekete geçiyorlar.

Kutsal kitaplarda doğa ile uyum içinde yaşam hakkında bilgileri doğru anlayıp, yorumlamak gerekir. Çünkü çok deneyim ve emekle yazılmış.

İncil her ülkede o ülkenin dilinde yazılıyor. Otellerde bile başucu kitabı olarak konuyor. “Yaşam ve gelecek için endişe etmeyin, yiyecek hayatından daha önemli değil. Giyecek de vücudundan daha önemli değil.”

Yani sağlığın yerinde oldukça çalışır, kazanır, aileni geçindirirsin, merak etme, diyor.

İnsana çağrı yapıyor, “çoğal ve doğayı hakimiyetin altına al.” Bu ifadede insana mantığını, aklını iyi kullan denmiş, ama para severler sınırı aşmıştır. Aile plânlaması o zaman gerekmiyordu. O halde kutsal kitapları okurken, dini kuralları uygularken içinde bulunulan zamana uyarlamak gerekir.

Her insan toplum ve kendi geleceğin sorumluluk yüküyle önlem alabilir. Tüm dünyada olan yanlışları tek bir bireyin düzeltmesi mümkün değildir. Ama her birey bir şeyler yapabilir, yapmalıdır. Birlikten kuvvet doğar.

Bu satırları yazarken okuduğum bir makale başlığı aklımdan çıkmıyor. Türk’e Türk’ten Başka Dost Olmaz. Böyle bir kavramı zamanımızda çok tehlikeli buluyorum. Çünkü yerküre de birçok ülkede milliyetçilik zararlı bir şekilde yükseliyor.

Alman, Almanya değil Alman basını veya Avrupa hatta Dünya basını Türkiye’ye karşı yayınlar yapıyor. Yurtdışı Türkleri yalnız Avrupa’da altı milyon. Tüm dünyada sayı daha fazla. Bu insanlara iyi davranan, dost olan başka milletlerden vatandaşları olmasa, altmış yıl gibi uzun bir süre o ülkelerde yaşayamazlardı. Genelleme her halde hatalıdır.

Avrupa’da gerçek Türk Düşmanlığı varlığı araştırılmalıdır. 1456 yılında Johannes Gutenberg matbaa icad edince, ilk baskısı altı sayfalık bir çağrı takvimiydi. İstanbul’un fethiyle korkan Avrupa’yı Türklere karşı birleşmeye çağrı yapıyordu. Ben de araştıracağım, fakat tarihçiler aydınlatabilirler.

 

Neden çağrıda Türklere karşı deniyor, Osmanlılar denmiyor.

Sanat, müzik gibi olumlu kavramlarda Osmanlılar deniyorken, negatif olunca Türklerden bahsediliyor.

Tarih bugün ve geleceğe ders olması için okunmalı, öğrenilmelidir. Türkiye tarihinde Cumhuriyeti kuran Mustafa Kemal Atatürk emsali olmayan bir ders bırakmıştır. Tarihte modeli olan bir ülke geleceğe umutla bakar, bakmalıdır.

Hoşça kalın!

İlter Gözkaya-Holzhey

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.