KUYUYA ATILAN TAŞLAR TAŞI ARAYAN AKILLILAR

ABONE OL
18:19 - 01/10/2020 18:19
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

KUYUYA ATILAN TAŞLAR

TAŞI ARAYAN AKILLILAR
Tüm ülke;
Bir dipsiz kuyuya dönüşmüş durumdayken,
Sağcısı, solcusu, devrimcisi karşı devrimcisi, aydını, enteli tekmili birden
Bir koşu tutturmuşlar bu dipsiz kuyuya.
Haldır-haldır atılmış bir taşı bulma telaşındalar.
Ülkenin delisi sıkıştıkça bir taş fırlatıyor gibi bir hamle yapıyor delikten aşağı;
Hooop!
Akıllılar taşın peşinde balıklama atlıyorlar kuyuya
İnat bu ya;
Mutlaka bu taşı çıkaracaklar.
Kuyunun başında Kifayetsiz Muktedir keyiften hopur hopur hoplarken;
”Oraya değil şu tarafa atmıştım.”Diye aklınca maytap geçerken
Haydaa!
Herkes birbirini tepeleyerek o tarafa bir koşturmazlar mı?..
İllaki o taşı bulup kuyudan çıkaracaklar.
Atılan taş-maş da yok aslında.
Ama arsızlıkta, yüzsüzlükte onun eline kimse su dökülemeyeceğini bilirken
Polemik üzerine onunla kimse aşık atamazken
Üstelik bu hayalet taşların fos olduğu anlaşılmışken
Kelli felli adamlar
İşi gücü bırakmışlar olmayan taşın peşinde, battıkça batıyorlar.
Diploması bile şaibeli Kifayetsiz Muktedir, kedisini her alanda yetkin sanmakta;
En büyük hukukçu, mimar, mühendis, medyum, tüccar…
Tek gerçek yanı bayağı kindar olmasıdır.
Sola, Atatürk’e, demokrasiye, barışa, çağdaşlığa, üniter devlete, yani Misakı Milliye derin bir kini var.
Arap hayranı ama Arapça da bilmez aslında.
İmam Hatipteyken de Arapçası yetersizdi,
Arapçadan çakmıştı.
İngilizcede sadece ‘Van münit, van münit nakaratını ezbere biliyor
O sözü aynadan okumadan söyleyecek kadar zeki!
Belliki bu konuda çok çalışmıştı.
Son taşı yalancı dolma niyetine salı günü attı.
TV Kanalları, haber ajansları canlı yayınlar son dakika spotlarıyla son taş atma müjdesini verdi;
Kifayetsiz muktedir taşı kuyuya fırlatıyormuş gibi bir hamle yaptı;
”Amerika’yı Kristof Kolomb değil ecdadımız Müslümanlar buldu.”
”Küba’nın yüksek tepesine cami ne güzel yakışır!” Buyurdu.
Muhalefeti, enteli, Bardakçılı bardaksızı tekmil günebakan dalkavuklar el çırpıp takla atarken
Cümbür cemaat yallah kuyuya!
Hatta Soner Yalçın bile köşesinde taşın peşine düştü;
Hurraaa!
Balıklama taşı çıkarmaya daldılar.
Durup bir düşünseler o tarihlerde,
Potam yalı muktedirin soyları henüz ikrar verip İslam’a dönmemişlerdi.
Dediği zevcesinin ecdadı olsa gerek
Ama bu ecdat öyle veya böyle kesinlikle Türklükle ilişkisi yok.
Gürcüyüm, dediğini duyduk ama Türk’üm dediğini duymadık.
Gerekte yok. İnsan kendini ne hissediyorsa kabulümüzdür.
Ama ey akıllılar, muhalifler, enteller, inananlar, inanmayanlar!
Kaldırın kafanızı…
Önce çevrenize, ülkenize, komşunuza, dünyaya bakın.
Olmayan taşı çıkarmayı bırakın artık,
Boynunuza, dilinize, ayaklarınıza takılan prangalara bakın.
Çıkarın gözünüzden pespembe gösteren gözlükleri.
Çıkarın kulaklarınızdaki tıkaçları
Asrın soygunu yapıldı ülkemizde
Din adına, iman adına
Yurtseverler, aydınlar, gazeteciler, demokratlar toplama kamplarına kapatıldılar
Delilsiz kanıtsız.
Gencecik insanlar, oyun çağındaki çocuklar öldürüldü
Yeşile, doğaya sahip çıktıkları için.
Duymadınız mı? İşitmediniz mi? Görmediniz mi?
Yandaşlar vurgun yapsın diye,
AKP seçimlerde oy kazansın diye, kar hırsıyla;
Soma’da, Zonguldak’ta, Şırnak’ta, Ermenek’te, bile bile ölüme gönderilen gencecik madencilerin öldürülmesine seyirci kalınmadı mı?
Hükümetin bakanı; ”Güzel öldüler!” Derken
Kifayetsiz Muktedir; ”Madencilerin fıtratında ölüm vardır!”  Diye fetva vermişti,
İtiraz edene tekme attılar, ölen madencinin kardeşini tokatladılar.
Ya kendi çocukları
Milletin sırtından milyonlarca dolarları, yuroları, nasıl istif ettiklerini,
Kaçak altınların İran’da hesabı sorulurken Türkiye’de o kaçakçının Türkiye Cumhuriyetinin bakanlarını
Nasıl maaşa bağladıklarını, bakan çocuklarının evinde para sayma makinelerini, para kasalarını
Canlı belgeleriyle dünya ibretle seyrederken
Tapeler, belgeler bilimsel olarak doğrulanmışken
Cemaate karşı ama iktidara methiyeler dizen ceza hukuku profesörünün desteğiyle
Yargı, halkın iradesi meclis iktidarın zorbalığıyla işlemez duruma düşürülürken
O göz göre göre Ermenek’te su altında ölüme gönderilen Tezcan Gökçe’nin annesinin
O saf, o masum içtenliğiyle: ”Oğlum yüzme bilmez ”çaresizliğinde içiniz yanmadı mı?
Babasının cenazede yırtık soğuk kuyu denilen lastik ayakkabısıyla acıdan, üzüntüden, soğuktan titrerken
Milyarlarca dolara yaptırdığı kaçak sarayda, yeni uçaklar, yeni son model arabalarla sefa sürerken
AKP’nin valisi o lastik ayakkabının yerine yeni bir lastik ayakkabı lütfetmiş.
Acılı baba yoksul, acılı ama edep bilir, erkân bilir.
Ülkenin geçmişteki başbakanın seviyesine düşüp;
Ne ”şerefsizler” demiş, ”ne ananı da al git”  diyecek kadar alçalmış,
Ne de ”şimdi bana küfrettireceksiniz” diye terbiyesini bozmuş.
Devletine saygısından
”Almasan olmaz!” Diye boynunu büküyor.
Böyle insanlık ayıpları yaşanırken
Ülke bölünme noktasında debelenirken
Devlet ülke genelinde hem ülkenin, hem de yurttaşlarının güvenliğini sağlayamazken
AKP-PKK ortaklığı gelecek seçimlerde terörist başına özgürlük karşılığında
Kifayetsiz Muktedire padişahlık rüşveti kotarılırken;
Amerika’nın keşfi, Küba’ya cami komedisini mi tartışacaksınız?
Bırakın sanal taşları kuyudan çıkarmayı.
Ülkenize, ilkelerinize, insanlığa sahip çıkmak için
Birleşin!

Yıldız Akalın

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.