0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Türkiye’nin bir numaralı gündem maddesi, Sözcü Gazetesi yazarı Rahmi Turan’ın “Saray’da Erdoğan ile görüşen CHP’li” yazısı mıdır gerçekten?  Rahmi Turan, Erdoğan’la görüşen CHP’linin Muharrem İnce olduğunu açıklamıştı ya köşesinde, haber kaynağının adını da vererek.

Tanımıyorum ben onun haber kaynağım dediği Talat Atilla’yı.

Gazeteciymiş o da. Bir internet gazetesi varmış, Duayen (!) Gazeteci Rahmi Turan da yazıyormuş onun gazetesinde. 20 yıllık arkadaşıymış bu Talat Atilla Rahmi Turan’ın.

Ortalık toz duman olunca bu Talat Atilla; “Yanıt veriyorum!” başlıklı bir yazı kaleme alır ve kendi kaynağının da “bir CHP’li” olduğunu söyler.

Atilla’nın CHP’li haber kaynağı kimse bütün bu toz dumanın neden olan odur ve CHP onunla ilgili olarak gereğini yapmalıdır. Nokta.

Talat Atilla’ya kalırsa; 9 Kasım gecesi 01, 15’te olmuş bu görüşme.

Bu CHP linin kaçAK Saray’a geldiği ve kaçAK Saray’dan çıktığı arabaların plaka numaralarını ve markalarını da veriyor Atilla.

Saraya gelirken kullanılan 06 SFG 4543 plakalı arabanın resmî bir kaydı yokmuş. Şaşırmadım Burası Türkiye!…

Çıkarken de 06 GHJ 1290 plakalı, beyaz Audi marka arabayı kullanmış bu CHP’li.

O CHP linin Muharrem İnce olduğunu da açıklayınca Rahmi Turan; Yalova’daki köyünde basına açıklamalar yapan Muharrem İnce, toplantıyı neden genel merkezde değil de köyünde yaptığı konusuna da açıklık getirdiği basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtlar.

Olaya kendi açısından bakarak yaptığı, duygusal bir açıklama gibi geldi bana.

Nesnel değil yani öznel.

Öyle ya da böyle.

Bu pilav daha çok su götürecek, eteklerdeki taşlar dökülecek, takkeler düşecek ve keller görünecek. Buna kesin gözüyle bakabiliriz.

Merek ediyor muyum?

Evet!

Ben; yurdumun birçok başka insanı gibi, ana rahmine düştüğü andan beri CHP’li olanlardan biriyim.

Her ne kadar insanın başına ne gelirse meraktan olsa da ben; bu işin varacağı son noktayı merak ediyorum.

Bu son noktada Muharrem İnce’nin cumhurbaşkanlığı seçiminde kendisini yaşadığı ve bize yaşattığı o travma da bir açıklık kazanacak gibi geliyor bana.

İnce üzerine düşeni yaptı.

Sıra genel merkezde ve genel başkanda.

KaçAK Saray’a bir CHP linin gittiğini bildiğini ima etti zaten İsmail Küçük Kaya’ya.

Şimdi; bildiği o ismi ve bunu nereden bildiğini açıklaması zorunludur genel başkanın.

Yapar mı?

Yapmalıdır.

Yapmak zorundadır.

Bu; onun CHP’lilere karşı sorumluluğudur.

Suçu kaçAK Saray’a ve orada mukim zata yüklemekle kurtulamaz bu sorumluluktan.