0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İZMİRİN DAĞLARINDA ÇİÇEKLER AÇMIŞ…

Atatürk’ün annesi Zübeyde hanımın mezarını ziyaret ederken, birkaç gündür gezip dolaştığım İzmir’in güzel ilçelerinde çiçeklerin açmaya başladığını, dalların tomurcuklandığını fark ettim. 

Şu günlerde sadece insanlar değil, mevsimler de şaşırmış, ağaçlarda aldanmış durumda. 

Gecenin ayazına karşılık gündüzleri 15-16 dereceleri görmek geçen seneye kıyasla “Acaba yaz nasıl geçecek?” sorusunu aklımıza getiriyor. Bir süredir Mehmetçiğin devam eden terör operasyonunu düşününce havada onlardan yana diye düşünmeden edemiyorum. 

Vatan evlatları aldıkları emri yerine getirmek için canla-başla çabalarken, büyük bir gurup hiçbir şey olmamışçasına vur patlasın, çal oynasın yaşama devam ediyorlar. Bir kısım radyo ve TV’ler şehit haberlerini sıradan haber gibi verip normal yayınlarına devam ediyorlar ya… Helal olsun bunlara izin veren zihniyete demeden edemiyorum. Sınırlarını güvenliğe almak için canını esirgemeyen kahraman Mehmetlerin yanı sıra dağlarda terörle mücadele uğruna kar üstünde yatanların yaptığı fedakârlığın farkında olmayanlara “Siz gerçekten Türk vatandaşı mısınız” diye sormak geliyor içimden…

Bir subay kızının kimlik kartını çıkartmak için gittiğimiz Askerlik şubesinde, tahsil hayatını sonlandırıp, silâhaltına alınmayı isteyen gençleri görünce aradaki çelişkiyi yazasım geldi.  
Hiçbir ülkede rastlayamayacağınız bir taleptir bu… 

Suriye’de ki dağlar İzmir dağlarına benzemez. Çiçeğini taşını, insanını tanımadığınız yerlerdir. Orada başarılı olmak zordur, yıpratıcıdır. 

Bize düşen bu operasyonlarda şehit vermeden, örselenmeden işin sonunu getirmek, yıllardır katliamları, bombaları, bölücü tutumları ile ülkemizi meşgul eden terör örgütlerine ve bilhassa arkalarındaki işbirlikçilerine gereken dersi vermek, bir tek askerimizin bile burnu kanamadan dönmeleri için dua etmektir. 
Nasıl vatan sınırları içindeki tüneller, tuzaklar, sokaklar temizlendi ise sınırlarımızın da temizleneceğine inanmalıyız.

Yaşama değer vermeyen, üç beş kuruş için vatanını satan, ekmeğini yediği, üstünde gezdiği topraklara ihanet edenleri savunmak hiç kimseye siyasi puan kazandırmaz. 

Bugüne kadar şahsen ben, eğer Türk bayrağının gölgesinde hayat bulmuş ve bu bayrağın altında yaşıyor ise, hatta gölgesine sığınmış ise ırk, dil, din, renk ayrımı yapmamışımdır. 

Ancak, milli ve manevi değerlerimizi saymayan,   bayrağımızın yerine bir başka bayrak dalgalandırmaya çalışan,  vatanımızı bölmeye, ordumuzu güçsüz görmeye,  Atatürk’e dil uzatmaya, bizi de aptal sanmaya çalışanları hiç affetmemişimdir. 

Bu bir ahlak meselesidir.

Düne kadar istiklal savaşını yaratan sebepleri, müstemleke devletlerinin yurdu nasıl paylaştıklarını, Anadolu’ya kavgasız gürültüsüz padişah oluru ve sarıklı fetvası ile asker çıkardıklarını unutanlar oturup biraz tarih okusunlar. 

Ve lütfen, bugünkü TSK Zeytin dalı operasyonuna katılan kuvvetleri kınayan ve bizi tarih boyunca asla desteklememiş olan, özendikleri Arap ülkelerine şöyle bir baksınlar.
Boşuna dememişler, Araptan dost, domuzdan post olmaz diye…

Sevgili Atatürk, Cumhuriyet devrimlerini yaparken takındığın tavırdan bugün rahatsız olanların geçmişteki temsilcilerini saf dışı ederken takındığın tavırda ne kadar haklıymışsın?

Ne yazık ki kökünü kazıyamadığın gerici, Arap hayranı yobaz akılların bugün nasıl hortladığını görmekten ve haklı davamızda bile yanımızda yer almayanları tanıyamamış olanlar adına üzüntü duyuyorum. 
Türk ordusunun mağlup olmasını bekleyenler her zaman olduğu gibi hayal kırıklığına uğrayacaklardır. Bunlar dünyanın süper güçleri olsa da Mehmetçiğin iman gücünü unutmuş olsalar gerek…

Ama biz onlara yine de teşekkür ederiz. Unuttuğumuz;
“Türkün Türk’ten başka dostu yoktur” sözünü bize tekrar hatırlattıkları için…
Ah, bir de unutmayalım. “İzmir’in dağlarında her dem çiçekler açar…”

Taner TÜMERDİRİM