0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Başrolünü Genco ERKAL, Erkan YÜCEL ve Şerif SEZER’İn oynadığı, Rejisörlüğünü Erden KIRAL’ın, Müziğini Timur SELÇUK’un yaptığı ve Ferit EDGÜ’nün muhteşem eseri “Hakkaride Bir Mevsim” filmini hatırlarmısınız sevgili okurlarım! Hiç bir şey alınyazısı değildir diyordu oradaki öğretmen çocuklarına. . . . . . . Ve aradan geçen bunca zaman içerisinde hemen hemen hiç bir şey değişmediği gibi aksine herşey daha da kötüye gitmiş adeta.

Sözün bittiği yer diye bir şey vardır ya işte tamamen oradayım ve daha bu gün hakkaride şehit olan 24 asker arkalarında bıraktıkları 24 ana, 24 baba ve kimbilir kaç tane kardeş? Tamda bu yazıma tuz şeker oldu galiba. Öğretmen olmak ve hakkaride bir öğretmenin öğretmeni olmak sanırım çok az kişiye nasip olur ve ben bu gün Hakkâri’de öğretmenlik yapmaya çalışan bir öğrencimin bana yazdığı mektubunu paylaşacam sizlerle değerli okurlarım. Kelimesini virgülünü ve noktasını dahi değiştirme ihtiyacını duymadan bu mektubu sizlerle paylaşıyorum.

Merhaba Seyhan Hocam,

Hakkâri’de öğretmen olarak 2 yılımı doldurmama tam olarak 2 ay kaldı. Aslında Hakkâri’ye ilişkin konuşulacak çok şey var Değerli Hocam.

Buraya ilk kez tayinim çıktığında hiç görmediğim halde haritadan ve o dağlık coğrafyadan gözümün önünde bir fikir oluşmuştu. İlkokulda hayvancılığın esas olarak Doğu Anadolu’da, sonraki senelerde de özellikle Hakkâri’de yapıldığını duymuştum. Hakkâri’nin dağlık olduğunu da birçok yerde görmüş okumuştum. Derken, gidip göreve başlayacağım yer hakkında tüm bunları bir arada düşünerek bir hayal oluşturdum:

“Mutlaka Pınarların gürül gürül aktığı, her yerde mis gibi süt, ayran, yoğurt, peynir, en taze etler bulabileceğim, havası tertemiz bir yere gidiyorum” şeklinde hayallerimi oluşturup, o hayallerle yola çıktım geldim Hakkariye!

Bütün bunların içerisinden sadece bir tanesi doğru çıktı, diğerlerinin hepsi tam tersine dönmüştü Hakkaride. Sadece dağları hayal ettiğim gibi yerinde duruyordu. Musluklardan su akmıyordu. Havasının Türkiye’de en kirli havası olarak ün yaptığını da sonradan öğrenecektim. Hayvancılık adeta bitmişti. Artakalan inekler ise, çarşı merkezine yakın yol kenarlarına dökülen çöplerde plastikleri yırtarak beslenmeye çalışıyorlardı. Ev kiraları yakıt parası hariç en az 550 liradan başlıyordu. Her lokantanın kapısının önünde biriken birsürü (8-13 yaşları arasındaki) çocuk, Lokantadan dışarıya çıkan her müşterinin ille de tartılması için ısrar ediyor olması Lokantadan çıkan her müşteri lokantaya gittiğine bin pişman oluyor adeta buralarda.

Dahada acısı durup dururken birden bire ortalık karışıyor, tanklar, akrepler ve bunları taşlayan gençler ortalığı cehenneme çeviriyor, biber gazının kokusu tüm şehri sarıyor. Herkesin o gün ve ertesi gün gözleri yaşarıyor, ağzı burnu yanıyor ve midesi bulanıyor.

Yoksulluk had safhada. Etrafınızdaki tüm esnaf sizin yolunuzu bekliyor. Sizden ne koparırsa kar. Van’da verdiğiniz fiyatın 3-4 katını verip yakınmayacaksınız.
Hakkâri’ye neredeyse ayakta tutan tek destek ve geleceğe yönelik tek umut projeler….. Çünkü genellikle projeler burada insana ve daha insanca yaşama yönelik yapılıyor. Projelerle uğraşan çok değerli arkadaşlar var. Ben de onlarla birlikte bu insani çabaya, ben de elimden gelen katkıyı sunmaya çalışıyorum.

SODES (Sosyal Destek) Projeleri her sene Hakkâri’ye yaklaşık 6 milyon TL civarında istihdam sağlıyor. Ama maalesef AB kaynaklı projelere çok yabancı. Henüz yurt dışına gidip orada bazı deneyimler gözlemlerde bulunmuş gruplar bir elin parmakları kadar bile değil. Oysaki o kadar yetenekli öğrenciler var ki..
Biraz el atılsa hemen şampiyonluk getiriyorlar..

Geçen sene el yordamıyla seçilen ilkokul öğrencileri bir proje kapsamında Almanya’ya götürüldü ve orada Avrupa 2.cisi oldular!

Spor projeleri, okul kardeşlikleri, öğrenci değişimleri, meslek eğitimi, gibi birçok alanda yapılabilecek projeler için sizin orada güçlü kurum ve kuruluşlarla irtibat sağlayabileceğinizi düşünüyorum. Fırsatınız ne zaman olursa, sadece çıkıp gelin Değerli Hocam.. Uzun uzun konuşuruz..

En kısa zamanda görüşmek üzere.. Sağlıcakla kalın..

Evet, sözün bittiği yer, şimdi daha iyi anlıyorum ben doğuda ki amansız savaşın nedenlerini ve bu savaşın bitmesi için orada yaşıyan insanlara birşeylerin gerçekten sunulmasının önemini, her türlü açlıklarının giderilmesi ve eğitime dahada çok önem verilmesini şimdi daha çok anlıyorum.

Umarım herkes anlar birgün ama!!! Hakkâri yıllar öncesinden daha iyi değil gördüğünüz gibi Hakkâri’nin, Hakkâri’lerin sizlerin yardımına ihtiyacı var!