GÜLDÜRÜ SANATI

ABONE OL
18:50 - 01/10/2020 18:50
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Gülmek düşünüldüğü kadar kolay bir iş değildir. Önce iyimser olup, çevresinde dünyada gelişen karamsar, kötü olaylara rağmen olumlu bakmayı öğrenen ancak gülebilir. Elbette devamlı pembe gözlük takmak anlamında yazmıyorum. Ama zaman zaman vücudun gülmeye ihtiyacı var. Sağlıklı yaşamanın en önemli unsuru gülebilmek, gülümsemektir.

Gülme esnasında sayılamayacak kadar kas bölümleri yüzde bu olumlu harekete iştirak ediyor. Gülen insanların yüzlerine dikkatle bakınca kırışıklıklarından anlamak mümkündür.
Sanatı güldürmek olan bir oyuncu salonda ilk sırada oturan bir kadının hiç gülmediğini görür ve yanına giderek, neden gülmediğini sorar. Gülmüyor değil, kadın o kadar çok güzellik için cilt gerginleşmiştir ki artık mimikleri hareket edemez, yani gülemiyor.
Almanya’da Türklere karşı önyargılardan şikâyet eder, torunlarımı ve okurlarımı hazır cevaba nasıl hazırlayacağıma kafa yorarım. Kızım ve damadım en iyi cevabın komedi ile olacağını düşünerek Django Asül’ü tavsiye ettiler.
Asıl adı Uğur Bağışlayıcı olan sanatçı, oyuncu Asül 1972 yılında Bavyera Eyaleti Hengersburg’ta doğdu. Öğrenimini yüksekokul diplomasını orada başardı. Banka üzerine ve daha sonra tenis dersleri verdi.
GÜLDÜRÜ SANATI Oyunculuk kariyerine 1997 yılında kendi yazdığı tek kişilik bir tiyatro oyunuyla başladı. Almanya’da en başarılı komedyenlerden ilk yedisine girmeyi başardı. Birçok televizyon yayınlarında daha da çok tanındı. Artık Almanya sınırını aşıp Avrupa turnelerine çıkıyor.
Çok yönlü bir sanatçı, kitap yazıyor, dergilerde yazıyor. Hatta 2004 – 2008 yılları arasında Bavyera Hükümeti’nin temsilcisi, diplomat olarak bile görev yaptı.
Her yıl sonbaharda Berlin’e geliyor. Beşinci solo programı Paradigma, Gelecek Önümüzdedir’i kabare tiyatrosu Wühlmäuse’de izledim.
Zor sanat güldürme Django Asül’e hiçte zor gelmiyor intibasını veriyordu. Zira katılımcıların okurlar kitlesi olduğu gözden kaçmıyor. Avrupa’da, Almanya’da olan olayları, haberleri kaçırmayanlar salonu doldurmuştu. Kaliteli, yalnız haber başlıklarıyla yetinmeyen, içeriğini sebep, sonuçları kestirebilen bir halk gelmişti. Bir buçuk saat sosyal, kültürel, ekonomik, politik konularda olaylarda kahkahalarla bir yolculuğa çıktık.
Etkinliğin sonunda alışılmışın dışına çıkarak koridorda izleyicilerle iletişime yer verdi. Bu davranışıyla samimi, cana yakın bir ilişki sağladı.
Memur sınıfın çoğunlukta olduğu izleyiciler gönüllerinde unutmayıp, gelecek sonbaharda yine gidecekler aynı tiyatroya, onu görmeye, dinlemeye.
Türkler Almanca yapılan etkinliklere katılmıyorlar dersem, yine önyargı olur. İkinci nesilden Türk izleyiciler vardı. Gördüklerim evde günlük yaşamda her iki dilli hayatlarını sürdürenlerdi. Ama azdı, bu katılımı çoğaltmamız birçok bakımdan önemlidir.
Alman toplumuna girmiş, çoğunluğa hitap eden çocuklarımızı, bizden biri olanları desteklemiş oluruz. Yeni argümanları öğrenip, önyargılara karşı sağlam durabiliriz. En önemlisi gülerek sağlığımızı korumuş oluruz.
Gülerken hormonların çıkardığı pozitif salgılar vücut kaslarını yumuşatıp, insanı rahatlatıyor. Mutluluğa götüren pozitif enerji veriyor. Etkinliği takip eden hafta daha az yorucu olacaktır.
Tiyatrodan eve giderken yaşanan sorunlara rağmen basın, yayın ve sanatta var olan hürriyetten memnun olmalıyız, diye düşündüm. Almanya’da sorunları çözmeye, sorunlara karşı koymaya çalışırken özgürlüğün farkına varmalıyız. Zira başbakandan, cumhurbaşkanından başlayarak parti başkanlarını, eyalet bakanlarına ulaşan şaka ile karışan uyarıları, eleştirileri her ülkede yapamazdı sanatçı.
Hem Almanlara önyargı ile ulaşan Türkler, hem de Türklere önyargı ile yaklaşan almanlar nasibini aldı. Alman vatandaşlığını alan yeni alman bir türkün gözü ile Türkleri görmek salonda bulunan bütün izleyicileri çok güldürdü.
Avrupa’da şu anda bulunan mali krizi aşmada Django Asül’e kulak veren politikacılar doğru çözümü bulabileceklerdir.
Güldürme sanatını meslek olarak seçmek yetenek varsa doğrudur. Zamana, duruma uygun hazır cevap olabilmek özel bir beceridir. Onlara çoğu kez imreniriz, çünkü o andan gülecek bir şey çıkarır, içinde kalmaz. Karşısındaki insan sonradan hatasını anlar. Kızgınlığı içine atan mide rahatsızlıklarına sebep olur.
Asık suratlı bir insan sözleri ile amacına ulaşamadığı gibi, yanlış anlaşılmalara sebep olur. Evet, beklerken, dinleyici daha konuşmaya başlarken hayır demeye karar vermiştir zaten.
Eleştiriler, uyarılar, kızdırmadan olursa bir faydası vardır. Başkalarını küçük düşürmek amacıyla yapılan şakalar ters tepki yapar. Güldürü eğlenceli, düşündürücü ve öğretici olmalı.
Asül’ün yaptığı şakalarda bilgi, çok okumuş bilgelik var. Düşündürüp, bir ders veriyor. Her şeyden önce tiyatroyu terk eden duygu ve düşüncelerinde kazanımları birlikte götürüyor. Öğrendikleriyle olaylara başka bir açıdan bakıp, yanılgıları, önyargıları düzeltmede katkı sağlayabilir.
Gülmek tıpkı bazı bilim insanların dediği gibi, mutluluk gibi öğrenilebilir. Ama güldürme sanatı yaratılmış, yetenek beceri varsa ancak geliştirmek mümkündür.
Modern elektronik gelişme çağında sanatçıyı CD, DVD, veya televizyon yayınlarında mutlaka izlemenizi tavsiye ediyorum.
Sevgili okurlarım, nerede başarmış bizden birisi varsa, desteklediğimizi göstermek, iddia ettiğimiz katılımın önemine dikkat çekecektir. Turneye çıktığında mutlaka tiyatroya gidiniz. Örneğin gelecek sene Berlin’de ilâve oyun günü konsun, neden olmasın. Her iki dilde evinde olma duygusu olanlar kaçırmamalıdır. Gençlerde bu duygu geliştirilmezse katılımdan bahsedemeyiz.
Gülerek kalın!
 
İlter Gözkaya – Holzhey 
Emekli Öğretmen 
 
Kaynak:
Django Asül, www.soldesully.de
www.django-asuel.de

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.