GÜÇLÜ SOSYALDEMOKRASİ

ABONE OL
11:27 - 23/10/2020 11:27
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Almanya’nın Thüringen eyaletinde Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) milletvekilleri, İslâm ve göçmen karşıtı sağ popülist Almanya için Alternatif Partisiyle (AfD) birlikte Hür Demokrat Partili (FDP) Thomas Kemmerich’i eyalet başbakanı seçti.

Bu olay ülkenin kara günü olarak tarihe geçti. Parti içi çalkalanırken Almanya’yı da sarsıyor. CDU’nun genel başkanı Annegret Kramp-Karrenbauer istifa etmesiyle de kriz çözülmedi.

Daha önce Almanya Sosyal Demokrat Partisi (SPD) sorunlarla boğuldu. Seçimde oy kaybını analize etmede zorlandı. Bir buçuk yılda üç genel başkan değiştirdi. Üyelerin seçtiği iki Başkan Norbert Walter Borjans ile Saskia Esken partiyi yönetiyor. Sular durulmuşa benziyor.

Çoğunluk Alman toplumu sosyal demokrasinin önemini belirtiyor, ama seçimde devamlı oy kaybediyor, partiye oy vermiyor.

Yalnız Almanya’da değil, bütün Avrupa’da hatta demokrasiyle idare edilen ülkelerde kan kaydediyor. Çoğunluktan ziyade bazı ülkelerde devlet idaresi koalisyona dahi zor giriyorlar.

SPD çok zor bir yılı geride bıraktı. Krizi atlatabilmesi kolay görünmüyor. Parti programı, koalisyon devlet idaresinde kabine elemanların başardığı içerikler konuşulmalı. Geçmişte daha fazla yöneticilerin şahsiyetleri hakkında konuşuldu.

Devlet idare eden halk partileri tarihte zorluk çekmeden idare ediyorlardı. İnternet çağında artık yeni şeyler söylemek ve uygulamak gerekiyor.

Almanya kapılarını 2015 yılında Suriye’den iltica edenlere açınca, kontrolünü kaybetti. Federal Almanya Başkanı Dr. Angela Merkel, Dünya’ya yardımsever bir anne görünümü verdi. Bu intiba Almanya tarihinde Yahudilere karşı yaptığı soykırımın tam tersi bir davranıştı.

Sığınmacıların canları Ege denizinde ölümden kurtarıldı. Fakat buna karşı sağcı, Nazi söylemleriyle sık sık Adolf Hitler zamanında partinin yükselmesine benzetildi. Halk korkmakta haklıydı, tarih tekerrür edemezdi.

Bu durumda sosyal demokratlar uyanmak, direnmek ve mücadele etmek zorunda kaldı. Bu satırları yazarken Cem Evlerine ırkçı işaretler konduğunu, Alevi dernek yönetiminde olanların arabalarına hasar verildiği, hatta bir okulun duvarına ırkçı işaretler yapıldığını radyodan dinledim. Okul müdürü yedi on bir yaşlarındaki öğrencilerle sokağa çıkıp, protesto gösterisi yapıyor. Irkçılara karşı olanlar çoğunlukta, o halde, birimiz hepimizden güçlü değiliz, sloganıyla karşı koymak şart oldu.

Göçmen kolu yarıyıl raporunda okuduğuma göre yönetimin, parti genel toplantı gününde, verdiği dilekçeler tartışmaya açılıyor.

Federal Almanya Sosyal Demokrat Parti (SPD) yönetimine iki göçmen kökenli üye seçiliyor. Çalışma Kolu Başkanı Aziz Bozkurt’un izah ettiğine göre bu, toplumun yüzde altısını teşkil ediyor. Göçmen kökenli halkın temsilcileri, her alanda yüzde on beş olursa durum normal olacaktır.

Göçmenleri temsil eden Çalışma kolu yedi üyeyle başlamıştı. Yirmi beş yılda hayli yol aldı, bünyesinden belediye meclislerine, eyalet parlamentolara, Federal Almanya çapında çok sayıda politikacı yetiştirmiştir. Çalışma kolunda yetişmiş Berlin Parlamentosunda SPD Grup başkanı Raed Saleh, Berlin Büyükşehir Belediye Başkanı adaylığında yarışacak.

Parti genel kurul toplantılarında çok sayıda görülen delegelerin tüm ülke çapında fevkalade organize olduklarını gösteriyor. Aziz Bozkurt ve yönetiminin teslim aldıkları sorumluluğu başarıyla götürdükleri görülüyor.

Berlin CHP Birliği Başkanı Kenan Kolat, bu çalışma kolunu kurmuştu. Ben de Berlin-Spandau ilçesinde kurucu üyesi ve ilk kol başkanıydım. Bu nedenle bir gönül bağım var, başarılarını sevinçle takip ediyorum.

Basın ve medya vasıtasıyla, dernekler ve sivil kuruluşlar gençleri partilere üye olmaları için teşvik etmelidir. Karar mercilerinde görev almak, görünür olmak gerekir. Genç nesillerin ilk nesle olan vefa borcu ancak böyle ödenir.

Almanya, Avrupa, Batı ve elbette Türkiye’de sosyal demokrasiye hiç bu kadar ihtiyaç olmamıştı. Halk, kutuplaştıran ayrımcılık yapan AfD gibi sağcı partilere karşı tüm Avrupa’da birlikte hareket etmelidir.

Birlikten kuvvet doğar! 

“… Karl Marx bir dönem, Dünya’nın bütün işçileri birleşin, diyordu. Şimdi geldiğimiz 21. yüzyılda, otoriter rejimlerin giderek güç kazandığı bir ortamda yeni bir söylemle yola çıkmak zorundayız. Dünya’nın bütün sosyal demokratları birleşin, demeliyiz.”

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu

Hoşça kalın!

İlter Gözkaya-Holzhey                                                                                                                                                    [email protected]

Kaynak: Vielfaltbrief, Januar 2020, Bericht des Bundesvorstandes, Aziz Bozkurt

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.