GÖZÜMDE CANLANAN ANILAR

ABONE OL
18:51 - 01/10/2020 18:51
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Hani o; Coşkun Sabah’ın ünlü şarkısıdır, bilirsiniz birçoğunuz.
”Anılar, anılar! Şimdi gözümde canlandılar.” der ya!
İşte, aynen öyle…
Şimdi de benim gözümde canlandılar.
50 yıla yakın bir Cumhuriyet okuruyum ben. Askere gittiğim 1975 yılında Cumhuriyet’te yazıyordu. Özellikle dış siyasetle ilgili yazılarını okudukça neler neler öğreniyorduk kendisinden.
O yıl o da askerdeydi. Asker arkadaşımdır yani kendisi. Ben 21. Bölüğün askeriydim, o; 23. Bölüğün.
Uzundur ya boyu, mangasının en önündeydi. Uygun adımı bir türlü beceremezdi de ”Barlas, sana da uygun adım…” diye uıyarırdı bölük komutanı yüzbaşı onu her seferinde.
Haftasonları Side’ye giderdik rakı balığa. Işıklar içinde yatsın, Örsan Öymen de gelirdi ta Burdur’dan. O da orada askerdi.
Tadına doyamadığım haftasonlarıydı onlar.
Bir kezinde de Kadir İnanır katılmıştı rakı balığa. Film çekiyormuş Manavgat’ta. Hem Türkiye’yi hem de Dünya’yı kurtarmıştık o gün. Sol taraftan yani… Yüreğimizin olduğu taraftan…
O günlerde geldi haber. Bizimki, Cumhuriyet’i bırakıp Günaydın’a gitmişti.
Büyük bir düş kırıkılığı olmuştu Cumhuriyet okurları için doğal olarak.
Side’de bir çift vardı o zaman; bir Türk Hanımla bir Alman Bey. Çok nefis omlet yapıyorlardı. O haftasonu omlet sofrasında rastladım O’na.
Bunu neden yaptığını sordum da lafı ağzıma tıktı. Düşünemiyormuşuz biz! Bundan böyle Günaydın okurları da solcu bir yazarı okuyacaklarmış. Öyle savunmuştu bu kararını. İlk dönmesi o zaman olmuştu. Arkası geldi dönmelerin. Dön, dön dönecek! Fırıldak oldu bizimki. Bu dönmeler adını ”Liboş”a çıkardı.
Hiç unutmam, dedim ya, ”Anılar şimdi gözümde canlandılar.” Bir meslektaşı sayısız kere onu tartışmaya çağırdı da, nedendir bilmem, çıkamadı karşısına.
Bu dönmeler O’nu ülkenin en zengin gazetecileri arasına soktu. Sözde gazeteci patronlarının işlerini takipten elde ettiği nemalarla Boğaz’da, yalılarda oturacak kadar zengin oldu bu.
Her devrin adamı oldu sonunda. Evren Paşa’yla başladı her devrin adamı olmaya, Özal’la sürdürdü,
Erdoğan’ınsa yanağından makas alacak kadar ”yandaş” oldu O’na.
Şimdiler de köşesinden sürdürüyor yandaşlığını bizimki.
”İnsanda biraz utanma olur. Böyle bir tablo olabilir mi? Ülkenin sorunu var. Esnafa, emekliye bakın! İşsizlere bakın! Bunları atmışlar bir köşeye, ”Ben Cumhurbaşkanı olacağım, yok sen olma, ben olacağım.” Bu tablo Türkiye’nin geleceğini düşünmeyenlerin tablosudur. Ülkenin sorunu var, sen ne düşünüyorsun. Birbirlerine koltuklarını ikrâm ediyorlar, sanki babalarının tapulu malıymış gibi.”
demiş CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu.
Haksız mı?
Bu durum bana Putin’le Medvedev’i anımsattı. Onlar danışıklı dövüştüler hiç olmazsa. Bizimkilerin dövüşü pek danışıklıya benzemiyor.
Şu; ”Tapulu mal” tamlaması ünlü bir sözü anımsattı bana.
Bir keresinde bir bilen, ”Tapulu arazime gecekondu yaptırmam.” demişti. Bunlar ülkeyi tapulu arazileri sanıyorlar gerçekten.
Bizim dönek, bu liboş yandaşlığını nasıl yapacak? Kılıçdaroğlu’nu hayali olmamakla, sağlıklı bir demokrasiden haberi olmamakla, kendini ne işçiye ne işverene anlatamamakla, dış politakada olan biteni görememek ve anlayamamakla suçlayacak elbet bu yağdanlık.
Okuyunca köşesinde yazdıklarını O’nunla ilgili anılar canlandılar işte gözlerimde.
Devam et sen tosunum! Yandaşlığına da, yağcılığına da…
Yakışır…

Hasan Arslan
Türkçe Öğretmeni

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.