EGEMENLİK MİLLETİNDİR

ABONE OL
18:52 - 01/10/2020 18:52
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 ”Sayın Beyler ve Bayanlar, Almanya tarihinde ilk defa bir kadın milletvekili hür ve erkek meslektaşları ile aynı hakka sahip olarak parlamento önünde halkına sesleniyor. Bu tarihe geçecek bir reformdur. Kadınlara vatandaşlık haklarını iade eden ancak böyle bir sosyalist hükümet olabilir.

Tespit etmek istiyorum, birçok kadınlar adına bu hükümete minnettar olmadığımıza inanıyorum. Zira biz kadınlara haksız olarak verilmeyen katılım görevimiz verilmiştir. Eğer hükümet halk için bir anayasa hazırlayacaksa, tüm vatandaşlar mecliste temsil edilmek zorundadır. Egemenlik yalnız erkek vatandaşların değil, tüm ülke halkınındır. Politikada verilen eşitlik hakkımızla biz kadınlar kuvvetimizi birleştireceğiz.
Böylece yeni bir Almanya’dan konuşabileceğiz. Artık haklarımızı almak için mücadele yerine, ülkemizin kalkınmasına gücümüzü vereceğiz, katkıda bulunacağız. Parti gruplarında biz kadınlar dünya görüşümüzü dile getireceğiz.
Politikadan başka tüm sivil hayatta ve ekonomide erkeklerle eşit haklara sahip olmamız gerekir. Hükümet programı yapılırken bu noktalar göz önünde tutulmalıdır. Kadınlar da gereken etkin görevlere getirilmelidir. Güncel yaşamın her alanında kadınlar temsil edilmelidir. Devlet demokrasi yolu ile kadınlara yol açmıştır. Kadın olduğumuzu unutmadan zorluklara bilinçli olarak karşı koyacağız.”
Yukarıda kısaltarak yazdığım bu konuşmayı Weimarer Nationalversammlung önünde gerçekleştiren 19 Şubat 1919 tarihinde Bayan Marie Juchacz idi.
1879 yılında doğdu, 1919 yılında 36 kadın milletvekili ile birlikte meclise girmişti. Sosyal Demokrat kadınlar grubu başkanlığını yaptı. 1917 yılında Sosyal Demokrat Kadın dergisi Eşitlik’in redaktörlüğünü Clara Zetkin’den devralmıştı.
Bayan Juchacz milletvekili olmadan önce hizmetçi, fabrika işçisi ve terzi olarak çalışmıştı.
Almanya’nın demokrasiye adım attığı, kadınlara seçilme ve seçme hakkı verdiği bu tarihte Türkiye İstiklâl savaşında harap ve bitap düşüyordu. Yeni Türkiye Cumhuriyeti sonra reformlarda Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları sayesinde ileri ülkeleri hızlı adımlarla geçecekti.
Bayan Juchacz konuşmasına şöyle devam ediyor:
”Hükümetin programı sağlam yapılmalı, geri dönüşe asla fırsat verilmemesi gerektiğini önemle tekrar ediyorum. Öyle çabuk ilerlemeliyiz ki işçiler haklarını alsınlar, şu anda hâlâ düşman ülkelerinde bulunan oğullarımıza, eşlerimize, babalarımıza candan selâmlarımızı yollayalım.
Zavallı Almanya’nın erkeklerinin birçoğu esarette vücuden ve ruhen hasta, çok mutsuzdurlar. Dışardakiler için dört buçuk yıl devam eden harp henüz sona ermemiştir. Hepimiz sevdiklerimizi kucaklamak için sabırsızlanıyoruz.
Biz kadınlar öyle kuvvetli sesleneceğiz ki, diğer ülkelerdeki halklar duysun. Halkımıza yapılan ablukaya karşı mücadele edip insanlarımızı açlıktan kurtaracağız. Halkların nefreti sona ermeli ki artık barışa ulaşalım.
Tek sermayemiz emeğimizdir. Ancak işgücümüzle bu acılı günlerden kurtulabiliriz. Bize yiyecek, endüstriye gereken hammadde verilmezse veya yaşam için kredi verilmez, yardım edilmezse diğer ülkeler kendilerine zarar verirler. Zira nasıl teker teker bireylerin çalışması birleşince bir ülke refaha eriyorsa, ülkeler de önce teker teker sonra birlikte gelişirse dünya halkları hep beraber refaha kavuşur, rahat edebilirler.”
Konuşması ara ara erkekler tarafından alaycı seslerle, yorumlarla, sosyal demokratlar tarafından bravo sesleriyle kesilmiştir.
Demek ki Avrupa sınırlarını duvar veya tel örgülerle kapatsa dahi dünya bugün de huzur, barış ve refaha ulaşamaz. Eşit paylaşım gerçekleşmediği müddetçe savaşlar bitmeyecek, iş ve aş aramak için yollara düşen işçiler Akdeniz’de boğulmaya devam edecektir. Sağ kalanlar suçlu gibi yakalanacaklar.
Kadınlar güncel hayatta her alanda görev almalıdır. Karar mekanizmalarında bulunursa paylaşım mümkün olur. Ekonomi, bankalar genellikle erkeklerin elindedir. Savaşan ve savaş kararları verenler de onlardır. O halde biz kadınlara eğitim ve öğretimde çok sorumluluk yükleniyor. Öyle ya erkek çocukları, böylece erkekleri biz kadınlar yetiştiriyoruz. Savaş sözünü düzmece sözlerle inkâr etmeyecekler.
Marie Juchacz milletvekili olduktan kısa bir müddet sonra İşçi koruma Vakfını (Arbeiterwohlfahrt) kurmuştur. Berlin’e gelince yetmiş yıllarında Türk işçilerine kucak açan bu kuruluş, çocuklarımıza yuva imkânı da sunmuştur.
Bayan Juchacz, ikinci paylaşım savaşı ve Nazi-Zamanı Almanya’yı terk etmek zorunda kalmış. Saarland, Elsass, Paris ve Marseille’ye göçmen olarak sığınmış, 1949 yılında Almanya’ya geri gelebilmiş ve 1956 yılında vefat etmiştir. Şahsında bugün Almanya’da politikaya giren çocuklarımıza, milletvekili olan kızlarımıza kapı açan tüm kadınlara minnettar olduğumu söylemeyi bir borç biliyorum.
Gazetemizi erkek yazarlar gazetesi olmaktan kurtaran kadın yazarlarımıza ayrıca teşekkür ediyorum.
Hoşça kalın!
 
İlter Gözkaya – Holzhey 
Emekli Öğretmen 
 
 
Kaynak:
Berliner Zeitung, Magazin S.8, 18/19 Şubat 2012

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.